İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; tanık Zülfi Buğdaycı ile aralarında husumet bulunduğu iddiasında bulunarak kusur değerlendirmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve ferileri isteminden ibarettir. Davacı erkek 5.11.2020 tarihinde vefat etmiş, TMK'nın 181/2 maddesi uyarınca mirasçıları davayı takip etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 181. maddesinin (2.) fıkrası, boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde ölen eşin mirasçılarına, diğer eşin kusurunun tespiti için davaya devam etme hakkı tanımıştır....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davalı erkek vekilinin, davanın kabul edilmesine, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davalı erkek vekilinin, kusur belirlemesine yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE, kadının yasal süresinden sonra sunduğu mesaj kayıtlarının delil olarak değerlendirilmesine yönelik istinaf talebinin ise KABULÜNE, C-) Davalı erkeğin istinaf incelemesine hasren yapmış olduğu yargılama giderleri açısından; 1- ) Peşin olarak alınan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye irat kaydına, 2- )Peşin olarak alınan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davalı erkeğe iadesine, 3- ) Davalı erkeğin istinaf için yaptığı 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile tebligat gideri ve istinafa dosya gönderme masrafı olarak yaptığı 54,00 TL olmak...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2021 NUMARASI : 2019/130 ESAS-2021/181 KARAR DAVA KONUSU : Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların öncelikle zina (TMK md. 161) nedenine dayalı olarak, aksi takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 15.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olaya gelince; davacı ...’ın ölümü üzerine mahkemece verilen 23.01.2015 tarihli ilk hüküm Dairemizin 10.12.2015 tarih, 2015/8704 esas ve 2015/23849 sayılı kararıyla bozulmuş, bozma üzerine mahkeme davacının mirasçılarını davaya dahil ederek, davaya kusur yönünden devam etmiş, 11.05.2017 tarihli temyize konu son hüküm ile de, evlilik ölümle sona erdiğinden boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, “Türk Medeni Kanunu’nun 181/2 maddesinin yollamasıyla davalı eş açısından Türk Medeni Kanunu’nun 181/1 maddesinin uygulanmasına” karar vermiştir. Mahkeme gerekçeli kararında, dosyanın geçirdiği safahatı anlattıktan sonra, Türk Medeni Kanunu’nun 181. maddesi gereğince sağ kalan eşin kusuru yönünde herhangi bir tespit yapmadığı gibi temyize konu kararın gerekçesini de “mahkememizce Yargıtay ilamı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama ve toplanan deliller bir arada değerlendirildiğinde aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiş” denilmekle somut ve yeterli bir gerekçe de oluşturmamıştır....
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/1-4. maddesi gereğince davacı-karşı davalı erkeğin kusur tespiti ile maddi ve manevi tazminata yönelik karar düzeltme talebinin KABULÜNE, Dairemizin 10.12.2015 tarih ve 2015/7184 esas-2015/23853 karar sayılı onama kararının kusur tespiti ve tazminatlar yönünden KALDIRILMASINA ve BOZULMASINA, davacı-karşı davalı erkeğin sair karar düzeltme isteminin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.03.2016 (Çrş.)...
O halde davanın esası hakkında "konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" ve davacı mirasçıların sağ eşin kusurunun tespiti için davaya devam etmek istediklerini açıkladıkları görülmekle davalının kusuru yönünden (TMK m.181/2) bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.11.2018(Prş.)...
Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Yapılan incelemede; ilk derece mahkemesinin vakıa tespiti ve kusur belirlemesinin yerinde olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı koca tamamen kusurlu olup, davacı kadına atfı kabil bir kusurun ispatlanamadığı, Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi koşullarının davacı kadın yararına oluştuğu anlaşılmıştır. Bu sebeple davalı kocanın davanın kabulü ile kusur tespitine yönelik istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Boşanma yüzünden beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir maddi ve manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/1,2)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı Hayrullah'ın 16/01/2019 tarihinde vefat ettiği ve mirasçılarının kusur tespiti yönünden davaya devam ettiği görülmüş ise de mirasçılardan Emine Aydın'ın da yargılama sırasında 23/02/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır....
Maddesine dayalı zina davasına yönelik istinaf başvuru talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b-2 bendi gereğince KABULÜ ile Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 1.nolu bendinin hükümden çıkarılmasına, 3- Davacı-karşı davalının TMK 166/4.maddesine dayalı davasının ve davalı-karşı davacının TMK 166/1.maddesi ile TMK 166/4.maddesine dayalı boşanma davasının ayrı ayrı KABULÜ ile; -Yozgat ili, Sarıkaya ilçesi, Alifakılı Köyü, Ciltno:6, Hane no:32, BSN:37'de nüfusa kayıtlı, 20/04/1970 Sarıkaya doğumlu, Mustafa ve Necmiye oğlu, TcNo: olan T1 ile aynı yer BSN:106'da nüfusa kayıtlı, 15/02/1968 Babayağmur doğumlu, Ahmet ve Aliye kızı, TcNo: olan T3 TMK 166/1 maddesi ve TMK 166/4.maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, 4- Davalı-karşı davacı vekilinin TMK 161.maddesine dayalı ZİNA DAVASININ BU KONUDA AÇILMIŞ BİR DAVA BULUNMADIĞINDAN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 5- Davacı-karşı davalının dosyada eksiklik bulunmadığından duruşma talebinin reddine, 6- Davacı-karşı davalı...
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir....