Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın dayanağının hayat sigorta poliçesi olduğu, hayat sigorta sözleşmelerinin, niteliği gereği sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, davacı tüketici konumunda olduğu, hayat sigorta poliçesine dayanarak dava açtığından ve davalı şirket ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olmasından, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'da tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olduğu hükme bağlandığından, ayrıca görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında araştırılabileceğinden, HMK'nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/647 Esas KARAR NO : 2021/238 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 16/12/2020 KARAR TARİHİ : 16/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ...'in ......

      dan kullandığı kredi nedeniyle davalı tarafından 06.04.2010 tarihinde hayat sigortası ile sigortalandığını, murisin 25.05.2010 tarihinde vefat ettiğini, davalı bankaya yapılan başvurunun, sigorta poliçesi düzenlenirken murisin ölümcül hastalığını kasten gizlediği gerekçesiyle kabul edilmediğini ileri sürerek, 120.000 TL poliçe bedelinin ve 10.000 TL manevi tazminatın reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; murisin akit yapılırken beyan yükümlülüğüne aykırı davranarak ölümcül olan karaciğer kanseri hastalığını kasten gizlediğini öne sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının, daini mürtehin hakkı sahibi .... Şubesinin açık ve yazılı muvafakatini dosyaya ibraz edemediği gerekçesiyle davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

        Konu ile ilgili sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK'nın “sigorta yaptırılması” başlıklı 29. maddesinde yer alan “Tüketicinin yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamaz. Tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi hâlinde, istediği sigorta şirketinden sağladığı teminat, kredi veren tarafından kabul edilmek zorundadır. Bu sigortanın kredi konusuyla, meblağ sigortalarında kalan borç tutarıyla ve vadesiyle uyumlu olması gerekir.” düzenlemesi uyarınca kredi kullanılması sırasında sigorta yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır....

        Vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların murisinin kullandığı kredilerin teminatı kapsamında davalı ...Ş. ile hayat sigorta poliçelerinin düzenlendiğini ve murisin 01.02.2013 tarihinde vefat ettiğini belirterek iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açtıkları davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL talep etmiş, 13.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 5.206,73 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili ise ıslahla arttırılan kısmın zamanaşımına uğradığını savunmuş, mahkemece anılan savunma üzerinde durulmaksızın karar verilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklı olarak davacının aracının kasko şirketine karşı açtığı tazminat istemine ilişkindir. Sigorta sözleşmesi konusunda, 6102 sayılı TTK m. 1401'de yapılan düzenlemede; Sigorta sözleşmesi sigortacının bir prim karşılığında kişinin parayla ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya bir kaç kişinin hayat süreleri sebebi ile yada hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği bir sözleşmedir....

            O yüzden kredi sözleşmelerinde bankaya getirilen sigorta yaptırma yükümlülüğüne ilişkin hükümler haksız şart olarak değerlendirilmemiştir. Buna karşın olayda uygulama yeri olmayan 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı TKHKna göre artık kredi verilmesi sigorta yaptırılması şartına bağlanamayacaktır. Yeni düzenlemeye göre tüketicinin açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamayacağı, zorunlu sigortalarda veya tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi halinde ise istediği sigorta şirketi ile imzaladığı poliçenin kredi veren tarafından kabul edileceği öngörülmüştür. (6502 sk m.29 ve m.38)....

              Dava, hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler "tüketici"; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler "tüketici işlemi" olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir....

                Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır.Anılan Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise, tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK'nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan...

                  GEREKÇE : Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan sigorta tazminatının tahsili istemine ilişkindir. ...... tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Tanımlar" kenar başlıklı 3/1-l maddesinde tüketici işlemi "mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" olarak tanımlanmıştır. Aynı maddenin 1-k bendinde ise tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olduğu ifade edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu