Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut uyuşmazlıkta, sigorta poliçelerinin davacı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren bankanın adına dain-i mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Muris, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain-i mürtehini bankadır....

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE; Dava tüketici kredisine bağlı olarak davalı sigorta şirketi tarafından davacılar murisi için düzenlenen kredi hayat sigorta poliçesi için bakiye ölüm teminatının bakiye kredi teminatına mümas olmak üzere davacılara ödenmesi talebi ile ilgili olarak açılmış alacak-tazminat davasıdır. Ticaret hayatının gelişip büyümesi, şirketler karşısında tüketicinin gerek hukuki bilgi olarak ve gerekse ekonomik olarak zayıf durumda olması, tüketicinin korunmasını zorunlu kılmış, mevcut durum karşısında yetersiz kalan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun yürürlükten kaldırılarak, 29.05.2014 tarihi itibari ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun yürürlüğe konulmuştur. Banka kredileri kapsamında hayat sigortası yapılması 6502 sayılı Kanunu’nun 29. Maddesi ile düzenlenmiştir. Buna göre; “Tüketicinin yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamaz....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davalı şirkete hayat sigortası ile sigortalı davacının iştira istemi üzerine yatırdığı 5.000 Euro'dan 750 Euro tutarında haksız kesinti yapıldığını, yine haksız olarak 4.111 Euro üzerinden hesaplama yapıldığını, sadece kar payı üzerinden ve kur farkı dikkate alınmadan kesinti yapılması gerektiği halde birikim ve kar payı üzerinden ve kur farkı da hesaplamaya alınarak kesintilerin yapıldığını, davacının itirazlarına rağmen poliçeyi devraldığı tarihin başlangıç tarihi olarak esas alındığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile hayat sigorta poliçesi ile ilgili olarak haksız olarak eksik ödenen alacağın belirlenerek...

      ın kullanmış olduğu konut kredisi kapsamında davalı şirket nezdinde hayat sigortası poliçesi yapıldığını, murisin kredi taksitleri bitmeden vefat ettiğini, davalı sigorta şirketinin kredi kullanılan bankaya hayat sigorta poliçesi kapsamında tüm kredi borcunu ödemesi gerekirken sadece 1 yıllık risk tutarı olarak belirlediği tutar olan 8.513,40 TL ödeme yaptığını, bakiye kredi riskinin ödenmesinden imtina edildiğini, kalan kredi borcunun müvekkillerinden talep edilmesi karşısında müvekkillerinin dava açmakta hukuki yararının bulunduğunu belirterek şimdilik 10.000.00 TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davasını ıslah ederek, davalının, dönülemez lehtar ... A.Ş.'ye hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan 46.091,64 TL'nin ve banka kredi sözleşmesi gereğince işlemiş ve işleyecek faizler ile ferileri ile birlikte ödemesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir....

        HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Somut olayda davacılar murisleri Yaşar Naldöven'in İş Bankası Erciyes Üniversitesi Kayseri Şubesi'nden kredi kullandığı, kredinin hayat sigortası poliçesi ile teminat altına alındığı, murisin ölümünden sonra davalı sigorta şirketinin poliçenin iptal olduğu gerekçesiyle tazminat ödemekten kaçındığını ileri sürdüğü, davalı sigorta şirketinin ise poliçe prim taksitlerinden birinin ödenmemesi nedeniyle prim ödemeden muaf sigorta sigortaya dönüşmüş olması dolayısıyla poliçenin tenzil hükümlerine tabi tutulduğunu neticeten ödenecek her hangi bir tutar bulunmadığını savunduğu görülmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı İşbölümü Kararı uyarınca temyiz incelemesinin Dairemizin görevi dışında olup 17. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 1/4/2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 23/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          a velayeten annesi ... tarafından açılmış olmasına, her ne kadar gerekçeli kararda ... davacı olarak gösterilmiş ise de bu eksikliğin maddi hatadan kaynaklanmış bulunmasına, mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan bakiye tazminat alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Ancak, davacı iki ayrı poliçeye dayalı tazminat talebinde bulunmuş olmasına, tazminat miktarının poliçe özel ve genel şartlarına göre hesaplanabilir nitelikte bulunmasına, esasen eldeki davanın taraflar arasında görülen kısmi davada alınan bilirkişi raporunda belirlenen bakiye tazminat alacağına ilişkin olmasına, başka bir ifadeyle alacağın likit bulunmasına rağmen talep gibi icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde bu istemin reddi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava,kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan sigortalının kendi sigorta şirketine karşı açtığı tazminat istemine ilişkindir. Dosyanın Yargıtay’a geliş tarihine, Başkanlar Kurulunun 7.3.2008 tarih ve 6 sayılı kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 11.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 9.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Yine, 6502 sayılı Kanun 83/2. maddesine göre; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasına ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiş bulunmaktadır. Davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesi olup, hayat sigorta sözleşmelerinin niteliği gereği, sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. Nitekim davacılar tacir olmadığı gibi davacıların murisi de sigorta şirketi ile yapılan sözleşmede tüketici konumundadır....

                Aynı Kanun'un 73/1. maddesinde "tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda" tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de "taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez" hükmüne yer verilmiştir. Davanın dayanağı hayat sigortası sözleşmesi olup davacılar, davalı sigorta şirketi ile hayat sigorta sözleşmesi imzalayan murisin mirasçılarıdır. Hayat sigortası sözleşmelerinin niteliği gereği .sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun ( tacir, esnaf, işçi, memur vs ) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek bulunmamaktadır. Somut olayda uyuşmazlık sigorta sözleşmesi muris ... tarafından ... Bankası Polatlı şubesinden ......

                  UYAP Entegrasyonu