WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan sebeplerle, davacı-karşı davalı kadının kusur tespitine ve manevi tazminat talebinin reddine, davalı-karşı davacı kocanın ise kusur tespiti ile karşı davanın reddine yönelik istinaf talebinin kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun353/1- b.2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm tesisine, tarafların sair yönlere ilişkin istinaf taleplerinin ise Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1.maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeple, A-1- Davacı-karşı davalı kadının, kusur tespitine yönelik istinaf talebinin KABULÜNE. Ergani 1....

Maddesi uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası ile maddi tazminat talebinin reddine, davalı-karşı davacı kadın yararına 5.000,00 TL manevi tazminata, davacı-karşı davalı erkek yararına 15.000,00 TL manevi tazminata, davacı-karşı davalı erkeğin maddi tazminat talebinin reddine hükmolunmuş, karar, davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından; kusur tespiti, erkek yararına hükmedilen manevi tazminatın miktarı, kadın yararına hükmedilen manevi tazminat yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından ise; bir kısım davalı-karşı davacı tanığının dinlenilmeden karar verilmesi, kusur tespiti, erkek yararına hükmedilen manevi tazminat, kadın yararına hükmedilen manevi tazminatın miktarı, kadının reddedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakası istemi yönünden istinaf edilmiştir....

Türk Medeni Kanununun (174/1-2.) maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur. O halde kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet kuralları gözetilerek davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata (TMK m.174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine göre kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m.175). Davalı-karşı davacı kadının ekonomik ve sosyal durumunun tespiti amacıyla mahkemece yazılan müzekkereye, davalı-karşı davacı kadının çalışmadığı yönünde yanıt verilmiş olmasına rağmen mahkemece dinlenen tanık... duruşmadaki beyanında davalı-karşı davacı kadının çalıştığını belirtmiştir....

    Uyarınca İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, 6- Kullanılmayan gider avansı var ise 6100 Sayılı Hmk'nun 333. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği'nin 59. Maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesi yazı işleri müdürünce başvurana iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1- a. Maddesi gereğince dava değeri ( 27.428,05 TL) itibarı ile kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.30/06/2021 Başkan -40295 Üye- 42007 Üye-119000 Katip-122035 ¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır. 5070 sayılı yasa uyarınca iş bu evrak elektronik imza ile imzalanmıştır....

    Tanık ifadesinde geçen "erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulaması" eyleminin ise ne zaman gerçekleştiği belirlenemediğinden bu eylemin erkeğe kusur olarak izafe edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Tarafların gerçekleşen kusurlu eylemleri dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında iki tarafın kusuru bulunmakla birlikte, davacı-karşı davalı erkeğin daha fazla kusurlu olduğu, gelişen bu olaylar karşısında, evliliğin devamında taraflar bakımından yarar kalmadığı ve davacı-karşı davalı erkeğin davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi, kadının davası yönünden ise Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi koşullarının gerçekleştiğinin kabulü gerekir. O halde, taraflar boşanma davası açmakta haklı olup, erkeğin boşanma davasının TMK'nın 166/2. Maddesi uyarınca, kadının davasının ise TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca kabulüne karar vermek gerekirken hatalı kusur tespitine bağlı olarak her iki davanın da reddi yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; miras bırakanın yasal mirasçılarının eşi ve bir çocuğu olduğu, bunların da mirası TMK 605/1. maddesine göre reddetmiş olmalarına, böylece en yakın mirasçıların tamamı tarafından miras reddedildiğinden TMK 612. maddesi uyarınca miras bırakan ...'ın terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi olacağına, talepte bulunan davacının miras bırakanın kardeşi olarak en yakın mirasçı kapsamında olmadığının anlaşılmasına göre, sonucu itibariyle doğru olan davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 04.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Başkan...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 18/05/2015 gününde verilen dilekçe ile miras hakkından mahrumiyetin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair verilen 03/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras hakkından mahrumiyetin tespiti isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ... tarafından davalı aleyhine boşanma davası açıldığını, Kayseri 3. Aile Mahkemesinin 22.05.2014 tarihli 2013/842 Esas, 2014/448 Karar sayılı boşanma kararının temyiz incelemesi sırasında ...'in öldüğünü, davacıların TMK 181. madde gereğince davayı takip ettiklerini, Yargıtay 2....

        boşaltılarak emniyet tedbirinin alınmasının istenildiği, davacı Ümit Zengin'in zabıta tarafından düzenlenen 06.05.2015 tarihli tutanak ile haberdar edildiği, davalıların kendi taşınmazlarında 4721 sayılı TMK 683 ve 718 maddeleri uyarınca mülkiyet hakkının sağladığı kullanma, yararlanma , tasarruf hakkına sahip oldukları , 4721 sayılı TMK 738....

        HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı kadın vekilinin kusur tespiti, tedbir- yoksulluk nafakası ve ziynet eşyası alacağı talebine ilişkin istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı kadın vekilinin maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin istinaf talebinin KABULÜNE, 3- Erzincan Aile Mahkemesinin 21/03/2019 tarihli ve 2018/621 Esas- 2019/225 Karar sayılı kararının maddi ve manevi tazminata yönelik üçüncü paragrafının HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, "Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 17.500,00 TL maddi ve 17.500,00 TL manevi tazminatın davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," Şeklinde düzeltilmek suretiyle yeniden hüküm tesisine, 4- Peşin alınan istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye kalan 10,000 TL istinaf harcının davacıdan alınarak Hazine'ye irat kaydına, 5- Davalı...

        O halde talep, tenkis hükümlerine göre incelenerek, tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı ile, (iadeye) denkleştirmeye (TMK. md.669) ve tenkise tabi (TMK. md.514, 565) olarak yaptığı kazandırmalar belirlenmeli (dosya içerisinde bulunan İstanbul 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1653 sayılı tereke tespiti dosyası bulunduğu da gözetilerek) TMK 507/4 ve diğer maddeleri uyarınca davacının mahfuz hissesi belirlenmeli ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu araştırmalar yapılmadan itibar edilmeyen gerekçeler ile ve eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu