Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nitekim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yurt dışında geçirdikleri çalışma sürelerinin sosyal güvenlikleri açısından değerlendirilebilmesi amacıyla 22.05.1985 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunla, Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceğini öngörmüştür....

    Asliye Hukuk Mahkemesi ve Mardin Aile Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için Dairemize gönderilen dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı, dava dilekçesinde özetle; kendisinin Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu, annesi T4 ve babası T3 hem Türkiye Cumhuriyeti hem de Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olduklarını, Suriye Arap Cumhuriyetinde soy isimlerinin “Barakat” olarak yazıldığını ileri sürmek suretiyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan T4 ve T3 çocukları olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mardin 2....

    Asliye Hukuk ve Kızıltepe Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Türk Vatandaşı olduğunun tespiti talebine ilişkindir. Dosya incelendiğinde; ".. Köyü, Cilt: 109, Hane: 106, .../..." kayıtlı ... olma ...'un oğlu olduğunu iddia eden davacının Türk Vatandışı olduğunun, tespitini dava ettiği^ Asliye Hukuk Mahkemesi'nce çekişmesiz yargı işlerinin sulh mahkemelerinin uhdesinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik karan verildiği, Sulh Hukuk Mahkemesi'nce "Bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz" hükmüne istinaden karşı görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacının dava dilekçesinde isimleri geçen Türk Vatandaşı olduğu iddia edilen Abdo ve Şeyhdavut'un nüfus kayıtları dosya arasına alınmamıştır....

      olduğunun tartışmasız olduğu, her Türk vatandaşının bu sözlerden dolayı kendisini aşağılanmış, küçük düşürülmüş hissedip, manevi yönden acı ve ızdırap duyacağı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan davacının da acı ve ızdırap duyduğunun şüphesiz olduğu, bu nedenle manevi tazminat isteminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 11/09/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin ve diğer taleplerinin reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Dava dilekçesinde, ... ve ...'nın davacının çocukları olarak nüfusuna tescili istenilmiştir. Mahkemece, davanın ... 3. Aile Mahkemesinin 2012/685 Esas ile birleştirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, nüfusta davalı ... çocukları olarak kayıtlı küçükler ... ve ... ...'nın kendi nüfusuna tescili ile baba adı olarak adının yazılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın, ... tarafından açılan ve ... 3. Aile Mahkemesinin 2012/685 esasında devam etmekte olan soybağının reddi davası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 07.12.2005 doğumlu ... ile 20.03.2008 doğumlu ...'...

          Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava:... sicil numaralı sigorta sicil dosyasında, 1953 doğumlu Tatarmemişler köyü nüfusuna kayıtlı davalı ... oğlu ... adına bildirilen 01.08.1993-06.09.1993 tarihleri arasındaki çalışmanın, davacı 1953 doğumlu Koğuk köyü nüfusuna kayıtlı ... oğlu ...’e ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir. Dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce re’sen göz önünde tutulur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesinde bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her erginin kısıtlanacağı düzenlenmiştir....

            Nitekim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yurt dışında geçirdikleri çalışma sürelerinin sosyal güvenlikleri açısından değerlendirilebilmesi amacıyla 22.05.1985 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunla, Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceğini öngörmüştür....

              Kurumuna tabi çalışmaya başladığı 16.03.1973 tarihinin Türkiye de sigortalılık başlangıç tarihi olarak esas alınması gerekmekte ise de taleple bağlılık ilkesi gereğince dava dilekçesindeki isteme göre 5/12/1981 tarihinin Türkiye de ilk sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine, davacının Almanya da 18 yaş sonrasında Türk vatandaşı olarak çalıştığı 16/03/1973 tarihinden 17/02/2003 dönemi hizmetlerini borçlanma isteğinin kabulüne ve borçlanabileceğinin tespitine karar verilmiştir. 3201 sayılı Kanun'un 1.maddesine göre Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen ... kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir. 6100 sayılı HMK.' nın 26. (1086 Sayılı HUMK'un...

                Başka bir anlatımla, işlemin bir tarafı ... ... ile ... ... ve ... ... arasındaki vekalet ilişkisine dayanmaktadır. 7.3.1979 tarih ve 5100 ve 5101 nolu vekaletnameler ... I.Noterliğince düzenlenmiş ise de bu vekaletnamelerde ismi yazılı olan ... ... ve ... ... gerçekte Türkiye Cumhuriyeti nüfusuna kayıtlı olmadıkları, diğer bir söyleyişle vekaletnamelerin sahte olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunun 1024. maddesinin 2.fıkrası, "Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur." hükmünü içermektedir. Davaya konu taşınmaza ilişkin ayni hakkın sahte vekaletnameye dayanarak yolsuz tescil edildiği ve Medeni Kanunun 1025. maddesi uyarınca da terkine tabi olduğu ortadadır. Düzeltilmesi istenen hak, bir nedeni olmadan (yolsuz) tescil edildiğinden bu tapu kaydına dayanan mülkiyet hakkına dayanılarak tapuda isim düzeltilmesi ve tespit istenemez....

                  Sulh Hukuk Mahkemesince, murisin mernis adresinin ... olduğu, ... madde 43 gereği "mirasa ilişkin davalar ölenin Türkiye deki son yerleşim yeri mahkemesinde, son yerleşim yerinin Türkiye'de olmaması halinde terekeye dahil malların bulunduğu yer mahkemesinde görülür" hükmüne göre uyap üzerinden çıkartılan kayıtlara göre murisin...'de ikamet ettiği ve yine uyap üzerinden alınan takbis kayıtlarına göre ilçe sınırlarında herhangi bir mal varlığının bulunmadığı gerekçesiyle yetksizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanunu'nun 589. maddesine göre; "Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır." 19/1. maddesine göre de; "Yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir."...

                    UYAP Entegrasyonu