Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı üç ortak birlikte kurdukları şirkette kendisinin ---yılında 3 yıllığına yetkili seçildiğini, diğer iki ortağın -------- uyruklu olduğu---- ayrıldıklarını, ------- yılından bu yana genel kurul yapmadığını, bir araya gelinmediğini, şirketin amacı ve faaliyetinin olmadığını iddia ederek şirketin feshini talep etmiştir. Feshi istenen davalı şirket anonim şirket olduğundan uygulanacak madde 6102 sayılı TTK'nın 531. maddesi olup buna göre; haklı sebeplerin varlığı halinde şirket sermayesinin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden pay sahiplerinin, haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceği, mahkemece, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, pay bedellerinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenmesi suretiyle davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme de karar verebileceği öngörülmüştür....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/1082 Esas KARAR NO: 2021/159 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/04/2016 KARAR TARİHİ : 09/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ----- devredildiğini, bu nedenle işbu davanın devralan şirkete yönetildiğini, müvekkilinin dava dışı devrolan şirket bünyesinde----- tarihleri arasında çalıştığını, aynı zamanda devrolan şirkette---- tarihinde ---- getirildiğini, müvekkilinin devralan davalı şirkette de ---- tarihine kadar görev yaptığını, huzurdaki davanın; müvekkilin davalı şirkette ----olarak çalıştığı süre boyunca ücret alacağına ilişkin olduğunu beyan ederek, tüm haklar saklı tutulmak üzere şimdilik-----tahsiline, yargılama giderlerinin de karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini iddia ve talep etmiştir....

      Buna göre davacının davası pay devrinin yapıldığının tesbiti ile pay defterine kayda ve sicile tesciline ilişkindir. Mahkeme davanın şirkete karşı açılması gerektiğini kabul ederek pasif husumet yokluğundan dolayı davanın reddine karar vermiş ise de bir davada verilecek hüküm kimin hukukunu etkiyecekse onun davalı olarak gösterilmesi gerektiği temel hukuk kuralı olup ,bir kısım ----kararları emsal gösterilerek ;davacı pay devredenin önce şirkete açtığı ,sonra da pay devralana karşı açılan davalar pasif husumet yokluğundan reddedildiği anlaşılmaktadır. Getirtilen ----tarafların aynı şirkette paydaş oldukları anlaşılmaktadır. Pay devriyle beraber davalının şirketin tek ortağı olduğu ileri sürülmektedir....

        Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, murisin devir tarihinde yaşlılığa bağlı sağlık sorunlarından dolayı, ticari hayattan uzaklaşmak amacıyla, davalının küçüklüğünden beri şirkette çalışması ve kendisi ile hastalığı süresince ilgilenmesini de göz önüne alarak, payını davalıya devrettiği, davalının uzun yıllardır şirkette çalışması nedeniyle para kazandığı, kendine ait bir birikiminin olduğu, yine dosyada mevcut resmi belgelerden davalının 05.05.2005 tarihinde kendisine ait 2001 model Mercedes marka hususi otoyu 75.661,00 TL'ye sattığı, yine tapu senetlerine göre davalının 16.08.2001 tarihinde 5.000,00 TL bedelle ve yine aynı tarihte 15.000,00 TL bedelle taşınmazlar satın aldığı, kaydi değer üzerinden yapılan hisse devir bedelini ödeyecek gücü olabileceği, murisin serbest iradesi ve takdiri de göz önüne alındığında, hisse devrinin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

          , hiçbir çalışanı bulunmadığı, Şirket yönetim kurulunun hiçbir karar almadığı, Olağan Genel Kurulların yapılmadığı, Sermeye ödemelerinin kuruluşta belirlenen zamanlarda yapılmadığı ve eksik kaldığı, Şirket Yönetim Kurulunun Esas Sözleşmede düzenlenen asgari üye sayısı altına düşerek organsız duruma geldiği, 2)Davacı pay sahipleri ile diğer pay sahipleri arasında şirketin işlerinin yürütülmesi ve şirketin geleceğine yönelik ortak kararlar alınamamış olduğu, davalı şirketin mevcut, süren ticari faaliyetinin olmadığı ve davacı pay sahiplerinin şirkette %40 paya sahip olduğu dikkate alındığında TTK m.531 uyarınca davalı şirketin feshi yönünde karar verilebilmesini, ekonomik gerçeklere daha uygun hale getirdiği, 3)Şirketin işleyen çarklarının ve çalışanının olmaması, feshi sebebiyle bir mağduriyetin de oluşmayacağını gösterdiğini, diğer yandan davacı pay sahiplerinin %40 paya sahip olmasının fesih kararının ekonomik bakımdan şartlara uygun bir karar olabileceğini ortaya koyduğu, Bu sebeple...

