Maddede "..davalının kusurunun ispatlanması halinden" söz edilmiş, kusurun tam ya da ağır kusur olup olmadığını aramamıştır. Başka bir ifade ile Türk Medeni Kanununun 181/2.maddesi uyarınca davalının tam ya da ağır kusurlu olması zorunlu olmayıp, boşanmayı sağlayacak nitelikte bir kusurun ispatlanmış olması yeterlidir.." (Yargıtay 2. HD. 2009/8491,2010/10250 E-K) Toplanan delillerden ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı mirasçılarının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; Davacı-karşı davalı mirasçılarının davalı-karşı davacının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespiti yönünden(TMK m. 181/2) davaya devam edip etmeyeceklerini belirlemek, devam etmek isterler ise Yargıtay 2.HD.nin 2013/17669 E-2013/29765 K.sayılı, 16.02.2013 tarihli kararında gösterilen ilkelerde dikkate alınarak boşanma davasının konusuz kaldığının gözetilmesi ve kusur tespitine yönelik değerlendirme yaparak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Belirtilen husus 6100 sayılı HMK 353/1- a-6 maddesi kapsamında halli gereken bir husus olduğundan aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir....
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesinden sonra kurmuş olduğu temyize konu hükmünde; erkeğin ölümü ile evlilik birliğinin sona ermesi sebebiyle boşanma davasının konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu bulunduğunun tespitine (TMK. Mad 181) ve şartları oluşmayan tazminat istekleri ile nafaka isteklerinin reddine karar verilmiş, davalı-davacı erkek mirasçıları da hükmü boşanma davasının konusuz kalması, kusur tespiti ve tazminat isteklerinin reddi yönünden temyiz etmiştir. 1- Mahkemenin 07.05.2013 tarihli kararında tarafların her iki boşanma davası kabul edilerek boşanma hükmü kurulduğu ve davalı-davacı erkeğin hükmü, kadının boşanma davası, feriler ve alacak davası yönünden temyiz etmiş olduğu nazara alındığında, taraflara yapılan karar tebliğine göre erkeğin boşanma davası temyiz edilmeyerek 17.7.2013 tarihinde kesinleşmiştir....
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; boşanma davası yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek ve Türk Medeni Kanunu'nun 181. maddesi uyarınca kusur tespiti yapmaktan ibarettir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dairemiz kararı yönünde işlem yapılmak üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırma sebebine göre tarafların diğer istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Tarafların istinafının esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE, ANKARA 8....
Bu durumda, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı koca daha ziyade kusurlu olup, kadının boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi, kocanın boşanma davası yönünden ise Türk Medeni Kanunu’nun 166/2. maddesi koşullarının oluşmuştur. Bu sebeple ilk derece mahkemesinin kusur tespiti ve bu kusur tespitine bağlı olarak kadının boşanma davasının kabulüne karar vermesi usul ve yasaya uygundur. Boşanma yüzünden beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir maddi ve manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/1,2). Maddi ve manevi tazminatın miktarı; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi (TMK md.4) dikkate alınmak suretiyle belirlenir....
Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi koşulları kadın lehine gerçekleşmiştir. Bu durumda, ilk derece mahkemesinin kusur tespiti ve bu kusur tespitine bağlı olarak kadının boşanma davasını kabulü usul ve yasaya uygundur. Boşanma yüzünden beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir maddi ve manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/1,2). Maddi ve manevi tazminatın miktarı; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi (TMK md.4) dikkate alınmak suretiyle belirlenir. Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar göreceği, kocanın kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır....
“tespite yönelik” TMK.m. 181 f. II hükmü yürürlüğe girmiştir. Bu sebeplerle yerel mahkeme tarafından TMK.m. 181 f. II hükmüne göre yapılan inceleme sonucu kurulan karar isabetlidir. Hükmün “bu gerekçelerle” onanması görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun yazılı düşüncesine katılmıyorum....
İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 08.07.2021 tarih ve 2021/323 Esas, 2021/498 Karar sayılı kararı ile, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, davacıya ait ölüm kaydı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca fiili ayrılık sebebiyle boşanma davası açtığı, Gebze 2. Aile Mahkemesi'nin 2016/344 esas sayılı dosyasının 11.09.2017 tarihinde kesinleştiği, Mahkeme dosyasının ise 02.05.2019 tarihinde açıldığı, 3 yıllık sürenin dolmadığının tespit edildiği, yargılama aşamasında davacının vefat ettiği, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca açılması sebebiyle kusur tespiti yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. D....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi, boşanma davası sırasında ölen eşin mirasçılarına diğer tarafın kusurunun tespiti bakımından davaya devam etme hakkı tanınmıştır. Ölen eşin mirasçıları tarafından takip edilen davada, sadece sağ eşin kusurlu olup olmadığının tespitine karar verilecektir. Bu bakımdan sadece sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığının tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, ölen eşe de kusur atfedilmek suretiyle hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır....
Davacı mirasçıları Türk Medeni Kanununun 181/2 maddesi gereğince davaya devam edeceklerini de beyan etmişlerdir. Konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesis edilmek ve kusur tespiti bakımından davaya devam edilerek, sağ eşin kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.06.2018(Salı)...