Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ... vekili istinaf başvurusu ile; İİK'nın 257vd maddelerindeki ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediğini ileri sürerek ara kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Talep, trafik kazasından kaynaklı bedensel zarar nedeniyle açılan maddi manevi tazminat davasında verilen geçici hukuki koruma kararına ilişkindir. Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK'nın 353 ve 355'inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN 13/02/2023 TARİHLİ ARA KARARI: İlk derece mahkemesince; "...Davada manevi tazminat açısından alacağın muaccel olduğu addi tazminat açısından da muaccel olduğu, ancak kusuru nisbetinde davalıların sorumlu olmalarının yanısıra, cismani zarar ve fer'ilerine dair alacak kalemlerin yargılama ve hesaplamayı gerektirdiği, münhasıran manevi tazminat talebinin her 3 davacı bakımından da davalılara ayrı ayrı taleplerin mevcut olduğu, Manevi tazminat alacak kalemi olarak davalı aracına dair ihtiyati haciz talep şartlarının mevcut olduğu, ancak bu anlamda da ihtiyati haciz talebine konu değer ile hakkında ihtiyati haciz talep edilen malvarlığı değerleri arasında orantılılık bulunması gerektiği, keza maddi tazminat kısmı da dahil edildiğinde ihtiyati haciz talebinin dava değeri 61.200.00 tl ile mahdut olarak tatbikinin gerekeceği, ilave olarak davalı açısından kaçma, saklanma , mevcudu noksan kılmaya matuf fiil ve emarelerin bulunmaması, bu yönü ile kararın infaz ve tahsilini...

      Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; teminat altındaki bir alacak için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği hade ihtiyati haciz kararı verildiğini, haciz değerinin fahiş olduğunu, talep konusunu karşılar nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini beyanla, mahkemenin hukuka, usule aykırı olan 23.02.2023 tarihli ara kararının kaldırılmasını veya düzeltilerek fahiş olan ihtiyati haciz miktarının düşürülmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasında yaralanma sebebiyle açılmış maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, uyuşmazlık, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 257 maddesinin birinci fıkrası "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir." hükmünü içermektedir....

        -TL alacağı karşılayacak miktarda İİK'nun 257/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği görülmüştür. Davalı vekilinin ihtiyati hacze itirazı 10/05/2022 tarihli ara karar ile değerlendirilerek reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı .... vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı .... vekilinin süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dosyada delillerin henüz toplanmadığını, kusur durumunun çekişmeli olduğunu, yaklaşık ispat şartının sağlanmadığını, kararın müvekkilinin ticari hayatını olumsuz etkilediğini, tacir olan müvekkilinin kaçma ihtimalinin bulunmadığını, tedbirde ölçülülük ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında verilen ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkindir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi ARA KARAR TARİHİ: 01/07/2022 NUMARASI: 2022/606 Esas (Derdest Dosya) DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 29/09/2022 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Ölümlü trafik kazası nedeniyle davalı sürücü ve araç maliki işletenden maddi ve manevi tazminat talepleri ile birlikte, teminatsız olarak ya da uygun görülecek teminat karşılığında müvekkillerinin dava sonunda hak edeceği tazminat miktarının tahsilini garanti altına alabilmek ve müvekkillerin dava sonunda mağduriyete uğramamaları açısından davalılara ait menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz talep etmiştir....

            Mahkemece davacı vekilinin ihtiyati haciz talebi yönünden yapılan değerlendirmede; dava konusu talebin maddi ve manevi tazminata ilişkin olduğu, davacı vaki muhtemel alacağı için ihtiyati haciz talep ettiği, davanın konusu trafik kazası olup, trafik kazasının haksız fiil niteliğinde olduğunu, haksız fiilin faili ihtara veya ihbara gerek olmaksızın zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylemin işlendiği tarihten itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılacağı, açıklanan hususlar gereği trafik kazalarında "ihtiyati haciz" talep etmek için "yaklaşık ispat" kurallarının yeterli olduğu, somut olayda davaya konu kazada, aleyhine ihtiyati haciz talep edilen tarafa kazaya ilişkin tutulan tutanakta kusur atfedilmemiş olması bu suretle kusurun ve kusurdan dolayı alacağın var olup olmadığının yargılamayı gerektirmesi ve mevcut durum itibari ile yaklaşık ispat şartının sağlanmamış olması nedenleri ile davacı tarafın talebinin reddine karar verildiği anlaşılmakla mahkemece yapılan...

              Davacı vekili dilekçesinde tazminat istemine karşılık ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Davacının ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin talebi, yukarıda izah edildiği gibi esasen ihtiyati haciz niteliğindedir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Somut olayda; trafik kazası nedeni ile tazminat davası olduğu ve alacağın 23/09/2022 tarihinde muaccel hale geldiği açıktır. Sadece kusur durumu ve hasar bedeli değer kaybı ve ikame araç tutarı çekişmelidir....

              Talep, trafik kazası sonucu açılan maddi manevi tazminat istemli davada, davacı tarafça istenilen ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik ara karara karşı istinaf başvurusudur. Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 355. Maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İİK'nun 257/1.maddesinde "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir." denilmiştir. Dava, trafik kazası nedeni ile, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/64 esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, davacı tarafın dava açmakta haklı olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği, ancak ihtiyati haciz için tazminat davalarında tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibariyle muaccel hale gelmesi dikkate alındığında yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu, keza trafik kazası tespit tutanağının dahi, HMK'nın 390. maddesi kapsamında yaklaşık ispat koşulunu sağlayan belge niteliğinde olduğu, geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olduğundan, alacağın varlığı ve muaccel olduğunun yaklaşık olarak ispat edildiği kanaatiyle ve İİK'nın 257. maddesi uyarınca talep edilen maddi tazminatlar yönünden ihtiyati haciz kararı verildiği; itiraz edenin ileri sürdüğü nedenlerin yargılamayı gerektirdiği ve kanunda sayılan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında yer almadığından, ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmiş; aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen (davalı) ... vekili...

                  Aş vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar murisinin ölümüne sebebiyet veren aracın dava dışı sürücüsünün müvekkili şirket çalışanı olmadığını, ayrıca sürücünün üst iş vereni konumunda da bulunmadığını, müvekkili şirketin teşebbüs sahibi de olmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, kusurun ve zararın da usulünce ispatlanması gerektiğini belirterek ihtiyati haciz ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Talep, trafik kazası sonucu ölüm sebebiyle uğranılan manevi zarardan dolayı açılan tazminat davasında, geçici hukuki koruma kararına ilişkindir. Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK'nın 353 ve 355'inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür. Buna göre; 1-İhtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir....

                    UYAP Entegrasyonu