Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; mirasta iade (denkleştirme) talebine ilişkindir Türk Medeni Kanununun 669. maddesinde, “Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabidir.” Alt soy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırmalarda ise miras payına mahsup edilmek üzere hareket edilmediği yönünde bir karine vardır. Bu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Yukarıda belirtilen açıklamalarda altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünden karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2018 NUMARASI : 2018/669 Esas, 2018/1192 Karar DAVANIN KONUSU : Kayıt Kabul KARAR TARİHİ : 11/11/2021 KARAR YZM TARİHİ : 11/11/2021 İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/11/2018 tarih ve 2018/669 Esas, 2018/1192 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı şirketin asıl borçlu, davalının ise, kefili olduğu genel kredi sözleşmesinin ödenmeyen borcun tahsili için başlattıkları takipte, davalı yanın kısmen yaptığı ödemeye rağmen sehven ibra belgesi verildiğini, ödeme iddiasına dayalı itirazın iptalini istemiştir. Davalılar vekili; borçlarının bulunmadığını, yapılan ödeme karşılığında 30/03/2018 tarihli ibraname verildiğini, TBK 132....

    Mahkemece, mirasbırakan tarafından davalıya yapılmış karşılıksız bir tasarruf bulunmadığı, davacıların saklı paylı mirasçılar olmadıkları, bu durumda ortada bir tasarruf bulunmadığından muvazaa nedeniyle iptalinin söz konusu olamayacağı, davalının adına olup dava konusu edilen taşınmazların mirasbırakanın parasıyla alındığı iddiasının tenkis davasının konusu olduğu, davacıların saklı payları bulunmadığından, tenkis davası açma hakları bulunmadığı, Medeni Yasa'nın 669. maddesine dayalı mirasta denkleştirme davasının konusunun ise mirasbırakanın sağlığında, mirasçıya karşılıksız yaptığı kazandırmalar olduğu, taşınmazlar muristen değil üçüncü kişiden alınmış bulunduğundan, banka kayıtları davalı ile mirasbırakan adına müşterek hesap olduğundan ve mirasta iadeye tabi bulunduğu davacı tarafından kanıtlanamadığı gibi başka mirasçılar tarafından davalı aleyhine açılmış bulunan 2010/75 Esas 2012/203 Karar sayılı dosyada verilen karar Yargıtay 2....

      Somut olayda, şikayete konu işlem İİK'nun 128/a maddesi kapsamında kıymet takdirine itiraz olmayıp icra müdürlüğünce İİK' nun 24. maddesine göre takibe konu edilen ilam konusu menkulün değerinin tesbitine dair işlem olup, bu konudaki icra mahkemesi kararının temyizi kabildir. Buna göre, Bölge Adliye Mahkemesinin 06.07.2020 tarihli ve 2020/669 Esas ve 2020/672 K. sayılı Ek kararının oy birliğiyle kaldırılmasına karar verilip, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi; Yukarıda izah edildiği üzere Bölge Adliye Mahkemesince işin esası incelenmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken kararın kesin olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Şikayetçi borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6....

        Bu durumda Mahkemece borçlunun anılan kabul beyanının İİK'nun 170/a-son maddesine göre değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ..... 12. Hukuk Dairesinin 22.03.2017 tarih 2017/762 E. - 2017/669 K sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 20/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. ........

          Köyü, 669 parsel sayılı 7815 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine; ... Köyü, 669 parsel sayılı taşınmazın toplam 320 pay üzerinden 40'ar payın ..., ..., ..., ...(...), ..., ... (...), ... adına !0 payın ... adına, 3'er payın ..., ..., ..., ...(...), ... (...), ...(...), ..., ..., ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir....

            Hukuk Genel Kurulu         2019/411 E.  ,  2019/669 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Yargıtay 15. Hukuk Dairesi (İlk Derece) Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yargıtay 15. Hukuk Dairesince davanın reddine dair verilen 21.02.2019 tarihli ve 2018/1 E., 2019/1 K. sayılı karar davacı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü: Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Özel Dairece davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı şirket temsilcisi temyiz etmiştir. Dosya içerisinde kararı temyiz eden davacının temyiz başvurma harcı ve maktu temyiz karar harcı yatırdığına dair makbuz bulunamamıştır....

              ın 313, 2892, 5341, 6415 ve 7113 parsel sayılı taşınmazları davalı oğlu ...’e, 4398, 328 ve 7005 parsel sayılı taşınmazları ise davalı kızı ...’ye devrettiğini, mirasbırakanın temlik tarihi itibariyle dava konusu taşınmazları satmaya ihtiyacının olmadığını, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmazsa TMK’nın 669. ve devamı maddeleri uyarınca denkleştirme hükümlerinin uygulanmasına, aksi halde tenkise karar verilmesini istemiştir. II....

                İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; taraflar arasındaki distribütörlük ilişkisinin davalı tarafça herhangi haklı bir sebep olmaksızın sona erdirilmesi nedeniyle TTK 122 maddesine dayalı olarak belirsiz alacak niteliğinde açılmış denkleştirme tazminatı talebine ilişkindir....

                  ın temyiz itirazları yönünden yapılan inclemeye gelince; a-Mirasta iade (denkleştirme) talebi hakkında (TMK.md.669) olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru değildir. b-Tenkis yönünden hüküm kurulan ...'deki 2959 ada, 205 parsel 27 nolu daire hakkında tefhim edilen kısa kararda; davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle 1/8'inin davacı adına tapuya tesciline karar verildiği halde, gerekçeli kararda; "mirasbırakan ...'ya ait olup davalıya bağışla geçen payın (taşınmazın 1/2 payının) iptaline, bunun 1/8'inin davacı adına tesciline" şeklinde hüküm kurulmak suretiyle kısa ve gerekçeli kararlar arasında çelişki oluşmasına neden olunmuştur. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 38l/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu