WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dosyası her ne kadar temyiz incelenmesi için Dairemize gönderilmiş ise de; aşağıda tespit edilen hususlarda noksan olduğu anlaşılmaktadır. 1- 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 25/a maddesinde, “Yabancı ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimse Türk vatandaşı olduğu takdirde tebliğ o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla da yapılabilir. Bu hâlde bildirimi Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu veya bunların görevlendireceği bir memur yapar. Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer aldığı ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirim, muhataba o ülkenin mevzuatının izin verdiği yöntemle gönderilir....

    e yediemin olarak teslim edildiğinin anlaşılması karşısında, olayla ilişkisi olmayan ... nüfusuna kayıtlı, ... ve ... oğlu 1996 doğumlu ... hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet görülmemekle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14/04/2008 gün ve 2008/21944 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay C. Başsavcılığının 02.05.2008 tarihli ve K.Y.B.2008/95342 sayılı tebliğnamesiyle talep edilmiş olmakla, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosya kapsamına göre, borçlu hakkında başlatılan İstanbul 4.İcra Müdürlüğünün 2006/10483 esas sayılı takip dosyasında, borçlunun kimliğinin ... nüfusuna kayıtlı, ... ve ... oğlu, 1972 doğumlu ... olduğunun tespitine rağmen, icra takibi ile ilgisi bulunmayan ... nüfusuna kayıtlı ... ve ... oğlu 1996 doğumlu ...’ün cezalandırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

      Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile iddianın ileri sürülüş şekline göre Türk vatandaşı olan...; ... İli .... Mahallesi Cilt No:8, Hane No: 115, BSN: 4 ile... oğlu Şıhmüslim ve ... ve...'dan olma 1901 doğumlu olarak 06.03.1906 tarihinde nüfusa tescil edilen... olduğu, medeni halinin bekar olduğu, ölüm sebebi ile nüfus kaydının kapalı bulunduğu, birden fazla kardeşinin bulunduğu, bunların bir kısmı hakkında ölüm araştırması olduğu, bir kısmının öldüğü, diğerlerinin ise kayıtlarının kapalı olduğu... kayıtlarda ise davacıların babası olan......

        Asliye Ceza Mahkemesinin 18/10/2019 tarihli ve 2019/219 esas, 2019/75 Değişik iş sayılı Kararının; Dosya kapsamına göre, Mahkemesince Türk vatandaşı olan sanığın Almanya ülkesinde, yine Türk vatandaşı olan eşi müştekiye karşı basit yaralama suçundan açılan kamu davası sonunda, suçun yurt dışında işlendiği ve sanığın Türkiye Cumhuriyeti dahilinde ikametinin bulunmaması, yakalanmamış olması, adresinin olmaması nedenleriyle yetkili Mahkemesinin Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay tarafından belirlenmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de; 1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "Yabancı ülkede işlenen suçlarda yetki" başlıklı 14. maddesinde, "(1)Yabancı ülkede işlenen ve kanun hükümleri uyarınca Türkiye'de soruşturulması ve kovuşturulması gereken suçlarda yetki, 13 üncü maddenin birinci ve ikinci fıkralarına göre belirlenir....

          GEREKÇE: Davacı, babasının Türk vatandaşı olduğunu, annesinin Suriye vatandaşı olduğunu, davacının babası T4 Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 06.09.2019 tarih ve 2019/409 Esas, 2019/631 Karar sayısında görülen tespit kararı ile Mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca anneye bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanmış olduğunu, davacı Hisham'ın, 2019 yılında 18 yaşından büyük olduğu için babaya bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanamadığını belirterek davalı T4 babası olduğunun tespitini talep etmiştir. 04.06.1958 ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak kanun hükümlerini tespit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir....

          GEREKÇE: Davacı, babasının Türk vatandaşı olduğunu, annesinin Suriye vatandaşı olduğunu, davacının babası T4 Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 06.09.2019 tarih ve 2019/409 Esas, 2019/631 Karar sayısında görülen tespit kararı ile Mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca anneye bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanmış olduğunu, davacı Hisham'ın, 2019 yılında 18 yaşından büyük olduğu için babaya bağlı olarak Türk vatandaşlığını kazanamadığını belirterek davalı T4 babası olduğunun tespitini talep etmiştir. 04.06.1958 ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak kanun hükümlerini tespit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir....

          , T.C.kimlik numarası bulunduğu kimlikte isminin '' T3'' olarak yazılı olduğunu, kimlik numarası bulunmayan bir başka kimlikte ise, adının SARA OLGUNYÜREK olarak yazılı olduğunu, davalının kimlik numarası bulunmayan, isminin SARA OLGUNYÜREK olarak yazılı olduğu kimliğini kullanarak İngiliz vatandaşı olan SENART isimli biriyle, belirtilen olaylardan önce evlendiğini, davalının davacı Emrah'tan olduğunu söylediğini, çocuğun davalının nüfusuna hiç kaydedilmediğini, davalının babasının nüfusuna kaydedildiği öğrenildiği, bu nedenlerle davanın Konya Cumhuriyet Başsavcılığına ve Hazineye ihbar edilmesine, davacıya önce babası olduğu söylenilen bu sebeple davacının babasından evlilik vaadiyle gayrimenkul koparıldıktan sonra babasının davacı olmadığı söylenilen davalının babasının nüfusuna Aras ismiyle kaydedildiğini duydukları çocuğun babasının davacı olup olmadığının tespitine, çocuk ile babası arasında soybağının düzenlemesine nüfusa tesciline ve nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun şekilde düzeltilmesine...

          Bu hüküm uyarınca sanığın ülkede bulunması, isnat edilen suçun Türk Kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektirmesi, yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması ve Türkiye'de koğuşturulabilirlik şartlarının gerçekleşmesi, suçun TCK'nın 13. maddesi kapsamında yer alan suçlardan bulunmaması halinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan sanığın Türk kanunlarına göre cezalandırılmasına imkan sağlanmıştır. İnceleme konusu somut olayda, Türkiye'de bulunan sanığın .....'da yargılanmadığı ve hakkında hüküm verilmediği, isnat edilen suçun TCK'nın 13. maddesinde yer alan suçlardan bulunmadığı anlaşılmakla, yabancı ülkede suç işleyen Türk vatandaşının Türkiye'de yargılanıp hakkında hüküm verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

            Nitekim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yurt dışında geçirdikleri çalışma sürelerinin sosyal güvenlikleri açısından değerlendirilebilmesi amacıyla 22.05.1985 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunla, Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceğini öngörmüştür....

              Mehmed Babo Suğer'in oğlu olduğunu, Mehmet Babo'nun isminin esasen Mehmet Babah Salek olduğunu, Mehmet Babah Salek'in 1936 yılında eşi Emine çocukları Ahmet, Fatma ve Nefise ile birlikte Amman'a gittiklerini, çocukların aynı zamanda Ürdünde yaşadıkları için Ürdün vatandaşı olduklarını Ürdün Haşimi Kırallığı içişleri bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden alınıp Türkçeye tercüme ettirilen ölüm belgesinden de anlaşılacağı üzere T11 26/09/2010 tarihinde vefat ettiğini ileri sürerek aynı zamanda Ürdün Vatandaşı olan 9281004530 vatandaşlık numaralı baba adı Mehmet Babah Salek, ana adı Emine Alkhateeb olan Ahmet Mehmet Babah Alsalek ile Türkiye vatandaşı olan TC Kimlik numaralı T11 aynı kişi olduğunun tesip edilmesini ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu