(2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir....” hükümleri yer almaktadır....
Ceza Başkanlığı’nın 22.12.2015 gün, 2015/9078 Esas ve 2015/9639 Karar sayılı ilamında; gerekçeli kararın suça sürüklenen çocuk ...’a usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi sebebiyle adı geçen suça sürüklenen çocuğa usulüne uygun şekilde tebliği ile temyiz dilekçesi sunması halinde, ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere iadesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine dair karar verildiği, mahkemece 18.03.2011 tarihli kararın cezaevinde bulunan suça sürüklenen çocuk ...’a 09.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği ve suça sürüklenen çocuk ...’ın 19.02.2016 tarihli dilekçesiyle kararı temyiz ettiği, ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından suça sürüklenen çocuk ...’ın temyiz talebi hakkında ek tebliğnamenin düzenlenmeyip dairemize dosyanın iade edildiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk ...’ın temyiz talebi hakkında görüş bildiren ek tebliğname düzenlendikten sonra dosyanın iadesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE...
kişilerden bedelini ödeyerek satın aldığını, ne varki, o dönem mirasbırakana olan saygısından dolayı onun adına tescil ettirdiğini, davacı kardeşinin çekişmeli taşınmazlarda hak sahibi olmadığını, temlikin mal kaçırma amaçlı değil, bir hakkın iadesi olduğunu, mirasbırakanın geriye bıraktığı taşınmazları da davacı ile paylaştıklarını bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muris tarafından yapılan temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, anılan kararı davalı vekilinin istinaf etmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusu 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....
Ancak; 1-Suç tarihinde 12-15 arası yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesine aykırı şekilde sosyal inceleme yaptırılmadan ve yaptırılmama nedeni de karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması, 2-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanun'unun 11/1. maddesi uyarınca aynı Kanun'un 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden somut olayda ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanun'unun 5/3. maddesi uyarınca velisine teslim kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 17.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalılar, çekişmeli taşınmazın bedelinin taraflarından ödenip satın alındığını, ancak o tarihteki adetler gereği mirasbırakan adına tescil ettirildiğini, çekişmeye konu temlikin taşınmazın iadesi anlamı taşıdığını, 44 yıl sonra dava açılmasının kötüniyetli olduğunu bildirip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer davacılar yönünden temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Dairece ''...mirasbırakan tarafından davalı ...’a yapılan temlikin mal kaçırma amaçlı olmadığı, taşınmazın asıl sahibine iadesi amacı taşıdığı açıktır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanıgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.'' gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir....
Burada amaç, iade konusunda sağlıklı bir inceleme ve değerlendirme yapılabilmesi için iade evrakı alınıncaya kadar, aranan kişinin kaçmasının önlenmesidir. 5237 sayılı TCK.nun 18/6. maddesi geri verilmesi istenen kişi hakkında koruma tedbirlerine ne şekilde ve hangi kurallara göre karar verileceği konusunda, ülkemizin taraf olduğu uluslar arası sözleşmelere yollamada bulunmuştur.Bu nedenle koruma tedbirleri hakkında ülkemizin taraf olduğu "Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi" (SİDAS) hükümlerine göre karar verilecektir. Bu tedbirler anılan sözleşmenin "Muvakkat Tedbir"başlıklı 16. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Anılan maddede geçici tutuklamanın, ne şekilde ve hangi belgelerle isteneceği düzenlenmiştir. Geçici tutuklama kararı verecek olan mahkemeler gerekli koşulların varlığını araştıracak ve koşulların mevcut olması durumunda tutuklama kararı verebileceklerdir. Geçici tutuklama kararı verilip verilmemesi mahkemenin takdirindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Irza geçme, kaçırma HÜKÜM : Irza geçme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyet İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü: Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kaçırma suçundan (iki kez) yapılan yargılama sonunda kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan (iki kez) mahkûmiyetine dair İstanbul 1....
Davacı, murisinin, ölüm tarihi olan 06.09.2003 tarihine kadar 20 yıl süre ile davalılara ait kamyonlarda uluslar arası taşımacılık yaparak şoför olarak çalıştığını ve Kurum’a bildirilmeyen sürenin tespitini istemiş; Mahkemece, davacı murisinin, davalılardan şirkete ait işyerinde çalışması bulunmayıp, 27.06.2002 – 06.09.2003 (ölüm) tarihleri arasında davalılardan ...’e ait işyerinde çalıştığı esas alınarak karar verilmiştir. Mahkemece, öncelikle davacı murisinin 1479 sayılı Kanun kapsamındaki dosyası tümüyle getirtilerek, kabulüne karar verilen dönemde, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışması nedeniyle ... ... sigortalılığının bulunup-bulunmadığı araştırılmalıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2018/210 Esas KARAR NO : 2021/491 DAVA : Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 20/12/2018 KARAR TARİHİ : 18/06/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın, işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı) 11/03/2021 tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından dosya ele alınarak incelenedi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin ve davalı vekilinin dava dosyasının 17/12/2021 tarihli duruşmasında hazır oldukları, 11/03/2021 tarihli duruşmaya davalı vekilinin mazeret dilekçesi sunduğu ancak davacı vekilinin gelmediği ve herhangi bir mazeret dilekçesi de vermediği, bu nedenle dava dosyasının 11/03/2021 tarihli celsede HMK 150....