Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin kaldırma kararında da açıklandığı üzere; "dava, borçlunun çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası yanında icra dairesinin yetkisine, çekin kambiyo vasfına, imzaya, borca ve takip öncesi/sonrası zamanaşımına ilişkin itiraz ve şikayete ilişkindir." Davacının dava dilekçesinde yalnızca ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürdüğü, dilekçede yenileme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik hiçbir iddiasının bulunmadığı, dava dilekçesinin sonuç kısmında da "dosya kapsamında usulsuz tebligatlar nedeniyle kesinleşen icra dosyasında; tüm usulsuz tebligatlar yönünden ; usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasını öğrenme tarihi olan 24.07.2019 tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi" şeklinde bir talebinin yer almadığı açıktır....

ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ edilen adresin elverişsiz bir adres olduğunu, tebliğ çıkarılan adreste hiçbir zaman ikamet etmediğini, ortak konutu kullanmadığı ve aralarında husumet bulunan ... adlı kişiye usulsüz olarak tebliğ yapıldığını, takipten 10.06.2019 tarihinde haberdar olduğunu belirterek ödeme emri tebligatının iptali ile tebligatı öğrenme tarihinin 10.06.2019 olarak kabulünü talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; tebliğin bilinen adrese yapıldığını, icra takibine istinaden yapılan tüm işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, iddiaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

    ödeme emri tebligatın usulsüz olması sebebiyle tebligatın ve ödeme emrinin iptaline, takipten sonraki zamanaşımı sebebiyle, Bakırköy 17....

    İDDİANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine yapılan takipte örnek 7 ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, takipten 103 davetiyesinin 25/06/2021 tarihinde davacıya tebliği ile haberdar olduklarını, ayrıca gönderilen ödeme emrinde icra dairesi hesap bilgilerinin boş olduğunu, ecrimisil alacağı olduğu iddia edilen asıl alacağa işleyecek faiz kısmınında boş bırakıldığını, bu nedenle ödeme emrininde iptali gerektiğini söyleyerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 25/06/2021 olarak düzeltilmesine, icra dosyasına sunulan itirazın süresinde olduğunun tespitine ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Davacılara çıkarılan ödeme emirleri, komşudan sorulmak suretile muhtara teslim suretile TK 21/1 maddesine göre tebliğ edilmiştir....

    nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine ilişkin bir şerhin verilmediği anlaşılmış olup şikayetçiye yapılan ödeme emri tebligatının bu haliyle TK'nun 21/2.maddesine uygun bir tebligat olmadığı ayrıca muhatabın tevziat saatinde nerde olduğu, adrese dönüp dönmeyeceği TK'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddeleri gereğince araştırılmadığı, komşunun isminin tespit edilmediği böylece tebligatın, TK'nun 21/1. maddesine göre de usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek diğer itiraz ve şikayetleri yönünden bir karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER: Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emrinin usulüne aykırı bir şekilde tebliğ edildiğini, takibin dayanağı olan belgenin ödeme emri ekinde gönderilmediğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat yönünden şikayetin kabulüne, ödeme emri iptali talebi yönünden şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....

      Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Asıl dosyadaki usulsüz tebligat şikayetine ilişkin kararın yapılan temyiz incelemesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu ileri sürülerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 30.09.2015 olarak düzeltilmesi talebinde bulunulduğu, mahkemece, borçlu adına tebligat yapılan ...'nin, ödeme emri tebliğ tarihi olan 21.05.2015 tarihinde davacının yanında çalıştığının SGK kayıtlarıyla tespit edildiği gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir....

        Somut olayda borçlu adına çıkartılan ödeme emri tebligatının “......” adresinde “muhatabın bulunmaması sebebiyle muhatabın yerine muhatap ile birlikte aynı çatı altında beraber ve sürekli ikamet eden ehliyetli ve reşit yeğen.... imzasına tebliğ edilmiştir.” şerhi ile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Tebliğ yapılan adres borçlunun mernis adresi olmadığı gibi mahkemece yaptırılan zabıta araştırmasına göre de bu adresin şikayetçi borçlunun oğlu, aynı zamanda diğer takip borçlusu ...'in işyeri adresi olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda ödeme emri tebliğ işlemi borçluya ait olmayan adreste yapılmış olması nedeniyle usulsüz olup, mahkemenin tebligatın usulüne uygun olduğu yönündeki gerekçesi yerinde değildir....

          Sayılı dosyasında ilamsız icra takibine gidildiği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde davacının mernis adresine çıkartılan tebligatın bila tebliğ dönmesi üzerine aynı adrese TK 21/1 maddeye göre ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmüştür. Bu kez davacıya "mernis adresidir. 7201 sayılı TK'nun 21/2. Maddesi gereğince tebliği rica olunur" şerhi ile ödeme emrini tebliğe çıkartıldığı, takip borçlusunun mernis adresine TK 21/2....

          Somut olayda, borçlu adına düzenlenen ödeme emri tebliğ zarfı üzerine "adres kayıt sistemindeki adresi" olduğu yazılarak tebliğe çıkarıldığı ve tebliğ memuru tarafından TK'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işleminin yapıldığı görülmektedir. Ödeme emri tebliğ evrakı üzerinde; tebliği çıkaran mercii tarafından Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; bu durumda tebliğ memurunun, tebliğ işlemini, TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması, yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            UYAP Entegrasyonu