Ancak mahkemece hükmün gerekçesinde TMK'nun 166/1 maddesine dayalı kusur tespiti yapılmıştır. Dava TMK 164. maddesine dayalı terk nedeniyle açılan boşanma davası olduğuna göre, mahkemece yapılacak iş TMK 164 maddesi uyarınca davalı kadının kusuru olup olmadığına ilişkin olumlu olumsuz karar vermektir. Hal böyleyken mahkemece davanın TMK 166/1 maddesi olduğu yönündeki belirlemesi ve buna göre yapılan kusur tespiti hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından hükmün onanmasına karar verilmiştir. Bu durumda, davacı erkek mirasçılarının karar düzeltme talebinin açıklanan sebeple kabulüne. Dairemizin temyiz incelemesi sonucu verilen 06.10.2020 tarih 2020/3076 Esas 2020/4484 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
Davacı erkeğin mirasçıları dilekçe sunarak yargılamaya TMK m.181/2 uyarınca sağ kalan davalı eşin kusurunun tespiti yönünden devam etmek istediklerini bildirmişlerdir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ve bölge adliye mahkemesi de davacı erkeğin mirasçılarının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Hüküm, mirasçılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı erkek ilk derece mahkemesindeki yargılama devam ederken, 16/04/2019 tarihinde ölmüş ve evlilik birliği ölüm ile sona ermiştir. Davacı mirasçıları, davayı TMK m.181/2 uyarınca sağ kalan eşin kusurunun tespiti yönünden takip etmişlerdir. Evlilik birliği ölümle sona erdiğinden boşanma davası konusuz kalmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı mirasçıları tarafından, kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, boşanma davası açıldıktan sonra 10.02.2016 tarihinde ölmüş, davacı erkeğin mirasçıları kusur belirlemesi yönünden davaya devam etmişlerdir. Boşanma davası sırasında, davacı erkeğin ölümü üzerine evlilik ölümle sona ermiştir. Bu durumda boşanma davası konusuz kalmış ise de; davacı erkeğin mirasçıları ancak TMK m. 181/2 uyarınca davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespiti için davaya devam edebilirler....
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada davacı erkeğin vefatı üzerine yasal mirasçıları tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca, kusur belirlemesi yönünden davaya devam edildiği, mahkemece davalı kadının kusurlu olduğunun tespiti ile ölen davacının yasal mirasçılığından çıkartılmasına karar verildiği görülmüştür. Evlilik ölümle sona ermiştir. Mahkemece yapılacak iş açıklanan sebeple "boşanma davası hakkında konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek ve davacı erkek mirasçıları davaya kusur belirlemesi yönünden devam ettiklerinden Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca davalının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığı yönünde tespit kararı vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde davalı kadının ölen davacının yasal mirasçılığından çıkartılmasına dair hüküm tesisi usul ve kanuna aykırıdır....
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada davacı erkeğin mirasçıları tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca, kusur belirlemesi yönünden davaya devam edildiği, mahkemece davalı kadının kusurlu olduğunun tespiti ile ölen davacının mirasından yoksun bırakılmasına karar verildiği görülmüştür. Evlilik ölümle sona ermiştir. Mahkemece yapılacak iş açıklanan sebeple "boşanma davası hakkında konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek ve davacı erkek mirasçıları davaya kusur belirlemesi yönünden devam ettiklerinden Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca davalının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığı yönünde tespit kararı vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde davalı kadının ölenin mirasından yoksun bırakılmasına dair hüküm tesisi usul ve kanuna aykırıdır....
verilmesine yer olmadığına, TMK 181/2. maddesi uyarınca kusurun ağırlığının davacı-karşı davalı kadında olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm taraflarca istinaf edilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Bu durumda, davacı kadının istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, TMK 181/2.mad. uyarınca mirasçıların davaya devam edip etmeyeceklerine göre kusur belirlemesi yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, TMK 181/2.mad. uyarınca mirasçıların davaya devam edip etmeyeceklerine göre kusur belirlemesi yapılması için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2- İstinaf peşin harcının talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda tarafların yokluklarında oy birliği ile kesin olarak ( HMK 353/1- a-4 mad.) karar verildi....
Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi kararı, süresi içinde davacı kadın tarafından temyiz edilmiş, davayı kusur yönünden takip eden davalı mirasçısı ... vekili ise 07.01.2021 tarihli dilekçesi ile davadaki talebinden feragat ettiğini bildirmiştir. Dosyada davalı erkeğin 26.08.2020 tarihinde vefatı ile evlilik birliği ölümle sona ermiş, davalı mirasçısının Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca kusur belirlemesine yönelik olarak davaya devam edeceğini bildirmesi üzerine dava kusur tespiti davasına dönüşmüştür. Bu halde davalı mirasçısı ... vekilinin 07.01.2021 tarihli dilekçesi ile taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.07.04.2021 (Çrş..)...
(TMK. m. 181/2) İlk derece mahkemesince; " Davacı tanığı Mahmut Emrah Çetin'in görgüye dayalı darp izlerine yönelik beyanı davalı kadına kusur olarak yükletilmiştir. Davalı tanıklarının görgüye dayalı beyanları ile davacı kocanın evi sık sık terk etmesi, davalı kadına yönelik fiziksel şiddet uygulaması, evin maddi geçimiyle ilgilenmemesi davacı kocaya boşanmaya yol açan olaylarda kusur olarak yüklenmiştir. Mahkemece TMK 181/2 maddesi ispatlanan ve taraflara kusur olarak yüklenen vakıalar gözetildiğinde tarafların boşanmaya yol açan olaylarda ayrı ayrı eşit kusurlu oldukları" gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesince ölen eş ve sağ kalan eşe yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışların yanı sıra, erkeğin ayrıca eşine "şizo, sizofren" demek sureti ile hakaret ettiği ve boşanmayı sağlayacak ölçüde kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır....
kusur tespitine yönelik olarak devam ettirilen davada sağ kalan eşin kusurunun bulunup bulunmadığının tespitine yönelik karar verilmesi gerekirken "Tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olması sebebiyle TMK'nın 181. maddesi gereğince karşı davacı ...'...