Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi gereğince ölen eşin mirasçısının diğer eşin kusurunu tespit ettirmek bakımından davayı devam ettirme hakkı vardır. Ölenin mirasçısı (tarafların müşterek çocuğu) Ezgi 07.11.2006 doğumlu olup, dava ehliyeti bulunmamaktadır. Çocuk üzerinde velayet hakkına sahip olan annesi ise davada “davacı” durumundadır. Kusur tespiti bakımından yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün menfaati çatışmaktadır. Bu durumda, Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince küçüğe kayyım tayin ettirilmesi,kararın kayyıma tebliği ve onun yönünden de temyiz müddetinin beklenmesinden sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2013 (Prş.)...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Turgutlu Aile Mahkemesi'nin 2017/329 E. 2018/155 K. sayılı 20/02/2018 tarihli kararı ile; davacı T1 yargılama sırasında vefat ettiğinden konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının TMK 181/2.maddesi gereğince kusurlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....
Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce eşlerden biri tarafından açılmış ve retle sonuçlanıp kesinleşmiş bir boşanma davasının mevcudiyeti ile bu kesinleşme tarihinden itibaren en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulamamış olması gerekli ve yeterlidir. Fiili ayrılık nedenine dayalı bu boşanma davasında boşanma kararı için kusur araştırılması gerekmez. Kusur, boşanmanın eki olan nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde bir unsur olarak araştırılması gerekir....
Temyiz Sebepleri Davacı erkek mirasçıları kusur tespiti yönünden davaya mirasçı olarak devam etmek istediklerini belirterek temyiz talebinde bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı erkek mirasçılarının anlaşmalı boşanma davasında davaya sağ kalan eşin kusur tespiti yönünden devam edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Bu itibarla ilk derece mahkemesinin kusur tespiti ve bu kusur durumuna göre her iki boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı-k.davalı kadının kusur tespiti ve kocanın karşı davasının kabulüne yönelik; davalı-k.davacı kocanın kusur tespiti ve kadının boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir."...
Davalı erkeğin ekonomik ve sosyal durumunun tespiti amacıyla mahkemece yazılan müzekkereye davalı erkeğin adreste bulunamaması nedeniyle bila ikmal yanıt verilmesine rağmen mahkemece davalı erkeğin adresinin tespiti ile ekonomik ve sosyal durumunun tespiti amacıyla tekrardan araştırma yapılmamış, davacı kadın ve tanık ...'in beyanları ile yetinilmiştir. O halde, davalı erkeğin ekonomik ve sosyal durumunun araştırılarak tespit edilmesi ve sonucuna göre yoksulluk nafakası (TMK m. 175), maddi (TMK m 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminatlar hakkında hüküm tesisi gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma hükmü, kusur tespiti velâyet aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları yönünden kusur tespiti temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine (TMK m.166/1) dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulü ile boşanmanın ferilerine hükmedilmiş, karara karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince erkeğin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar kusur olarak iddia ettikleri vakıaları ispat etmek zorundadır (TMK m.6). Taraflarca usulüne uygun şekilde ispat edilemeyen vakıalar, kusur olarak yüklenemez....
Maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, davalı kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; kararda kusur oranları yönünden çelişki bulunduğuna, kusur tespitine, kadının reddedilen taleplerine, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1) nedenlerine dayalı boşanma davası istemine Davacı erkeğin kabul edilen TMK'nın 166/1. maddesine dayalı boşanma davasına karşı istinaf yoluna başvurulmadığından taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir....
Gerçekleşen bu durumda; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davacı erkeğin ağır kusurlu, davalı kadının ise az kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, hatalı kusur tespiti ile kadının ağır, erkeğin az kusurlu kabul edilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın kusur tespitine dair kısmının yukarıda açıklandığı şekilde değiştirilmesine hükmolunmak suretiyle kararın HMK 353/1- b-2. maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiştir. Davalı kadın vekilinin; kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m. 175/1).Nafaka yükümlülüğünde kusur aranmaz (TMK m. 175/2)....
Ancak Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi uyarınca, ölen eşin mirasçılarından birinin davaya devam etmesi halinde kusur tespiti yönünden karar verilmesi gerekir. Bu sebeplerle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- a-6 maddesi gereğince; açıklanan husus gözetilerek bir karar verilmek üzere esası incelenmeden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeple, 1- Davalı kadının istinaf talebinin kabulü ile Denizli 3....