Cumhuriyeti vatandaşı... ile aynı kişi olduğunun anlaşıldığını, bu hususta gerekirse tanık beyanına da başvurulabileceklerini belirtmiş bulunmalarına karşın Mahkemece bu husus da göz önüne alınmayarak yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek karar tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın Türk vatandaşı ... ile... Cumhuriyeti kayıtlarındaki...'ın aynı kişi oldukları ileri sürülerek tespit talebiyle açıldığı, ne var ki ... ili,... ilçesi,... Mahallesi, 12 cilt, 43 hanede nüfusa kayıtlı ...'e ait nüfus kaydında çoklu vatandaşlığa ilişkin bir bilgi bulunmadığı, dava dilekçesi ekinde ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYIT TASHİHİ Taraflar arasındaki davadan dolayı Kızılcahamam Sulh Hukuk Hakimliğinden verilen 18.6.2013 gün ve 211-297 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Davacının miras bırakanı; .... Köyü nüfusuna kayıtlı.... ve Hanım kızı 01.07.1902 doğumlu, 08.01.1977 tarihinde ölen ... T.C. numaralı ....'in eşi olan aynı köy nüfusuna kayıtlı.... T.C. Numaralı 22.02.1929 tarihinde ölen İsmail'in; anne, baba ve kardeşlerine ait (kardeşlerinin eş ve çocuklarını da gösterir) aile nüfus kayıt tablosunun ilgili nüfus müdürlüğünden temin edilmesi, belirtilen kayıtların eksiksiz temin edilip edilmediği mahkeme hakimince denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik sürelerini borçlanabileceğinin tespitine, ancak, ...’nın borçlanma bedelini ödemesi halinde Alman rant sigortasına giriş tarihi olan 03.07.1986 (18 yaşını doldurduğu) tarihinin 506 sayılı Kanun'un 108. maddesinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine ve davacının 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanma talebinin 5510 sayılı Yasa'nın 4/1-a maddesi kapsamında değerlendirilmesi talebinin ise yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi 2-... ve ... Y A R G I T A Y K A R A R I Dava evlilik birliği birliği içinde doğduğu iddia edilen ve ancak davalı ... ... 'ın nüfusuna kayıtlı bulunan (evlilik birliği içerisinde ve kapalı kayıt olan kızlık hanesine kayıt edilen) 01.06.2000 doğumlu ...'un babalığının (soybağının) belirlenmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 285 ve devamı maddelerine göre açılan davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13/09/2022 tarih 2022/315 Esas 2022/271 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının, Türkiye Cumhuriyeti ve İran İslam Devleti olmak üzere çifte tabiiyetli olduğunu, İran Devleti’nden verilme kimlik belgesine göre ön adının SIMA olarak geçtiğini, hem İran Devleti'nden verilme nüfus ve evlilik belgesine göre; işbu ön adı yazılış şeklinin Türkçe SİMA'nın yazılış şekline göre olduğunu düşündüklerini, kendisinin Türkiye'de kalmak istediğini, iş bu ön isim karışıklığından dolayı bir çok bürokratik zorluklar yaşandığını belirterek hem İran hem Türk vatandaşı olan davacının İran kayıtlarına göre SIMA (ön isimli), soyadıyla da AMINI olan kişi ile Zeynep SİMA (ön isimli AMİNİ soyisimli) olan davacının aynı şahıs olduğunun tespitine karar verilmesini...
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı Kurumun ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, 10.11.1986 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ve Kurumun 24.01.2013 tarihli işleminin iptali ile davacının yurt dışında Türk vatandaşı olarak geçen süreyi borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olma koşulu aranmaksızın 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a bendi kapsamında borçlanma hakkı bulunduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının yurtdışında işe başlama tarihi olan 10/11/1986 tarihinin ilk işe giriş tarihi olarak tespitine ve davacının yurtdışı borçlanma talebinin geçerli olduğunun tespitine, davacının Türkiye' de sigortalılığı bulunmadığından 5510 sayılı Yasa' nın 4/a kapsamında kabul edilmesi yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, Türk vatandaşı iken yaptığı hizmetlerini borçlanma hakkı olduğunun tespitine, Türkiye hizmet başlangıcının ... sigorta sistemine girdiği tarih olması gerektiğinin ve Türkiye sigortalılığının 5510 sayılı Yasa'nın 4/1-a maddesi kapsamında yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....
Kimlik numaralı ... ili ... ilçesi nüfusuna kayıtlı ... ve ... oğlu ... 10.07.1991 doğumlu ... isimli şahsın gerçek kimliğinin tespiti amacıyla yapılan yazışmada, kardeşi Vuran Yalçin'a yaptırılan fotoğraf teşhis tutanağından şahsın gerçek kimliğinin ... olduğunun anlaşıldığının belirtilmesi karşısında; öncelikle sanığın kimlik bilgilerini kullandığı anlaşılan ve kardeşi olan ... T.C....
Türk Medeni Yasasının 411. maddesinde; “vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.” Aynı Yasanın 19. maddesinde de; “Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir...” hükümleri yer almaktadır. Yerleşim yerinin tespit edilemediği hallerde, karine olarak nüfusa kayıtlı olunan yerde yerleşim yeri olarak kabul edilir. Somut olayda; yaşı küçük olan yetim çocuklar ... ve ...'in ... Mah. nüfusuna kayıtlı oldukları, vasisi olan dedeleri ile birlikte ... Mah. ... Cad. ...Sok.No: ..., ... adresinde kaldıkları anlaşılmakla, yetkili mahkeme ... Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/10/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Tüm dosya kapsamı ve delillerin incelenmesinde değerlendirilmesi neticesinde; Irak vatandaşı olan davacının Irak nüfus kayıtlarında 00985367 kimlik numarası ile kayıtlı olan annesi Nazahet Alı Dawood Zaidan'ın aynı zamanda Türk vatandaşı olduğu ve TC kimlik numarası ile Hacer Nezahat Zaid İn olarak kayıtlı bulunduğu, ikisinin aynı kişi olduğunun mahkeme ilamı ile tespit edilerek nüfus kayıtlarına işlendiği gibi DNA incelemesi neticesinde temin edilen ATK raporu ile de Hacer Nezahat Zaid İn'in %99,99 ihtimalle davacının biyolojik annesi olabileceğinin tespit edildiği anlaşıldığından " gerekçeleri ile; 1- Davanın KABULÜNE, yabancı kimlik nolu davacı T1 annesinin İstanbul ili Fatih ilçesi Saraçishak Mahallesi cilt: 95, hane:479, sıra: 6'da nüfusa kayıtlı TC kimlik numaralı HACER NEZAHAT ZAİD İN olduğunun TESPİTİNE, dair karar verilmiştir....