            ın bu şekilde ortaklıktan ayrıldığını, davacının muvazaalı olduğunu iddia ettiği pay devirlerinin incelenmesinde, bu pay devri dışında neredeyse tüm devirlerin muvazaalı olduğunu iddia ettiğinin görüleceğini, davacının şirkette pay sahibi olduğu devir sözleşmesinin muvazaalı olmayıp neredeyse diğer tüm devir sözlemelerinin muvazaalı olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafın muris muvazaası ile şirketteki pay sahipliğinin engellendiğini iddia ettiğini, ancak ticaret sicil gazetesi ilanlarının incelenmesinde, davacının 14.09.2006 ilan tarihli sicil gazetesi ile şirkette pay sahibi olduğu ve 3 yıla yakın bir süre bu pay sahipliğinin devam ettiği, 02.01.2009 tarih 7219 sayılı ticaret sicil gazetesi ilanında da belirtildiği üzere Antalya ......

              DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 27/08/2020 KARAR TARİHİ : 16/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı ... dilekçesinde özetle; davalı şirkette hisse sahibi olduğunu, şirketin kuruluşundan itibaren ortaklar arasında fikir birliğinin sağlanamadığını, şirket müdürünün uzun zamandan beri cezaevinde olması ve ticari faaliyetin sürdürülememesinden dolayı 30/11/2018 tarihinde vergi dairesince resen terk uygulandığını ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenleri de ileri sürerek davalı şirketin tasfiyesi ve ticaret sicilden silinmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı şirkete ve şirketin yetkilisine yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Dava, anonim şirketin haklı nedenle fesih talebine ilişkindir....

                Davalı tarafça keyfiyete ilişkin beyan sunulmamış olması, ticari defterlerin ihtarlı davetiyelere rağmen sunulmamış olması üzerine Mahkememizce ---- tarihli celsede; taraf vekillerine HMK 31 ve HMK 220 mad. kapsamında, davalı şirket hisselerinin pay senedine bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise emre mi, nama mı yazılı olduğu, pay senedine bağlanmamış ise davacının hisse bedelinin tamamını ödeyip ödemediği, davacının hissesinin devri iddiası yönünden davalı şirkette hangi işlemlerin yapıldığı, devrin pay defterine işlenip işlenmediği hususunda dayanakları ile birlikte kayıtların sunulması için kesin süre verilmiş aksi taktirde HMK 220/3 maddesi gereğince işlem yapılacağı ihtar olunmuş davalı tarafça bu ihtara da rağmen beyan sunulmamıştır. Anılan ara karar gereğince davacı vekilince sunulan-tarihli dilekçe ile; davalı şirket hisselerinin pay senedine bağlanmadığı, davacının hisse bedelinin -------- tamamının ödenmiş olduğu beyan edilmiştir....

                  DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 20/01/2022 KARAR TARİHİ : 24/01/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 96694 sicil numarasında kayıtlı davalı şirketin 1830 paya karşılık 183.000-tl.karşılığı %30 hissedarı ve tek yetkili temsilcisi olan.... ) 18.11.2021 tarihinde vefat ettiğini, bu nedenle şirkette organ eksikliği olmuştuğunu, davacıların vefat eden hissedarın yasal mirasçıları olduğunu, müdür olmadığından şirketin Olağanüstü Genel Kurul toplantısına çağrı yapılamadığını bildirmiş, Olağanüstü Genel Kurulun; "1- Şirkete temsilci seçilmesi 2- Mirasçıların miras paylarının veraseten hisse devrinin karara bağlanarak pay defterine işlenmesi " gündemi ile toplanması amacıyla yetkili müdür olmadığından, yukarıda belirtilen...

                    ta müvekkili ... ile diğer dava dışı oğullarının da pay sahibi olmadığını, bu şirkette oğulların bile payı oylamzken davacıya pay verileceğinin düşünülmesinin akla mantığa ve hayatın olağan akışına uygun olmadığını, kaldı ki davacının sahip olduğunu iddia ettiği bilgi, tecrübe ve know-hovunu müvekkili şirkete transfer ettiğine dair ve buna karşılık kendisine Fershbak'ın %10 payının verileceğine dair yazalı bir sözleşme bulunmadığını, aksi düşünülse bile know-how'un varlığının kabul edilebilmesi için iddia edilen kişide o kişiye özgülenmiş ve başkalarında olmayan özel ve teknolojik bilgilerin olması ve bilgi ve tecrübelerin işin niteliği gereği sır niteliğinde olması gerektiğini, oysaki müvekkili şirketin iştigal konusu olan dondurarak kurutmanın herkes tarafından bilinen ve uygulanan bir yöntem olduğunu, davacının know-how'a sahip olduğunu gösteren delil de sunmadığını, davacının müvekkili şirkette çalışırken aralarında yapılan bilgi koruma ve rekabet sözleşmesine de aykırı davrandığını...

                      UYAP Entegrasyonu