Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2020/1243 E sayılı dosyası ile müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, ancak, İİK'nun 150/ı maddesi gereğince icra müdürlüğüne verilmesi gereken dayanak belgelerin verilmediğini, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğini, icra emrinin ve kıymet takdir raporunun müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini belirterek takibin/icra emrinin iptaline, icra emrinin ve kıymet takdir raporunun tebliğ tarihinin dava tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar dava dilekçesinde özetle; Gelibolu İcra Müdürlüğünün 2019/194 Esas sayılı dosyasındaki icra takibinde ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiği, Gelibolu İcra Ceza Mahkemesinin 2020/17 Esas sayılı dosyası ile ticareti terk suçundan dolayı dava açıldığını, AY. Mad. 38 hükmü gereği ceza sorumluğunun kişisel olduğunu, ödeme emrinin bizzat taraflarına tebliğ edilmesi gerekirken tebliğ edilmediğini, İcra İflas Kanununun cezaya ilişkin hükümlerinin uygulanabilmesi için alacaklı vekilinin icra müdüründen borçlunun kendisine tebligat yapılmasını istemesi gerektiğini, böyle bir talebin olmadığını, icra müdürlüğünce yapılan usulsüz tebligat ile dosya kesinleştirilme işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece davacıların usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 04/08/2020 olarak düzeltilmesinin incelenmesinde icra dosyasında davacı T1 gönderilen ödeme emrinin TK'nun 21/1 maddesi gereğince tebliğ edildiği, bu madde gereğince yapılması gerekli işlemlerin yapılmadığından, davacı T2 gönderilen tebligatta ise birlikte sakin kardeşi Mustafa Gülhan imzasına tebliğ edildi şerhi ile tebliğ edildiği, tebliğ zarfı üzerinde adrese dönüp dönmeyeceği hususunda herhangi bir şerhin olmadığı, davacıların usulsüz şikayetinin kabulünün yerinde olduğu, davacılara gönderilen ödeme emri tebliği ile birlikte kendilerine dayanak belgelerin gönderilmediği iddialarının incelenmesinde, icra dosyasında davacılara gönderilen ödeme emri tebliğ zarfı üzerinde sadece örnek 7 ödeme emri vardır ibaresinin olduğu, oysa takip talebinde takibin kredi sözleşmelerine istinaden gönderilen kat ihtarnamesine dayandığı ve bu ihtarnamenin ödeme emri ile birlikte...

İcra Hukuk Mahkemesi 2022/27 Esas sayılı dosyasında yargılama yapmış olup, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini tebliğ tarihinde askerde olduğunu ileri süren davacının o tarihte askerde olmadığı, kendisine istirahat raporu verildiği, dava dilekçesinde ödeme emri tebligat parçasındaki imzaya da açıkça itiraz edilmediğinden ödeme emrinin bizzat davacıya 23/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu nedenle ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetin yerinde olmadığı, ayrıca usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından takibe konu çekle ilgili imzaya yönelik itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içesinde ileri sürülmediği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ödeme emrinin iptali taleplerinin reddinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, ödeme emrinde takibe dayanak faturaların gönderilmediğini, gönderilen ödeme emrinin üzerinde tahsil harcı makbuzu sayman mutemet alındısı vardır ibaresinin bulunduğunu, yerleşik Yargıtay kararlarında ödeme emrinin ekinde dayanak belge örneğinin bulunması gerektiğinin belirtildiğini bildirilerek istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ödeme emrinin iptaline ilişkin taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin tebliğ edilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....

Şti'nin prim borcundan dolayı davacı adına düzenlenen ödeme emrinin davacının adresine tebliğ edilmesi gerekirken, şirket adresi olan “...” adresinde “çalışan ...” şerhi ile yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ve öğrenme tarihinden bir gün sonra 26.3.2013 tarihinde açılan işbu davanın süresinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, davacının ödeme emrinin iptali isteminin hak düşürücü süre içinde ileri sürdüğü kabul edilip, işin esasına girilerek davacının iddiaları hakkında bir karar verilmelidir. Kabule görede, davanın hak düşürücü sürede açılmamış olması nedeniyle, usulden ret nedeniyle %10 haksız çıkma tazminatına hükmedilmemesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde davanın reddine ve %10 haksız çıkma tazminatına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ile satış kararı ile satış işlemlerinin iptali istemine ilişkindir. Davacının usulsüz tebliğ şikayeti yönünden istinaf dilekçesi incelendiğinde; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine sözleşme alacağından bahisle takip başlatıldığı, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde 08/04/2016 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, her ne kadar davacı şirket vekili ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini beyan etmişse de tebligat parçasının incelenmesinde adresin geçici olarak kapalı olması nedeni ile evrakın mahalle muhtarına tebliğ edildiği,2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı, komşunun beyanının alındığı, haber verilen komşunun imzadan imtina ettiği, ödeme emrinin borçlu şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, her ne kadar tebligat parçasının incelenmesinde iki ayrı kaşe mevcut ise de altta bulunan kaşenin boş olduğu, sehven bu kaşenin vurulduğu anlaşılmış olup, davacı tarafın bu konudaki iddiası yerinde görülmemiş, icra dosyasının talep olmadan usulsüz olarak ihya veya yeniden icra müdürlüğünce oluşturulduğu...

    ve T2 aleyhine Tebligat Kanunu Hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile usulsüz ödeme emrinin iptaline, müvekkilleri Hatice Günay Özdemir ile T2 yönünden usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/361 esas sayılı dosyasının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetine ilişkin olduğunu, mahkemece şikayetin kabulüne ve ödeme emrinin 02.09.2020 tarihinde tebliğ edildiğinin tespit edildiğinin anlaşıldığı, İİK'nın 364/3. maddesinde uyarınca icra mahkemesi kararının temyiz edilmesinin satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacağı, icra mahkemesi kararlarının icrası için kesinleşmiş olması gerekmediği, İİK’nun 78. maddesine göre, ödeme emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin usulsüz olduğu, Eskişehir 3....

      UYAP Entegrasyonu