Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı-karşı davalı kadının tedbir nafakası davasında; mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen duruma göre ayrı yaşamakta haklı olmadığı ve lehine Türk Medeni Kanununun 197. madde koşulları gerçekleşmediği halde; kadın yararına tedbir nafakasına karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. 3- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

    Mahkemece; davanın kabulü ile tarafların MK'nun 172/2 maddesi gereğince ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ  : Hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; davacının kusurlu olduğunu, evliliğin devamı için gerekli çabayı gösterdiğini, boşanmayı kabul etmediğini, nafaka miktarının az olduğunu, edinmiş oldukları eve ilişkin tarafına hak verilmediğini, eşit şekilde paylaştırılmasını istediğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; TMK.nun 172/2 maddesine dayalı ayrılık nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. İzmir 9....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, TMK 166/son maddesine dayalı boşanma davasıdır....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasının reddine, davacı-davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiş, hükme karşı her iki taraf istinaf kanun yoluna başvurmuş, bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Boşanma davalarının "aynı dava" içinde "birden fazla sebeple" açılması mümkündür. Aile mahkemesi hakimi her bir sebep hakkında inceleme yaparak karar vermek zorundadır (HMK.md.26)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde, hem evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine, hem de eylemli ayrılık (TMK m. 166/son) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep etmiştir. Davacının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi kapsamındaki boşanma istemi yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine yöneliktir. Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; taraflardan davacı erkek tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava davacı erkeğin eşine şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit ettiği, kadının ise kusurunun ispatlanamadığından bahisle reddedilmiştir. İlk davanın reddi nedeniyle, bu davanın açılmasından önceki olaylara dayalı olarak davalı kadına bir kusur yüklenemez....

            Davacı erkek reddedilen davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş, ilgili bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde davanın TMK. 166/4. maddesine dayalı açılmasına rağmen “Dava, TMK'nın 166/1-2. maddesine dayalı olarak açılmıştır. TMK'nın 166/1-2. maddesine dayalı olarak açılan bir davanın kabul edilebilmesi için davacının evlilik birliğinin onarılamayacak şekilde temelinden sarsıldığını; az da olsa davalının kusurlu bir davranışını ve davalının boşanmaya karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu ispatlaması gerekir....

              Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir (TMK m. 166/4). Türk Medeni Kanununun 166/4 maddesine dayalı olarak açılan davada boşanmaya karar verilebilmesi için; davacı tarafın, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilip bu kararın kesinleştiğini ve bu kesinleşme tarihinden başlayarak üç yıl geçmesi halinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olduğunu kanıtlaması gerekli ve yeterli olup; davalının kusurunun kanıtlanması gerekmez. Tarafların kusur durumu; boşanma kararı için değil; boşanmanın fer'i (eki) olan yoksulluk nafakası (TMK. m. 175) ile maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) talepleri bakımından değer taşır....

                GEREKÇE : Dava, fiili ayrılık sebebiyle evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/4) hukuksal sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararı davacı tarafından yukarıda gösterilen yönlerden istinaf edilmiştir. Dava TMK nun 166/4 maddesine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince de bu yönde inceleme yapılmış ve tarafların TMK nun 166/4 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir. Buna rağmen, gerekçeli kararın hüküm bölümünde tarafların TMK nun 166/3 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiğinin yazılması hatalı ise de, boşanma hükmü istinafın kapsamı dışında bırakıldığından yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir....

                İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık nedeniyle TMK'nın 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı kadının nafaka ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kadının reddedilen taleplerine, kusur tespitine, ziynet alacağı davasının tefrik edilmesinin hatalı olduğuna yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu