WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesinin 2019/6349 esas sayılı dosyası ile yeni bir takip açılarak müvekkiline ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Tebligat Kanunu ve Avukatlık Kanunu gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatların vekile yapılmasının zorunlu olduğunu, bu nedenle müvekkili adına çıkarılarak tebliğ edilen ödeme emri tebliğ işleminin iptaline ve ödeme emri tebliğ tarihinin 23/05/2019 olarak düzeltilmesine, usulsüz tebliğ ile kesinleştirilen takip neticesinde müvekkilinin mal varlığı üzerine konulan tüm hacizlerin yok hükmünde sayılmasına ve kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda, borçlu, sair itirazları yanında işletilen faizin hatalı ve fahiş olduğunu ve kambiyo vasfı şikayetini ileri sürdüğü halde, mahkemenin bu yöndeki itiraz ve şikayeti değerlendirmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet kabul edildiğine göre, borçlunun süresinde yapmış olduğu kambiyo vasfı şikayeti ve faize itirazı konusunda inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, davacı vekilinin usulsüz tebligata ilişkin şikayet dilekçesinin incelenmesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet sebeplerine yer verildiği, 103 davetiyesine ilişkin usulsüz tebligat şikayetinin bulunmadığı, icra dosyasının yapılan incelemesinde, şikayetçiye 13.11.2019 tarihinde 103 davetiyesinin T.K.'...

    İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; beyan dilekçelerinde davalının cevabının dahi tebliğ edilmediğini, dosyaya konu icra takibi ile ilgili olmak üzere savcılık başvurularının ve dosyalarının olduğu belirtilmiş olmasına rağmen buna ilişkin en ufak bir inceleme yapılmadığını, bu dava dosyalarında ödeme emirleri ve senet fotokopisinin müvekkillerine tebliğ edilmediğini, tebligat zarflarının boş bir şekilde gönderildiğini eksik inceleme neticesinde karar verdiğini, tebligatın hem usulüne uygun yapılmadığını, hem de ödeme emri ve senet fotokopisinin gönderilmediğini, usulüne uygun bir tebligat yapılmadığı için gerek itirazların gerekse usulsüz tebligata ilişkin memur işlemine karşı şikayet konulu davanın reddinin hukuka uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanunu yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir....

    Ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin reddi gerektiğinden, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, alacaklının yetkili hamil olup olmadığı, takip hakkının bulunup bulunmadığı, ciro silsilesinin bozulup bozulmadığı, çekin keşide tarihinde tahrifat olup olmadığı yönündeki şikayet ve itirazların da süre aşımı nedeniyle reddi gerekmektedir. Takip türüne göre kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamayacağına yönelik şikayet ise süresiz olup, somut olayda takip talebinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip talep edildiği açıkça yazıldığından, bu şikayetin esastan reddi gerekmektedir. Tüm bu tespit ve izahatlar ışığında, mahkemece yukarıdaki gerekçelerle şikayet ve itirazların reddine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. İstinaf başvurusu yerinde görülmüştür. Neticeten şikayet ve itirazların tümden reddi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2018/17009 esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte müvekkiline gönderilen ödeme emri ve kıymet takdiri raporu tebliğinin usulsüz olduğunu, müvekkilinin takipten ve hacizden 11.02.2019 tarihinde haberdar olduğunu, bilinen adrese tebligat gönderilmesi gerekirken, mernis adresine mernis kaydı düşülmeden ve haber kağıdı bırakılmadan tebliğ yapıldığını, bu nedenle tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takibe konu senette düzenleme yeri ve tarihinin yazılı olmadığını, senedin üzerinde teminat için verildiğine dair kayıt bulunduğunu, bu nedenlerle bu senede dayanılarak kambiyo senetlerine özgü takip başlatılamayacağını, müvekkilinin hissedarı olduğu Beykoz'da bulunan taşınmaz kaydına haciz konulduğunu, taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunu ve haczedilemeyeceğini beyanla şikayet ve itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    Hukuk Dairesi tarafından, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetlerin ilgilisi tarafından yapılması gerektiği, ancak söz konusu usulsüzlüklerin sıra cetveli tanzimi aşamasında diğer alacaklıların hakkını haleldar etmesi halinde alacaklılar tarafından ileri sürülebileceği, şikayet olunanın takip dosyasında ödeme emrinin borçluya 10.08.2017 tarihinde usulsüz tebliğ edildiği, buna karşın örnek 103 davetiyesinin 17.08.2017 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, Borçlunun icra takibinden bu tarih itibariyle haberdar olduğu, İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresinin 5 gün, ödeme süresinin on gün olup ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağı, henüz kesin haciz isteme yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin beş günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca on günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşeceği, borçlunun 17.08.2017 tarihinde takipten haberdar olduğundan...

      Dava, kambiyo takibinde kambiyo vasfına yönelik şikayet ile borca ve yetkiye itiraza ilişkin olup; borçlu, 19/01/2018 tarihinde usulsüz tebligattan haberdar olduğunu beyanla, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, yetkiye ve borca itiraz ile birlikte kambiyo vasfına yönelik şikayette bulunmuş ancak borçlunun mahkemeye müracaat tarihi olan 25/01/2018 tarihi itibari ile 5 günlük itiraz süresi geçmiş olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince işin esasına girilerek yetki itirazının kabulüne karar verilmesi ve istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmesi, isabetli değildir. O halde, ilk derece mahkemesince, 19/01/2018 ödeme emrini ıttıla tarihine göre 5 günlük itiraz süresi geçtiği gerekçesi ile davanın süre aşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

        Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Takip dosyasının incelenmesinde; borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, 20/11/2014 tarihinde borçluya TK’nın 21/2 maddesi gereği ödeme emri tebliğ edildiği, 28/01/2015 tarihinde borçluya bizzat 103 davetiyesi tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 27/06/2019 tarihinde borçluya ödeme emri tebliğ edilmesini talep ettiği ve 04/07/2019 tarihinde bizzat şerhi ile ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nın 168/5.maddesi hükmü gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takiplerinde borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Bu süreler hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....

        Aynı yasanın 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. Somut olayda; borçlu.....'ne yapılan satış ilanı tebliğ işlemi, Teb.Kn.'nun 12. ve 13. maddelerine göre usulsüz olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ancak şikayet dilekçesinde sadece asıl borçlu ..... yönünden satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülmüştür. İpotek borçlusu ...'e yapılan satış ilanı tebliğ işlemine dair herhangi bir iddia ileri sürülmediği halde, mahkemece şikayet dilekçesinde dayanılan vakıaların dışına çıkılıp, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da bulunmayan satış ilanının şikayetçi ...'e de usulsüz tebliğ edildiği nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki, adı geçen borçluya yapılan tebligat da usulüne uygundur....

          UYAP Entegrasyonu