WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Asıl ve birleşen dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma davası olup, mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği görülmüştür Mahkeme kararının, davacı-b.davalı kadın tarafından 22/07/2022 tarihinde erkeğin davasının reddi gerektiğinden, kusur ve tazminatlar yönünden istinaf edildiği, davalı-b.davacı erkek tarafından ise, 27/07/2022 tarihinde asıl davanın reddi gerektiğinden kusur ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurulduğu, her iki tarafın da birbirinin kabul edilen boşanma kararlarını istinaf ettikleri, bu nedenle boşanma kararının kesinleşmediği, davacı-b.davalı kadının 25/07/2022 tarihinde vefat ettiği, vefatından sonra mirasçı olan Dilara İtader'in 14/09/2022 tarihli dilekçesi ile TMK 181/2.maddesi gereğince davaya kusur yönünden devam etmek istediğini bildirdiği görülmüştür. Boşanma kararı kesinleşmeden önce eşlerden biri ölmüş olduğundan; evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davasının konusu kalmamıştır....

İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların TMK. 166/4 maddesi uyarınca boşanmalarına, davalının maddi tazminat talebinin kabulü ile 10.000- TL maddi tazimatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalının manevi tazminat talebinin reddine hükmolunmuştur. Davalı kadın vekili; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava; fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma talebine ilişkindir. Davacı erkek 29/01/2021 tarihinde vefat etmiştir. Davalı kadın hükmü tüm yönlerden istinaf ettiğinden boşanma davası kesinleşmeden ölüm gerçekleşmiştir. Evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davası konusuz kalmıştır. Davacı eş, mahkemece verilen boşanma kararı kesinleşmeden öldüğüne göre, evlilik birliği ölümle sona ermiştir. Ancak Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca, ölen eşin mirasçılarından birinin davaya devam etmesi halinde kusur tespiti yönünden karar verilmesi gerekir....

İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların TMK. 166/4 maddesi uyarınca boşanmalarına, davalının maddi tazminat talebinin kabulü ile 10.000- TL maddi tazimatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalının manevi tazminat talebinin reddine hükmolunmuştur. Davalı kadın vekili; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava; fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma talebine ilişkindir. Davacı erkek 29/01/2021 tarihinde vefat etmiştir. Davalı kadın hükmü tüm yönlerden istinaf ettiğinden boşanma davası kesinleşmeden ölüm gerçekleşmiştir. Evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davası konusuz kalmıştır. Davacı eş, mahkemece verilen boşanma kararı kesinleşmeden öldüğüne göre, evlilik birliği ölümle sona ermiştir. Ancak Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca, ölen eşin mirasçılarından birinin davaya devam etmesi halinde kusur tespiti yönünden karar verilmesi gerekir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek mirasçıları tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı kadının suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme hukuki nedenine(TMK.163. md.) dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Nüfus kaydına göre davalı ...’ın boşanma kararı verilmesinden sonra hüküm henüz kesinleşmeden 02.02.2014 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu halde evlilik ölümle sona ermiş, davacı tarafından açılan boşanma davası konusuz kalmıştır. Davalı erkek mirasçıları tarafından dosyaya sunulan temyiz dilekçesinde Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi gereğince kusur belirlemesi yönünden davaya devam edeceklerini beyan etmişlerdir....

    Somut olayda; davacı davalı erkeğin öldüğü Uyap sisteminde yapılan sorgulamadan anlaşılmakla karardan sonra henüz kesinleşmeden meydana gelen ve niteliği gereği son karar üzerinde belirleyici ve değiştirici etkiye sahip olan ölüm vakıası dikkate alınarak ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması, bu aşamada davacı davalının mirasçılarının TMK 181/2. maddesi uyarınca kusur tespiti isteyip istemeyecekleri belli olmadığından, davacı davalının yasal mirascılarına davaya devam edip etmeyecekleri yönünde ihbar yapılıp, davaya kusur tespiti açısından devam edip etmeyeceklerinin belirlenmesi, devam etmeleri halinde davalı davacı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığını belirlemek üzere yargılamaya devam edilmesi, bunun dışında yalnız yargılama giderleri yönünden davaya devam etmeleri halinde ise sadece davanın konusuz kaldığı gözetilerek davanın açılmasına sebebiyet veren tarafın tespiti ile yargılama giderleri hakkında karar oluşturulması için, dosyanın ilk derece...

    Davacı-davalı erkek mirasçıları tarafından davaya 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesi uyarınca devam edilmiş, bu şekilde asıl ve birleşen boşanma davası 181 inci madde uyarınca münhasıran sağ kalan eşin kusur tespiti davasına dönüşmüştür. O halde; ortada kusur tespitine ilişkin tek bir davanın varlığından söz edilebilir. Eldeki davada yargılamanın konusu münhasıran sağ kalan eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurunun bulunup bulunmadığı olup, yalnızca bu hususta delillerin değerlendirilmesi ve hüküm kurulması gerekir. Sağ kalan eşin kusur tespiti yönünden devam edilen davada 30.12.2020 tarihinde davalı-davacı kadın vekili, vekillikten çekilmiş, kadına vekillikten çekilme dilekçesi ile duruşma davetinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı-davacı kadının duruşmalara katılmayarak boşanma yönünden konusuz kalan davasını takipsiz bırakmıştır....

      Murat isimli şahsa verildiği, bu şahsın da bu yeri İbrahim sattığı, o tarihten beri bu yeri İbrahim Beşli'nin kullandığı 181 ve 182 parseller ile 275/A arasında kadim olan Tuzla yolunun bulunduğu belirtilerek dava dışı İbrahim Beşli mirasçıları adına tesciline karar verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. -2- Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini izleyen işlemler olup tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda oluşan hatalardan da Devlet, TMK.'nun 1007. maddesi gereğince kusursuz olarak sorumludur....

        Karara karşı davacı kadın tarafından tazminat ve nafaka miktarları, davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince “kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı ve davalı erkeğin boşanma kararı kesinleşmeden öldüğü, evliliğin ölümle sona erdiği, boşanma davasının konusu kalmadığı, TMK 181/2. maddesi uyarınca mirasçıların davaya devam edip etmeyeceklerine göre kusur belirlemesi yapılması gerektiği” gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin verilen kararı kaldırılmış, verilen kararın davalı erkek mirasçıları tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.12.2020 tarihli ilamı ile “...boşanmaya ilişkin hükmün istinaf edilmeyerek kesinleştiği, evliliğin boşanma hükmü ile sona erdiği, bölge adliye mahkemesince istinaf taleplerinin incelenmesi gerektiği” gerekçesiyle karar bozulmuştur....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1176 KARAR NO : 2021/2109 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/147 ESAS-2020/148 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek, dava dilekçesinde özetle; davalı ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına hükmedilmiştir. Davalı kadın; erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası istemine ilişkindir....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dairemizin 23.12.2019 tarihli ve 2019/7722 Esas, 2019/12641 Karar sayılı ilamı ile davacı erkeğin boşanma kararı kesinleşmeden 05.02.2006 tarihinde öldüğü, evliliğin ölümle sona erdiği ve boşanma davasının konusuz kaldığı, davacı erkeğin mirasçılarının yargılamanın yenilenmesine ilişkin yargılama sırasında dosyaya dahil olmalarının, boşanma davasında kusur tespiti yönünden davaya devam ettikleri anlamına gelmediğinden bahisle, mahkemece, davacı erkeğin mirasçılarına Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca kusur tespiti bakımından davaya devam edip etmeyecekleri sorularak sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu