Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, imzaya itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince, imzaya itirazın kabulü ile borçlu hakkında takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ödeme emrinin 03.07.2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, şikayetin ise 27.07.2018 tarihinde olduğu, dolayısıyla yetkili icra dairesince çıkarılan ödeme emri tebliğ tarihine göre yapılan itirazın süresinde olmadığı gerekçesi ilk derece mahkemesi kararının...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2019 NUMARASI : 2019/388 ESAS- 2019/1355 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : İstanbul Anadolu 10 İcra Müdürlüğü 2018/34433 E sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı ancak icra dairesinden kendisine çıkarılan icra emri tebligatının usulsüz yapıldığını ayrıca aynı icra dosyasından çıkarılan kıymet takdiri tebligatının da usulsüz düzenlendiğini, tebilgat gönderilen adresin mernis adresi olmadığını tebligatların muhatabın işte olduğunu beyan eden Turgut Özkan isimli bir şahsın aldığını, takipten 01.03.2019 tarihinde haberdar olduklarını beyanla usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile 01.03.2019 tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Yapılan değerlendirmede; öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden yapılan incelemede davacılar vekili müvekkillerinin yurt dışında olduğundan bahisle yapılan tebligatların usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de, davacı borçlulara yerleşim yerleri adresleri itibariyle tebligatların TK'nun 21/2 maddesi gereğince usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacıların yurt dışında olmasının TK'nun 21/2 maddesi gereğince tebliğ yapılmasına engel teşkil etmeyeceği görüldüğünden usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile bu nedenle yetki itirazının süresinde yapılmadığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır....

    O halde mahkemece öncelikle takip dosyasında borçluya gönderilen ve tebliğ edilen ödeme emri tebligatlarının usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, usulüne uygun tebligat yapılmamış ise bunun şikayet konusu yapılıp-yapılmadığı değerlendirilerek, buna göre usulsüz tebligat şikayetinin İİK.nun 16/1.maddesi kapsamında 7 günlük hak düşürücü sürede olup olmadığı tespit edilip, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde kabul edilmesi halinde ise öğrenme tarihi TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi sayılacağından borçlunun imzaya itirazı bu tarih dikkate alınarak yasal 5 günlük süre içerisinde yapılıp yapılmadığı denetlenerek, sonra işin esasının incelenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda mahkemece, boçluların takibi öğrendiklerini beyan ettikleri tarihten daha önceki bir tarihte haberdar oldukları tespit edilmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve bunun sonucu olarak da borca itirazın süresinde olmadığı görülmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, borçlunun icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve sair şikayet sebepleri yanında hesap kat ihtarına itiraz ettiğini, talep edilen faiz oranlarının fahiş olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne ve alınan bilirkişi raporuna dayalı olarak faize ilişkin itirazların kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

        GEREKÇE : Uyuşmazlık genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte davacı borçlu adına yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Tarsus İcra Müdürlüğü'nün 2020/3825 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlular T1 ve Ali Haydar Kaplan aleyhine toplam 57.421,92 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, davacı borçluya örnek 7 ödeme emrini 28/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği davacı tarafından 19/10/2020 tarihinde usulsüz tebliğ şikayeti açıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (Benzer yönde Yargıtay 12....

        Şti.ile dava dışı borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında borca ve imzaya ilişkindir. İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün 2017/20999 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu ve dava dışı borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, davacı şirkete ödeme emrinin 24/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Davacı - borçlular İstanbul Anadolu 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/127 Esas sayılı dava dosyasına sunmuş oldukları dava dilekçesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin yanında borca ve imzaya itirazda bulunmuşlardır. İstanbul Anadolu 1....

        Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından yetkiye ve imzaya itiraz edildiği, müvekkiline ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun iddia edilmediği, müvekkili şirkete ödeme emrinin 17/10/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin belirtildiği, icra takip dosyası incelendiğinde, davacı şirkete ödeme emrinin 12/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihten itibaren 5 günlük hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı vekili tarafından istinaf dilekçesinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilmiş ise de, HMK'nun 357/1 maddesi gereğince bu iddia dairemizce değerlendirilmemiştir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 62. maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2021/1430 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacılar ve İsmail Çavuşoğlu hakkında genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takibi olduğu, ödeme emirlerinin davacılara 26/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlular tarafından takip dosyasına herhangi bir itiraz dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafın usulsüz tebligat şikayeti mahkemece kabul edilmiş olup davalı tarafın bu kısma yönelik herhangi bir istinaf istemi olmamakla birlikte davacı taraf bu kararla birlikte lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur. HMK'nın 326. maddesi gereğince, kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir....

        UYAP Entegrasyonu