WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, yargılama aşamasında davacı vekili 30.06.2017 tarihli dilekçesi ile davalarına istirdat davası olarak devam ettiğini belirtmiştir. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde, talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir. Mahkemece bu yönde araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır....

Mahkemece verilen menfi tespit ve istirdat taleplerinin kabulüne ilişkin kararı dairemizce hakdüşürücü sürenin geçip geçmediği hususunun değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yerolmadığına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak son ödeme tarihi olan 9.10.2009 tarihinden dava tarihi olan 17.2011 tarihine kadar 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve hernekadar hem menfi tespit hem de istirdat talebinde bulunmuş ise de alınan bilirkişi raporu ile de ortaya çıktığı üzere, davalının haksız uyguladığı faiz oranı dikkate alınarak hesaplama yapıldığında davacının takip nedeniyle borcu kalmayıp yaptığı ödemelerden de 4.072 TL fazla ödemesi olduğu anlaşılarak, davacının menfi tespit davasının da istirdat davasına dönüştüğü kanaatiyle hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Mahkemece, davanın İİK'nın 89/3. maddesinde dayanağını bulan üçüncü şahıs tarafından açılan menfi tespit davası olduğu, davacının yasal 15 günlük hakdüşürücü süre geçtikten sonra menfi tespit davasını açtığı gerekçesi ile davanın süre yönünden reddine, davalı tarafın tazminat talebinin kabulü ile dava değerinin % 20’si tutarında tazminata karar verilmiştir. Davacı, menfi tespit isteminin yanısıra istirdat isteminde de bulunmuştur. Her ne kadar, davacı taraf davasını yargılama aşamasında ve son olarak temyiz dilekçesi içeriğinde İİK’nın 72. maddesine dayandırmış ise de, davanın hukuki nitelendirmesi hakime aittir. İİK’nın 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davası, takip borçlusunun takip alacaklısına karşı açacağı bir dava türü olup somut olayda davacı takip borçlusu olmadığından belirtilen Kanun hükmünün uygulanması mümkün değildir....

      Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. İİK'nın 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803)....

      İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili, takip dayanağı menfi tespit davasına ilişkin ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dayanak ilamda menfi tespit ile birlikte 10.750 TL'nin istirdatına karar verildiği,istirdat ilamlarının takibe konulması için kesinleşmesinin gerekmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Menfi tespit ilamları, İcra ve İflas Kanunu'nun 72/5. maddesi hükmüne göre kesinleşmeden takibe konulamaz....

        İİK'nun 72 maddesi hükmüne dayalı olarak açılan menfi tespit davasında; ispat yükü kural olarak davalıya (alacaklıya) düşer. Ancak, menfi tespit davasında borçlu somut olayda olduğu gibi, takip konusu alacağın hiç doğmadığını iddia etmeyip,tam tersine bu alacağın doğduğunu bildirerek başka bir nedenle bu alacağı doğuran hukuki işlemin geçersiz olduğunu veya alacağın son bulduğunu ileri sürmekte ise burada ispat yükü davacıya düşer. Bu durumda, davacı, vasinin kendi adına asaleten ve ... adına vesayeten imzaladığı ibranameye dayanarak eldeki menfi tespit davasını açtığı gözetildiğinde ispat külfeti kendisinde olmak kaydıyla borçlu olmadığının tespitini istemesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. TBK'nun ibra başlıklı 132. maddesi hükmü “ Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir." hükmünü içermektedir. Alacaklı ...'...

          Şeklilik ilkesi neticesinde meydana gelen zararları bertaraf etmek ve menfaat dengesinin sağlanması amacıyla açılan menfi tespit ve istirdat davaları icra hukukunun nihai amacı olan maddi hukuka elverişli sonuca ulaşmakta temel vasıta niteliğindedir (Aşık, İbrahim/Demir, Ömer Faruk: Menfi Tespit Davasının İstirdat Davasına Dönüşmesi, DÜHFD, Cilt: 26, Sayı: 45, Yıl: 2021, s. 347). İstirdat kelime anlamıyla “verilen şeyin geri alınması” anlamına gelir ve hukukumuzda istirdat davası en yalın anlatımla bir kişinin borçlu olmadığı hâlde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı paranın iadesi için açtığı dava olarak tanımlanır. YHGK 2019/(13)3-536 : 2022/43 " TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır....

            Şeklilik ilkesi neticesinde meydana gelen zararları bertaraf etmek ve menfaat dengesinin sağlanması amacıyla açılan menfi tespit ve istirdat davaları icra hukukunun nihai amacı olan maddi hukuka elverişli sonuca ulaşmakta temel vasıta niteliğindedir (Aşık, İbrahim/Demir, Ömer Faruk: Menfi Tespit Davasının İstirdat Davasına Dönüşmesi, DÜHFD, Cilt: 26, Sayı: 45, Yıl: 2021, s. 347). İstirdat kelime anlamıyla “verilen şeyin geri alınması” anlamına gelir ve hukukumuzda istirdat davası en yalın anlatımla bir kişinin borçlu olmadığı hâlde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı paranın iadesi için açtığı dava olarak tanımlanır. YHGK 2019/(13)3-536 : 2022/43 " TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır....

              (Prof.Dr...., Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, sayfa 191 vd.) 2-Davacının temyizine gelince; dava konusu borçlarla ilgili olarak açılan ve birleştirilerek görülen menfi tespit davaları sonucunda, menfi tespit kararında belirtilen sözleşmelerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ve bu karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi daha önce verilen ve kesinleşen menfi tespit kararı istirdat davasında kesin delil (HUMK. 295/1md) teşkil eder. Buna göre istirdada hükmedilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

                Müdürlüğü aleyhine 2.568.80 TL için menfi tesbit davası açıklarını bu davanın Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla bakılarak lehlerine sonuçlandığını ve Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesince de onandığını, ancak menfi tesbit davası devam ederken müvekkili tarafından borcun davalılardan ... Müdürlüğüne 4262 TL olarak 26.10.2005 tarihinde ödendiğini ödenen bu miktar ve 500 TL vekalet 213 TL yargılama gideri ücreti olan toplam 4975 TL nın davalıdan istirdadı istenilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu