"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, Türk Medeni Kanunu'nun 370 inci maddesine dayalı alt soyun denkleştirme alacağına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (2). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (2). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
(iade), miras bırakanın öncelikle alt soyları arasındaki eşitliğin sağlanmasına, daha geniş olarak bütün mirasçılar arasındaki denkliği sağlamaya yönelik bir amaç taşıdığını, denkleştirmenin amacının yasal mirasçılar arasında, miras bırakanın sağlığında bunlardan birine veya bazılarına yaptığı kazandırmalarla bozulan eşitliği, yeniden meydana getirdiğini" iddia ve dava ederek müvekkilinin karşılıksız kazandırma nedeniyle saklı payının zedelendiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL denkleştirme bedeli ile 4721 sayılı TMK'nun 669. maddesi gereğince denkleştirmeye karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asıl karara yönelik istinaf incelemesi; Yerel mahkeme tarafından davacının şahsi miras hakkına dayalı olarak bu davayı açamayacağı, şahsi hakka dayalı olarak açılması nedeniyle diğer mirasçılarının muvafakatlarının temini yahut terekeye temsilci tayini suretiyle bu davaya devam olanağı bulunmadığı gerekçesi ile dava usulden reddedilmiş ise de eldeki davadaki asıl talep TMK.nun 669. vd. Maddesine dayalı terekeye iade, terditli talep ise tenkise ilişkin olup TMK.nun 669. Vd. Maddelerinde düzenlenen mirasta denkleştirme isteğinin tereke adına ileri sürülmesi gerektiği açık olup; tüm mirasçıların davada davacı veya davalı olarak yer almaları gerekir.(Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 29.12.2017 tarih ve 2015/16680 esas 2017/7457 karar sayılı kararı) Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde terekeye iade istemiyle davayı açtığına göre davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir....
GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı TTK'nın 122. maddesine dayalı denkleştirme tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda, taraflar arasında 05/09/2009 tarihinde acentelik sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin de, davalı tarafından 17/09/2012 tarihli ihtarnameyle feshedildiğinin ihtar edildiği ve belirtilen tarih itibariyle acentelik ilişkisinin sona erdiği, fesihnamede ileri sürülen sebeplerin davalı tarafından ispat edilemediği ,feshin haksız olduğu tespiti davalı tarafça istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Genel olarak denkleştirme (portföy) tazminatı, acentelik sözleşmesi sona erdikten sonra, bu ilişkinin devamı boyunca acentenin kişisel gayretiyle yarattığı müşteri çevresinden müvekkilinin halen yararlanması, acentenin ise yararlanmaması nedeniyle uğradığı kaybın karşılığıdır....
TTK 122 m. uyarınca, acentenin talep edebileceği denkleştirme tazminatı miktarı, son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı tüm ödemelerin (komisyon, prim vs.) yıllık ortalamasını aşamaz. Beş yıldan daha az süren acentelik ilişkilerinde talep edilebilecek denkleştirme tazminatında azami miktar, faaliyet gösterilen sürenin yıllık ortalamasıdır. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan ve bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, hangi müşterilerin, davacı acentenin acentelik sözleşmesinin sona ermesinden sonra da devam ettiği ve davalı ... şirketinin de bu müşterilerden menfaat temin ettiği konusunda bir tespit yapılmadan davacı tarafından dosyaya sunulan belgelerle sınırlı olarak davacı acentenin talep edebileceği denkleştirme tazminatının üst sınırı belirlenmiş, hakkaniyet ilkesi gereği denkleştirme tazminatı verilmesinin gerekip gerekmediği hususları tartışılmamıştır....
Mahkemece, davalının fesihten sonra önemli menfaat elde ettiği, TTK'nın 122. maddesi ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 23/16. maddesine göre somut olayın özellik ve şartları ile hakkaniyet ilkeleri uyarınca denkleştirme tazminatı koşullarının oluştuğu, denkleştirme tazminatının üst sınırının davacı acentenin son 5 yıllık prim ortalaması olan 118.274,00 TL olduğu belirlenerek, davalı sigorta şirketinin marka değeri olarak tanınırlığı, taraflar arasındaki acentelik süresi, acentenin faaliyet süresindeki prim üretimi, acente sözleşmesinin feshinden sonra yenilenen poliçe sayısı, prim ve komisyon oranları dikkate alınarak hakkaniyet gereği bir değerlendirme yapılmadan komisyon yerine, tüm prim üzerinden yapılan hesaplama esas alınarak 118.274,00 TL denkleştirme tazminatına hükmedilmiştir....
Tek satıcılık sözleşmesinde, tek satıcıya o bölgede tekel hakkı tanınmakta olup, 6102 sayılı TTK.nın 122/5.maddesine göre acentelikle ilgili denkleştirme kuralları hakkaniyete aykırı düşmedikçe tek satıcılık sözleşmelerine de uygulanır. TTK.nın 122/1-a,b,c maddelerinde denkleştirme tazminatının talep edilme koşulları yer almaktadır. Davacı, davalı ile aralarında tek satıcılık sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin davalı tarafça haksız feshedildiğini ileri sürerek denkleştirme tazminatı istemekte, davalı ise aralarında tek satıcılık sözleşmesi bulunmadığını savunmaktadır....
in nesebin reddine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın TMKnın 297-300 maddelerinde düzenlenen tanımanın iptali davası olduğu, davacının tanıyanın genetik baba olmamasından dolayı dava açma hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosyadaki dava dilekçesine ekli 21.11.2013 tarihli ....Raporuna göre, ...'in ...'in biyolojik açıdan babası olma ihtimali bulunmadığının bildirildiği, 31.12.2013 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmaktadır. TMKnın 295. maddeside '' Tanıma, babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur. Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir.'' 297. maddesinde de ''Tanıyan, yanılma, aldatma veya korkutma sebebiyle tanımanın iptalini dava edebilir....
Dava, taraflar arasında düzenlenen sigorta acenteliği sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle denkleştirme tazminatının tahsili istemine ilişkindir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, 28.04.2000 tarihli sözleşmenin davacı kooperatif ile arsa sahipleri davalı ... ve dava dışı Şükrü Kaplan arasında düzenlendiği, sözleşme tarihinde sözleşmeye konu parselin, adı geçenler dışında da paydaşlarının bulunduğu, tüm paydaşların sözleşmede yer almadığı, bu haliyle TMKnın 692. ve 818 sayılı BKnın 20/1. (TBK 27/1.) maddesi hükümlerine ayrı olarak düzenlenen sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteminde bulunulamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....