Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davacının 2859 sayılı yasa yönünden açtığı davanın reddine, tapu iptali tescil davası yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2859 sayılı yasa gereğince yapılan pafta yenilemesine itiraz ve tapu iptali tescil davasına ilişkindir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/11/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna, Hazinenin 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali tescil istemi bulunduğunda, 1944 tahdidinde orman sınırları içerisinde bulunan taşınmazın 1988 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamalarında yeniden 2/B madde uygulamasına konu edilmeyerek, orman sınırı içinde bırakıldığına, Orman Yönetimi ve Hazinenin taşınmazın kesinleşen kadastro sınırları içinde bulunduğu iddiasıyla taşınmazın orman olarak tescili için her zaman tapu iptali ve tescil davası açabileceğine göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine, Hazineden harç alınmasın yer olmadığına 12/03/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, öncesinde 1574 parsel olarak davalıların miras bırakanları ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın, Hazinenin açtığı tapu iptali ve tescil davası sonunda Eyüp 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.01.1974 tarih 1972/231 Esas ve 1974/32 Karar sayılı ilamı ile 22.11.1973 tarihli krokiye göre 4700 m2 lik bölümünün tapu miktar fazlası olarak Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın derecattan geçerek 26.01.1976 tarihinde kesinleştiği, ancak, tescil kararı tapuda infaz edilmeden, 1574 parselin 30.01.1997 tarihinde imar uygulaması ile tapu kütük sayfası kapatılarak bir çok imar parselinin oluştuğu, dava konusu taşınmazın geldisi olan 231 ada 1 sayılı imar parselinin davalılar ve dava dışı Seyfettin adına tescil edildiği, 22.06.2001 tarihinde ifraz ve taksim sonucu anılan imar parselinden oluşan dava konusu 231 ada 14 parselin ½ şer paylarla davalılar adına tescil ediği, imar uygulaması sırasında anılan iptal tescil ilamının gözetilmediği...
ın açtığı tapu iptal ve tescil davasının, üyenin ihraç kararının yasaya uygun alınmadığı gerekçesiyle kabulüne karar verildiğini, karar sonrasında başlatılan takip nedeniyle davacı kooperatifin 3.940,00 TL ödeme yaptığını, davalıların kooperatifi zarara uğrattıklarını ileri sürerek, 3.940,00 TL'nin ödeme tarihi olan 24.02.2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davanın açılması için genel kurul tarafından yetki verilmediği gibi davayı da denetçilerin açmadığını, ihraç kararının ve sonrasında yapılan satışın genel kurulun yetkisi dahilinde yapıldığını, işlemlerde usulsüzlük bulunmadığını, satış gelirinin kooperatife harcandığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların yönetim kurulu üyesi oldukları dönemde kooperatif üyesi ...'...
a verilen vekaletin kötüye kullanılarak taşınmazın davalılar adına muvaazalı olarak devredildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemli olarak açtığı davada, davalı ... ve ... aleyhine açtığı tapu iptal ve tescil talebinden vazgeçtiğini beyan etmiş ve İlk Derece Mahkemesince bu davalılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davalı ... ve ...'ın istinaf başvurusu üzerine istinaf mahkemesince, davacının vazgeçmeye yönelik beyanın feragat mı yoksa davanın geri alınmasına mı yönelik olduğu açıklattırılmadan karar verilmiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve bu kararda davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyizin kapsamına göre davacının tapu iptal ve tescile yönelik talebinin değerlendirilmesi gerektiğinden hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir....
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili ile davalılar ... ve .... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...'nın maliki olduğu 1458, 2805, 1461, 7245, 7868, 8715, 8717, 182, 7244, 8654, 8656, 2090, 1530, 1456, 2801 ve 225 parsel sayılı taşınmazları mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ara malikler de kullanmak suretiyle davalılar adına görünürde satış yoluyla devir ettiğini, yine bir kısım çekişmeli taşınmazların takipten kurtulmak amacıyla muvazaalı olarak davalı ...'e devir edildiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile muris ...'...
e kızdığını ve tapu iptal tescil davası açtığını, tarafların bu taşınmazı alacak maddî durumlarının olmadığını, bu nedenle davalı ... tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının doğru olduğunu, muvazaa olmadığını, halen bu taşınmazda davacı ve davalı ...'in annesinin birlikte oturduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalı ...'in nikahsız eşinden olan oğlu olduğunu, annesine taşınmaz alınmasını istediğinde davalı ...'in taşınmazı kendi üzerine aldığını, bunu yıllar sonra fark ettiğini, bu nedenle tapu iptal ve tescil davası açtığını, davalı ...'in da mirastan hak alabilmek için davayı kabul ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 29/01/2016 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil birleştirilen davada 28/04/2016 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ve ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 28/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-birleştirilen davada davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı; muris ... 'e ait Adana 2....
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil- tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....