Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava, kullandırılan konut kredisi nedeniyle kredi taksitlerinin ödenmediğinden bahisle hesabın kat edilmesi olgusuna dayalı başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davacı/alacaklının İstanbul 4.İcra Müdürlüğü'nün 2017/38745 sayılı dosyası üzerinden 69.811,12 TL asıl, 3.262,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 73.073,14 TL alacağın tahsili için davalı/borçlu T3 hakkında ilamsız takip başlattığı, takip sebebi olarak "kredi sözleşmesi/ihtarname ve eki hesap özetinin" gösterildiği, süresi içerisinde itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı tüketicinin 30.04.2014 tarihinde davalı bankadan 88.000,00 TL tutarlı 117 ay vadeli 1.300,21 TL sabit ödemeli konut kredisi kullandığı dosya kapsamı ile sabittir....

Mahkemece; davacı ile dava dışı asıl borçlu arasında genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, müşteri ödeme kartında başlıkta tüketici kredileri yazılı ise de kod bölümünde 36-Tic. Olarak ticari kredi olduğunun belirtildiği, kefalet limitinin limit artırımı ile 95.352,88 TL'ye yükseltildiği, bilirkişi raporu ile asıl alacağın tespit edildiği, ancak temerrüt faizi hesabında bilirkişi raporundan ayrılındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının 50.614,,18 TL asıl alacak, 1.676,51 TL işlemiş faiz, 83.82 TL BSMV olmak üzere toplam 52.374,51 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden davamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    Tüketici Mahkemesi'nin 2021/323 Esas, 2021/950 Karar sayılı ve 09/09/2021 tarihli kararı ile; "...Tüm dosya kapsamına göre; davalının ticari veya mesleki olmayan amaçla hareket eden tüketici olduğu, taraflar arasında tüketici işlemi bulunduğu, davalı tüketicinin davacı bankaya olan tüketici kredisi borcu sebebiyle başlatılan takibe itiraz ettiği, itirazın iptali istemiyle eldeki davanın açıldığı, dosya kapsamında sunulan belgelere göre usulüne uygun muacceliyet ihtarı yapılmadığı ve davalının 01.04.2021 tarihi itibari ile temerrüt halinde bulunduğu, davacı vekilinin muacceliyet itirazının yerinde olmadığı, TBK'nun 88. ve 120. maddelerindeki sınırlamalara göre faiz hesabı yapılması gerektiği," gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi'nin 2021/5128 esas sayılı dosyasına yönelik davalının itirazının 13.798,68- TL asıl alacak, 7.773,36- TL işlemiş faiz+KKDF, 346,42- TL gider vergisi olmak üzere toplam 22.098,46- TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 3.434,90 liralık takibe itirazın iptali, %40 tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, ödenemeyen okul (eğitim) ücreti ve yemek, kitap bedelleri toplamı 3.434,90 liranın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istenilmiştir....

      Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, bireysel kredinin kullandırıldığı yer gereğince, davaya bakmakla yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 19.maddesinde yetki itirazının ileri sürülme usulü düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerekmektedir. Kesin yetki bulunmayan durumlarda mahkeme kendiliğinden yetki incelemesi yaparak, yetkisizlik kararı veremez. Somut olayda, davalının davacının yaptığı takibe itiraz etmesi nedeniyle itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Bu durumda, yetki kamu düzenini ilgilendirmediği gibi herhangi bir kesin yetki hali de söz konusu değildir....

        Bundan böyle 6502 sayılı Kanunun tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile içeriği az yukarda yer alan 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle yukarda sayılan sözleşme ve işlemler tüketici mahkemesinin görev alanına girmiştir. Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davacının kullandığı, icra takibine ve davamıza konu ...numaralı ...Carda ilişkin borcun Tüketici Kredisinden kaynaklandığı, işlemin tüketici işlemi olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple davaya bakmaya Tüketici mahkemelerinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 22.12.2009 No : 1199-1432 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalıya verilen iki adet kredi kart ile yapılan harcama tutarlarının ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için yapılan 2007/7624 Esas sayılı icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiş, birleştirilen 2008/1200 Esas sayılı davası ile de, tüketici kredisi alacaklarının tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı vekili savunmasında, müvekkilinin davacı bankadan Tüketici Kredisi kullanmadığı gibi, kredi kartı da almadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 2.025,00 TL alacak için itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı, davalının satın aldığı mal bedelinden ödenmeyen 2.025,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsili için başlatılan takibe vaki haksız itirazın iptali, inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, cevap vermeyerek davanın reddini savunmuştur....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

              Dava, taraflar arasındaki tüketici kredi sözleşmelerinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. 6098 Sayılı TBK 117. maddesinde muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarı ile mütemerrit duruma düşeceği, borcun ifa edileceği gün önceden kararlaştırılmış ise o günün geçmesi ile borçlunun mütemerrit olacağı düzenlenmiştir. 6502 Sayılı Yasa 28. Maddesinde; ''Belirli süreli kredi sözleşmelerinde tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, kredi veren, borcun tamamının ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması, tüketicinin de birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi hâlinde kullanılabilir. Kredi verenin bu hakkı kullanabilmesi için tüketiciye en az otuz gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması zorunludur.''...

              UYAP Entegrasyonu