Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece bozmaya uyularak erkeğin mirasçıları TMK m. 181/2 uyarınca davaya devam ederek sağ kalan davalı kadın eşin kusurlu olduğunun tespitini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda evlilik ölümle sona erdiğinden ve boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve kadının ağır kusurlu olduğunun tespiti ile kadının erkeğin mirastan alacak hakkının bulunmadığının tespitine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tanığı ...’ın ifadesinde yer alan olaylar tarafların evlenmeden önceki dönemi ilişkin olup, evlilik öncesi olaylar kusur belirlemesinde dikkate alınamaz. O halde kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu bir davranışının varlığı ispatlanamamıştır....

    Ancak açıklanan nedenle hükmün 2.bendinde yazılı ''kusurlu olduğu'' kelimelerinden sonra gelen ''tespiti ile TMK 181/2 maddesi kapsamında davalının kusurlu olması nedeniyle davacıya mirasçı olamayacağının'' şeklindeki cümlenin hükümden çıkartılmasına karar verilmesi gerekmiş, bu sebeple davalı vekilinin istinaf başvurusunun Kısmen Kabulüne ilişkin karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda gösterilen sebeplerle; 1- Davalı vekilinin İSTİNAF TALEBİNİN KISMEN KABULÜ ile, 6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunun 353/1- b/2 maddesi gereğince, ilk derece mahkemesi kararının DÜZELTİLMESİNE , İlk derece mahkemesi kararından 2....

    Bu durumda mahkemece erkeğin boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek ve davacı erkeğin mirasçıları kusur tespiti açısından (TMK m. 181/2) davaya devam edeceklerini bildirdiklerinden bu yönden bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.03.2018 (Per.)...

      Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda 30.11.2017 tarihli karar ile davalının ölümü sebebi ile boşanma davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmekle yetinilmiş, kusur yönünden bir hüküm kurulmamış, verilen ikinci kararın davalı mirasçısı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 26.11.2018 tarihli ilamıyla davalı kadının mirasçısı kusur belirlemesi yönünden davaya devam ettiği gerekçesiyle TMK m. 181/2 gereğince davacı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığı yönünden bir karar verilmek üzere hüküm bozulmuştur. Mahkemece 02.05.2019 tarihinde verilen hükümde “taraflar arasında geçimsizliğe sebebiyet veren olaylarda davalının tam kusurlu olduğunun tespitine” şeklinde hüküm kurulmuştur. Taraflar ilk kararda eşit kusurlu bulunmuş ve karar erkek tarafından temyiz edilmeyerek erkeğe yüklenen kusur kesinleşmiştir....

        Evlilik birliği ölümle sona erdiğine ve davacı mirasçıları tarafından karar hakkında istinaf kanun yolu incelemesi talep edilerek Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi uyarınca kusur belirlemesine yönelik olarak davaya devam edildiğine göre, davalının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespiti ve bu hususta bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince ... bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde “kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine” şeklinde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 12.10.2022 (Çar.)...

          Anılan kararın davacı mirasçıları tarafından kusur belirlemesi yönünden, davalı kadın tarafından hükmün tamamına yönelik istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince davacı mirasçılarının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının gerekçe kısmının kaldırılmasına ve gerekçesinde açıklandığı şekilde düzeltilmesine karar verilmiş, kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Mahkemece kararın gerekçe kısmında kusura ilişkin açıklama yapılmış ise de, hüküm kısmında TMK 181/2 nci maddesi uyarınca sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurunun bulunup bulunmadığı yönünden eda hükmü oluşturacak ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurulmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; konusuz kalan boşanma talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, TMK 181/2. maddesi uyarınca, davalının boşanma yönünden kusurlu olduğu ve yasal mirasçı olamayacağının tespitine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının kaldırılarak davacının kusursuz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE Dava TMK'nın 181/2. maddesi uyarınca davalının kusurunun tespiti istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

            Davalı-karşı davacı mirasçıları, kadının kusurlu olup olmadığının tespiti yönünden davaya devam etmişler, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda 15.02.2018 tarihli karar ile davacı-karşı davalı kadının tam kusurlu olduğundan bağımsız tedbir nafakası talebinin reddine, TMK'nun 169. maddesi gereğince kadın yararına tedbir nafakasına ve kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir. Evlilik ölümle sona ermiştir. Davada boşanma talebi konusuz kalmıştır. Davalının (ölenin) mirasçıları kusur tespiti yönünden (TMK m. 181/2) davaya devam etmektedirler. O halde mahkemece yapılacak iş; "Boşanma talebi konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek ve davalı - karşı davacı erkek mirasçıları davaya kusur belirlemesi yönünden devam ettiklerinden Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca davalının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığı yönünde tespit kararı vermekten ibarettir....

              Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 29.6.2010 (Salı) KARŞI OY YAZISI Boşanma davası devam ederken davacı vefat ettiğine göre, ölenin mirasçılarının talebi üzerine (TMK. m. 181/2) devam eden dava, “davalının kusurunun bulunup bulunmadığının tespitine” münhasırdır. Öyleyse davalının kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti ile yetinilmesi gerekirken, mirasçılığı belirleme görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu (TMK. m. 598/1, HUMK. m. 8/5) gözetilmeksizin, mirasçılıkla ilgili hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

                Bu durumda boşanma davası konusuz kalmış ise de; davacı mirasçıları TMK m. 181/2 uyarınca davalının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tesipiti için davaya devam etmişlerdir. Mahkemece mirasçıların talebi nedeniyle kusur tespiti yönünden de bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacı mirasçılarına geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.04.2016 (Prş.)...

                  UYAP Entegrasyonu