İİK.nun 72/6.maddesi hükmünce, menfi tespit davasının açılmasından sonra yargılama sürecinde borç ödenmiş ise ıslaha dahi gerek olmaksızın davacının talebi üzerine davaya istirdat davası olarak devam olunur. Nitekim yerel mahkeme gerekçesinde de anılan yasa hükmüne değinilmiştir. Ne var ki mahkemece, menfi tespit davasındaki dava değerinin ödenen 6.785,04 TL’ye çıkarılmasına ilişkin yapılmış ıslah talebi de bulunmadığından bahisle menfi tespit davasına konu miktardan fazlası için istirdat kararı verilemeyeceği gerekçesi ile sadece menfi tespit davasına konu bedelinin istirdadına hükmedilmiştir. Oysa takibe konu edilen bedeli yanında ödeme tarihine kadar işlemiş faiz de gözetildiğinde yargılama sırasında ödenen toplam bedelin istirdadına karar verilmesi anılan yasa hükmü gereğidir. Mahkemece, istirdat yönünden yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 05/01/2011 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 27/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...'nin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; a-Dava, İİK 89. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir....
Davacılar Bismil İcra Müdürlüğünün 2018/504 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadıklarının tespiti için menfi tespit davası açmışlardır. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkemenin İİK 72/son maddesinde özel olarak düzenlendiğini, bu hükme göre menfi tespit ve istirdat davalarının icra takibinin yapıldığı yer dairesinde veyahut davalının bulunduğu yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceğini, icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında ise genel yetki kurallarının uygulanması gerektiğini, Bismil İcra Müdürlüğünün 2018/504 Esas sayılı dosyasının 20/09/2018 tarihli olduğunu, menfi tespit davasının bu tarihten sonra açıldığını, davalının usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğu gerekçe göstererek açılan davayı usulden reddetmiştir. İcra İflas Kanununun 72/son....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, avukatlığını yapan davalının vekalet ücreti alacağını icra takibine koyduğunu, takibin kesinleşmesinden dolayı ödemede bulunduğunu ancak, davalıyı haklı olarak azlettiğini ve davalının ücrete hak kazanmadığını ileri sürerek, ödediği 90.100,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacı ...'nin davalı ... aleyine açtığı istirdat talebini içerir davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı avukatın azlinin haklı olduğu belirtilerek vekalet ücreti alacağının haksız şekilde tahsil edildiği iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir....
Mahallesinde otel ve restoran işlettiği, bu işletmesi hakkında davalı kurumun kaçak elektrik kullanımından bahisle fatura tahakkuku yaptığı ve bu tahakkuka istinaden ihtirazi kayıtla davalıya ödeme yaptığı ancak davalıya yaptığı ödemenin yersiz olduğu ve tarafına iade edilmesi gerektiği iddiasıyla işbu davayı ikame ettiği, her ne kadar davacı davasını menfi tespit davası olarak nitelendirmiş ve dava dilekçesinin talep ve sonuç kısmında menfi tespit istemiyle birlikte istirdat isteminde bulunmuşsa da dava dilekçesindeki anlatıma göre davacının davalı kuruma ödeme yaptığı bu halde bu aşamada menfi tespit isteminde bulunamayacağı, söz konusu istemin istirdat istemi olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre davanın sadece istidat davası olduğu, dava şartı zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu ancak davacının dava açmadan önce dava şartını yerine getirmediği, Uyap sisteminden yapılan incelemede ayrıntılı dosya bilgilerinin içeriğinde de arabulucuk başvurusuna dair bir kaydın mevcut olmadığı...
Eldeki asıl davada davacı menfi tespit davası yanında TTK 792.maddesi uyarınca çek istirdadı isteminde de bulunmuştur.İcra takibinde takipten sonra açılan menfi tespit davasında İİK 72/3 maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine karar verebilir. Bu durumda verilecek ihtiyati tedbir kararı ancak davanın taraflarını bağlar. Buna göre menfi tespit davasında ancak davanın tarafı olan borçlu yönünden işlem yapılamayacaktır. Bir başka anlatımla bir borçlu tarafından menfi tespit davası açıldığında borcun tarafından yatırılması halinde alacaklıya ödeme yapılmayacak, menfi tespit davası açmayan borçluların durumu bu tedbirden etkilenmeyecek; alacaklı da dilediği borçluya keşideciye başvurabilecektir. Davacının asıl davada davalı-alacaklıya yönelttiği diğer talep ise istirdat istemidir. İstirdat son hamile yöneltilir. Son hamilin de asıl davada davalı olduğu anlaşılmaktadır....
Şti.' ne 2018 yılı ticari defter ve belgelerini belirlenen gün ve saatte mahkememiz duruşma salonunda hazır etmeleri konusunda kesin süre verilmiş ancak ticari defter ve belgelerin sunulmaması nedeni ile bu davalıların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılamamıştır. Davalı .... hakkındaki Uyap entegrasyon kayıtlarından, aleyhine açılmış bulunan çokça sayıda menfi tespit ve istirdat davaları ile resmi belgede sahtecilikten yürütülen soruşturma dosyaları olduğu anlaşılmıştır. Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; Davacının tüm davalılar aleyhine açtığı menfi tespit davası yönünden; dava konusu çekin icra takibine konulmasından sonra, ihtiyati haciz aşamasında icra dosyası borçlusu ve çek keşidecisi .... Seramik firması tarafından 02/04/2018 tarihinde 53.041,71 TL olarak alacaklısına ödendiği anlaşılmıştır....
A.Ş olduğu, davanın menfi tespit ve istirdat davası olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; yargılama sırasında zayi olduğu bildirilen dava konusu ... Bankası ... Şubesine ait, ... seri numaralı, 30.000,00.-TL bedelli ... tarihli çekin ortaya çıktığı, mahkememizce verilen süre içerisinde davacı vekili tarafından ... A.Ş aleyhine Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosya ile istirdat davası açıldığı, bu nedenle çek iptali davasının konusunun kalmadığı anlaşılmakla konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Dava konusu olan ... Bankası ... Şubesine ait, ... seri numaralı, 30.000,00....
Buna göre; yapılan yargılama sonucunda davanın reddine ilişkin kararla birlikte borçlu(davacı)nun %40 oranında tazminatla sorumlu tutulabilmesi için alacaklı(davalının) bir icra takibi yapmış olması, İİK'nun 72/2-3 maddeleri gereğince takibin durdurulması veya icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı alması ve aldığı bu kararın infaz edilmiş olması gereklidir. Ancak açılan menfi tespit davası sırasında borcun ödenmesi sonucu istirdat davasına dönüşmüş olan davanın reddi halinde alacaklı(davalı) yararına alacağının alınan bir tedbirle geciktirilmesi söz konusu olmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmemesi gerekir. ( ... İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, 2007/..., s. 796 vd.)...
Mahkemece, toplanan delillere göre, dava konusu çeklerin dava dışı şirket ile davalı ... şirketi arasında imzalanan faktoring sözleşmesine istinaden davalıya devredildiği, dava dışı şirket aleyhine açılan menfi tespit davasının kabul edildiği, kararın kesinleştiği, dava dışı şirkete karşı ileri sürülebilecek def'ilerin davalı ... şirketine de ileri sürülebileceği, bu nedenle menfi tespit isteminin yerinde olduğu, davacı tarafından yapılan ödemelerin tarihleri ve dava tarihi dikkate alındığında davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığı, bu nedenle istirdat davasının reddi gerektiği gerekçesiyle, davacının menfi tespit isteminin kabulüne, çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, istirdat ve tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı...