İlk derece mahkemesince davalı adına dava dilekçesi tebliğ edilmemiş dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı borçlu tarafından asıl dava ile usulsüz tebliğ şikayeti yapılmış birleşen dava da ise imzaya ve borca itirazlar ile zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12- 600 esas 2003/606 karar). Keza davacı borçlunun birleşen davada imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazları şikayet mahiyetinde olmayıp belirtilen hususlar yönünden duruşma açılmadan karar verilemez. HMK'nın 317 maddesine göre cevap dilekçesi verme ve itiraz süresi iki haftadır. Davalı alacaklıya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 27.04.2015 tarih ve 2014/1487 esas - 2015/437 karar sayılı kararı ile süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür.Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilen kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı durumlarda, icra mahkemesince itirazın incelenmeksizin reddedilmesi halinde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin incelenmesi sırasında denetlenmesi mümkündür.Kıymet takdirine itiraza ilişkin ... 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 27.04.2015 tarih ve 2014/1487 esas - 2015/437 karar sayılı kararında, şikayetçi borçluya yapılan kıymet takdiri tebliğ işlemine yönelik bir değerlendirmede bulunulmadığı belirlenmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/450 Esas sayılı dosyasında haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğundan bahisle şikayet yoluna gidildiği, mahkemenin 24.12.2015 tarihli kararı ile haciz ihbarnameleri tebligatlarının usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile öğrenme tarihi olan 07.7.2015 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, alacaklının bu ilamla icra müdürlüğüne başvurarak mahkemece düzeltilen tebliğ tarihine göre üçüncü kişi tarafından yapılmış bir itiraz bulunmadığından, önceki hacizlerin kaldırılarak mahkemece belirlenen tebliğ tarihine göre yeniden haciz konulmasını ve mahcuz aracın muhafazasının da devamını talep ettiği, icra müdürlüğünün 15.02.2016 tarihli kararı ile; ... 4....
İİK’nun 128/2. maddesi gereğince, satışa hazırlık işlemleri sırasında icra dairesi taşınmazın kıymetini ehil bilirkişiler aracılığıyla tayin ve tespit ettirir, kıymet takdirine ilişkin rapor, borçluya, haciz koydurmuş alacaklıya ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir. İİK.nun 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Takibin şekline göre olayda uygulanması gereken İİK'nun 168/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince; ''İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir.'' Somut olayda, borçlu adına çıkarılan şikayete konu ödeme emri tebliğ evraklarında, ''10 örnek ödeme emri... Bono sureti vardır'' şerhinin bulunduğu görülmektedir. Bu durumda takip dayanağı bono suretinin ödeme emri ekinde borçluya gönderildiğinin kabulü gerekir. Yine işbu takip dosyası nedeniyle tarafları aynı İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/225 esas 15/02/2013 tarihli başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunulması üzerine mahkemece; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile takibe konu senet emre havale olmaksızın tanzim edildiğinden kambiyo senedi vasfında olmadığı belirtilerek takibin iptaline dair verilen kararın; Yargıtay 12....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayettir. Borçlu isteminin yasal dayanağını oluşturan İİK.nun 16. maddesi uyarınca, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrasına göre usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır....
Takip borçlusu tarafından 25/10/1999 tarihinde ödeme emrinin usulsüz tebliğine rağmen icra takibini kesinleştiren icra müdürlüğü işleminin şikayet yolu ile iptali istenmiş, ... sayılı ilamı ile alacaklı vekilinin yokluğunda şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünce yapılan işlemin iptaline karar verilmiş, karar alacaklı vekiline tebliğ edilmediğinden kesinleşmemiştir. İcra dosyasında; .. alacaklı vekilinin talebi kabul edilerek, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri iptal edilmiş, takip borçlusunun 25/10/1999 tarihinde usulsüz tebliği öğrenmekle, ödeme emrini tebliğ almış sayılacağı ve bu tarihten itibaren süresinde borca itiraz etmediği belirtilerek takibin devamına karar verilmiştir. Takip borçlusu, icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesine ve bu kararın alacaklı vekili tarafından icra dosyasından öğrenilmesine ve dosyanın işlemden kaldırılması gerekmesine rağmen .....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. O halde mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...
Ayrıca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilir. Alacaklı tercih hakkını bu takip türünden( kambiyo takibi)yana kullanmıştır. Bu itibarla ; yukarıda açıklanan Yasa hükümleri , ilke ve kurallar kapsamında; dayanak senedin kambiyo vasfını haiz olduğu, borçlunun borca, takibe ve senede yönelik itiraz ve şikayetlerini yöntemince ispatlayamadığı " gerekçesiyle "Davacının usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile; Erzurum 2. İcra Müdürlüğünün 2019/2989 Esas sayılı icra takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 17/08/2020 OLARAK DÜZELTİLMESİNE, 2- )Davacının borca itirazlarının, kambiyo şikayetinin ve takibin iptali taleplerinin REDDİNE, 3- )Yasal şartlar oluşmadığından davalı alacaklının tazminat talebinin reddine, " şeklinde karar verilmiştir....
Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair başvurusu İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet mahiyetinde olup, 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden itibaren başlar ve hak düşürücü niteliktedir. Somut olayda, ödeme emrinin borçlu ...'e 05.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde ve temyiz talep dilekçesinde de belirttiği gibi, Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/967 D. İş sayılı dosyasına borçlular vekilinin 07/01/2015 tarihli itiraz dilekçesinde İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2014/36480 Esas sayılı dosyası ile borçlular hakkında yapılan takipten haberdar olduklarını beyan ettikleri görülmüştür. Dolayısıyla usulsüz tebligat şikayetinde bulunan borçlu vekili 07.01.2015 tarihinde tebligattan haberdar olup, şikayet yasal 7 günlük süreden sonra 06.02.2015 tarihinde yapılmıştır....