ile birlikte ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür. 6100 Sayılı HMK.'...
İcra Müdürlüğünün 2020/1243 E sayılı dosyası ile müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, ancak, İİK'nun 150/ı maddesi gereğince icra müdürlüğüne verilmesi gereken dayanak belgelerin verilmediğini, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğini, icra emrinin ve kıymet takdir raporunun müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini belirterek takibin/icra emrinin iptaline, icra emrinin ve kıymet takdir raporunun tebliğ tarihinin dava tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Şti'nin prim borcundan dolayı davacı adına düzenlenen ödeme emrinin davacının adresine tebliğ edilmesi gerekirken, şirket adresi olan “...” adresinde “çalışan ...” şerhi ile yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ve öğrenme tarihinden bir gün sonra 26.3.2013 tarihinde açılan işbu davanın süresinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, davacının ödeme emrinin iptali isteminin hak düşürücü süre içinde ileri sürdüğü kabul edilip, işin esasına girilerek davacının iddiaları hakkında bir karar verilmelidir. Kabule görede, davanın hak düşürücü sürede açılmamış olması nedeniyle, usulden ret nedeniyle %10 haksız çıkma tazminatına hükmedilmemesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde davanın reddine ve %10 haksız çıkma tazminatına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ile satış kararı ile satış işlemlerinin iptali istemine ilişkindir. Davacının usulsüz tebliğ şikayeti yönünden istinaf dilekçesi incelendiğinde; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/361 esas sayılı dosyasının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetine ilişkin olduğunu, mahkemece şikayetin kabulüne ve ödeme emrinin 02.09.2020 tarihinde tebliğ edildiğinin tespit edildiğinin anlaşıldığı, İİK'nın 364/3. maddesinde uyarınca icra mahkemesi kararının temyiz edilmesinin satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacağı, icra mahkemesi kararlarının icrası için kesinleşmiş olması gerekmediği, İİK’nun 78. maddesine göre, ödeme emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin usulsüz olduğu, Eskişehir 3....
ve T2 aleyhine Tebligat Kanunu Hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile usulsüz ödeme emrinin iptaline, müvekkilleri Hatice Günay Özdemir ile T2 yönünden usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine sözleşme alacağından bahisle takip başlatıldığı, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde 08/04/2016 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, her ne kadar davacı şirket vekili ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini beyan etmişse de tebligat parçasının incelenmesinde adresin geçici olarak kapalı olması nedeni ile evrakın mahalle muhtarına tebliğ edildiği,2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı, komşunun beyanının alındığı, haber verilen komşunun imzadan imtina ettiği, ödeme emrinin borçlu şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, her ne kadar tebligat parçasının incelenmesinde iki ayrı kaşe mevcut ise de altta bulunan kaşenin boş olduğu, sehven bu kaşenin vurulduğu anlaşılmış olup, davacı tarafın bu konudaki iddiası yerinde görülmemiş, icra dosyasının talep olmadan usulsüz olarak ihya veya yeniden icra müdürlüğünce oluşturulduğu...
Fethiye İcra Müdürlüğünün 2021/10818 Esas sayılı dosyası ile davalı şirket vekilince davacı borçlu aleyhine toplam 41.357,52 TL alacağın tahsili talebi ile yapılan ilamsız takipte asıl alacak kalemleri yanında fatura ibaresine yer verilmiş, davacı borçluya gönderilen ödeme emri üzerinde de "ekinde örnek 7 ödeme emri vardır" ve tebliğ zarfı alt kısmında da "bu zarfta tahsil harcı makbuzu (sayman mutemedi alındısı) vardır" ibarelerine yer verilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ödeme emrinin iptali isteminin reddine karar verilmiş, kararın ödeme emrinin iptali isteminin reddine yönelik kısmına karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuş olduğundan istinaf incelemesi sadece kararın ödeme emrinin iptali isteminin reddine yönelik kısmına ilişkin olarak yapılmıştır....
“yenileme ve ödeme emri” şerhinin bulunduğunu, takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklama tebligat parçası üzerinde yer almadığını, takip dayanağı belgeler müvekkile tebliğ edilmediğini ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, yerel mahkeme müvekkile yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu haksız sonucuna vardığını, icra dosyasından müvekkil T1 09.01.2018 tarihinde tebligat yapıldığının gözüktüğünü, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkil T1 açısından usulsüz tebligatın iptali ve takip dayanağı belgelerin müvekkile tebliğ edilmemesi sebepleri ile ödeme emrinin iptali ile süresinde itiraz edildiğinden, çek ve senetler zamanaşımına uğradığını ve bu sebeple takibin iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesi kararında; 20/12/2019 tarihli tebliğ işleminin TK'nın 21/1 maddesine uygun olduğu, ilamlı takipte dayanak belge gönderilmesine gerek bulunmadığı, davacıya daha önce usule uygun icra emri tebliğ edilmiş olmasına rağmen tekrardan tebligat çıkarılmasının usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle 21/12/2019 tarihli tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle, şikayetin kısmen kabulüne, 21/12/2019 tarihli yapılan tebligatın iptaline, 20/12/2019 tarihli tebligatın ve icra emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....