Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 15.09.1978-14.05.1983 tarihleri arası Almanya’da geçen yurt dışı çalışmalar ile 15.05.1983-19.07.1984 tarihleri arası yurt dışındaki ev kadınlığı süresinin 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanılmış olması karşısında; 04.05.1983 ve 13.04.1994 doğumlu çocuklar yönünden, 19.07.1984-04.05.1985 arası 285 gün ve 13.04.1994-13.04.1996 arası için 2 yıl (720 gün) olmak üzere toplam 1.005 gün üzerinden doğum borçlanması yapılabileceğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, çakışan borçlanma süreleri dikkate alınmaksızın ve mükerrer borçlanmaya meydan verecek şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/358 Esas KARAR NO : 2018/75 DAVA : Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 15/06/2017 KARAR TARİHİ : 30/01/2018 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ... ve ... ... Havalimanından ... Havalimanına uçmak üzere davalı şirketten ... sefer sayılı uçuşa bilet aldıklarını, ancak uçuşun zamanında gerçekleşmediğini, ... ve ... yaşadıkları mağduriyet karşısında hak kazandıkları maddi tazminata dair tüm haklarını alacağın temliki sözleşmesi ile müvekkili şirkete devrettiklerini, müvekkili şirketin yasal mevzuattan kaynaklanan tazminat talepleri davalı şirkete iletmiş ancak olumlu cevap alamadıklarını beyan etmekle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle kişi başı ...-Euro olmak üzere toplam ......

      Hükmün taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraflar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) 01.10.2010 günü itibarıyla kendisine 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince yaşlılık aylığı bağlanan davacının istemi, uluslar arası nakliye faaliyetini yürüten davalı işverene ait işyerinde 22.12.1997 – 27.11.2002 tarihleri arasında hizmet akdine tabi şoför olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilen çalışma (zorunlu sigortalılık) süreleri yönünden gerçek sigorta primine esas kazanç tutarının tespitine ilişkindir....

        Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, uluslar arası nakliyat faaliyetini yürüten işverene ait işyerlerinde hizmet akdine tabi şoför olarak çalışanlara yurt dışı görevlendirmelerde “sefer primi”, “sefer yolluğu”, “harcırah” adı altında işverenlerce gerçekleştirilen ödemeler, 506 sayılı Kanunun 77. maddesinde yer alan “yolluk” veya 5510 sayılı Kanunun 80. maddesindeki “görev yolluğu” ibareleriyle teknik ve somut olarak tam anlamıyla örtüşmediğinden, bu tür uyuşmazlıklar yönünden maddelerdeki kavramlar, yalnızca araca bağlı zorunlu giderler şeklinde anlaşılmalı, başka anlatımla, sigortalılara söz konusu adlar altında yapılan ödemeler içerisinden yalnızca araca bağlı zorunlu harcamalar ayrıştırılıp geri kalan tutar sigorta primine esas kazanca dâhil e...meli, iddianın kanıtlanması konusunda 6100 sayılı Kanun hükümleri uygulanmalıdır....

          Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, uluslar arası nakliyat faaliyetini yürüten işverenlere ait işyerlerinde hizmet akdine tabi şoför olarak çalışanlara yurt dışı görevlendirmelerde “sefer primi”, “sefer yolluğu”, “harcırah” adı altında işverenlerce gerçekleştirilen ödemeler, 506 sayılı Kanunun 77. maddesinde yer alan “yolluk” veya 5510 sayılı Kanunun 80. maddesindeki “görev yolluğu” ibareleriyle teknik ve somut olarak tam anlamıyla örtüşmediğinden, bu tür uyuşmazlıklar yönünden maddelerdeki kavramlar, yalnızca araca bağlı zorunlu giderler şeklinde anlaşılmalı, başka anlatımla, sigortalılara söz konusu adlar altında yapılan ödemeler içerisinden yalnızca araca bağlı zorunlu harcamalar ayrıştırılıp geri kalan tutar sigorta primine esas kazanca dâhil edilmeli, iddianın kanıtlanması konusunda 6100 sayılı Kanun hükümleri uygulanmalıdır....

            "İçtihat Metni" Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan yargılama sırasında; İstanbul 3. Çocuk Mahkemesiyle Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz birleştirme uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: İncelenen dosya içeriğine, İstanbul 3. Çocuk Mahkemesince Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesine birleştirme önerisinde bulunulduğu, birleştirme önerisinin kabul edilmemesi üzerine İstanbul 3. Çocuk Mahkemesince herhangi bir birleştirme kararı verilmeden dosyanın Dairemize gönderildiği, bu itibarla henüz ortada çözümü gereken bir birleştirme ihtilafı doğmadığından incelenmeyen dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 04/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              in tüm aşamalarda yüklenen suçu işlediklerini inkar ettikleri, suça sürüklenen çocukların yüklenen suçu işlediklerine dair, sanık ... ve diğer suça sürüklenen çocuk ...'in sonradan değiştirdikleri soyut iddiası dışında; her türlü şüpheden uzak kesin, inandırıcı ve yeterli bir delil elde edilemediği gözetilmeden beraatleri yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi, Kabule göre de; Suç tarihinde 12-15 arası yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 31/2. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17 .12.2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                ÇOCUK KAÇIRMAÇOCUKLARIN İADESİVELAYET HAKKI"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre 1980 tarihli Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi, 16 (onaltı) yaşın altında bulunan çocuklar için uygulanır. Sözleşmenin uygulanması çocuk onaltı yaşına geldiğinde sona erer (Söz. m. 4). Bu sözleşme gereğince, mutad meskenine iadesi istenilen çocuklardan Sevda, 25.05.1990 doğumlu olup, dava tarihinde onaltı yaşın içindedir. Bu çocuk, sözleşmenin uygulama alanından çıkmıştır. Mahkemece verilen red kararı, bu çocuk yönünden sonucu itibarıyla doğrudur....

                  belirtildiği, markaların tescili amacıyla malların ve hizmetlerin uluslar arası sınıflandırmasının (Nis Sınıflandırmasının) 1957 yılında imzalanan ve ülkemizin 1995 yılında taraf olduğu Nis anlaşması ile oluşturulduğu, 556 sayılı KHK nın 24. maddesinde sınıflandırmanın uluslar arası esaslara göre yapılacağının belirtildiği, KHK nın uygulama yönetmeliğinin dayanakları arasında TRIPS, Paris Sözleşmesi ve Nice Anlaşmasına da yer verildiği, yönetmelikte tescile konu mal ve hizmetlerin Nis Anlaşmasına göre sınıf numaralarının başvuru dilekçesinde yer alması gereken bilgilerden sayıldığı, Nis Sınıflandırmasında 45....

                    nın 09.07.2014 tarihli davanamesi ile ... adlı çocuğun mutad meskeni olan Almanya'ya iadesi için dava açılmış, mahkemece ilk kararında davanın reddine karar verilmiş, davacının temyizi üzerine Dairemizin 08.10.2015 tarih 2015/17581 Esas 2015/17971 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulü gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuş, mahkemece bozma ilamına karşı direnilmiş, Hukuk Genel Kurulu'nun 29.11.2018 tarihli kararı ile usule uygun direnme olmadığından direnme kararının usule ilişkin nedenlerle bozulmasına karar verilmiş, mahkemece son kararında davanın kabulü ile çocuğun mutad meskeninin bulunduğu Almanya ülkesine iadesine karar verilmiş, karar davalı baba tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 1980 tarihli Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesinin uygulanması, çocuk on altı yaşına geldiğinde sona erer....

                      UYAP Entegrasyonu