İNCELEME; Dava, davacıların davalı şirkette sahip oldukları hisse senedi adedi ve değerinin tespiti davasıdır. Davacı taraf, müvekkillerinin miras bırakanı---- davalı şirket bünyesinde pay sahibi olduğunu, mirasçı müvekkillerinin daha sonra bunu öğrendiğini, murisin--- tarihinde vefat ettiği, TTK 499. Maddesi gereğinde müteveffanın ölüm tarihinden itibaren sonraki yıllara ilişkin davalı şirkete ait pay defterlerinin özellikle ---nolu pay sahipliğinin incelenmesini, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla pay sahipliğinin tespiti ve davacıların hisseleri oranında pay defterine kaydedilmesine miras bırakanın hissesinin bedelli-bedelsiz sermaye artırımları sonucunda bugün kaç adet yaptığının ve değerinin---olduğunun tespitine, pay sahipliğinden kaynaklanan her türlü bedelsiz ve kar payı gelirlerinin geçmişe dönük tespiti ile ticari faizi ile birlikte müvekkillerine ödenmesi talep edilmiştir....
Ticari defter yönünden yapılan değerlendirmede, Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri .... 29/04/2022 tarihli yazılarında da belirtildiği gibi 28/12/2012 tarihinde onay işleminin yapıldığı, bu hali ile bu defterin varlığının kanıtlandığı, bu defterin talep eden şirkette iken iradesi dışında kayıp olduğu, daha sonra ele geçirilemediği ve zayi belgesi verilmesi koşullarının oluştuğu, Ortaklar Pay defteri ve Müdürler Kurulu Karar defterlerinin ise, noter onayının yapılması gibi varlığını ortaya koyan hiç bir delil sunulmadığı için bu defterlere ilişkin talebin ise reddi gerektiği kabul edilmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur. HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere; 1-Ortaklar Pay Defteri ile Müdürler Kurulu Karar Defteri'nin iptallerine ilişkin talebin REDDİNE, 2-Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ...sicil numarasında kayıtlı .......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2024/122 Esas KARAR NO:2024/140 Karar DAVA: Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali) DAVA TARİHİ:15/02/2024 KARAR TARİHİ:16/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ---------yarı oranında hissedarı olduğunu, şirkette temsil yetkisi bulunmadığını, yönetim görevinin de bulunmadığını, diğer ortağın bahsi geçen şirket yönetiminde yer aldığını, temsil yetkisini tek başına kullandığını, davalı şirketin 4 yıldır TTK 617 maddesine aykırı olarak her yıl hesap dönemi sona ermeden yasal olarak zorunlu genel kurul toplantısını yapmadığını, müvekkili tarafından buna istinaden ----- tarihli ihtarı ile inceleme talep edildiğini, davalı şirket yetkilisinin şirket adına ---------- ihtarı ile müvekkilinin talebini hukuka aykırı olarak reddettiğini, davalı tarafça reddedilen talepler nedeniyle...
Davalı şirkete ait, ticaret sicil dosya örneği getirtilerek yapılan incelemede; davacı ortağın davalı şirkette %60 hisse oranında hisselerinin davacıya ait olduğu anlaşılmıştır. TTK.nun 411.maddesine göre; şirket sermayesinin en az 10'da birini halka açık şirketlerde, 20'de birini oluşturan pay sahipleri yönetim kurulundan yazılı olarak geciktirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını isteyebilirler. Çağrı ve gündeme madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılır. TTK nun 412.maddesi gereğince; pay sahiplerinin ortaklar genel kurulunu toplantıya çağrı talebi, şirket yönetimi tarafından 7 iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde; aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine genel kurulun toplantıya çağırılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrı yapmak üzere bir kayyım atar....
Bunun için davalı şirketin pay defterine pay sahipliklerinin düzeltilerek müvekkilimizin pay sahipliği sıfatı işlenmelidir. .Diğer pay sahipleri ... ile ...’nin sahibi olduğu payların fazla kısmının da müvekkile devredilmesi gerekir. Zira inançlı işlemde inanan konumunda bulunan müvekkilin bu işlemleri inanç sözleşmesine aykırı davranıldığı için artık geçersiz olmalıdır. Müvekkilin davalı şirketten, görünürdeki davalı ortaklar olan ... ve ...’den fazlalık paylarının müvekkile verilmesi gerekir. Ancak ... ve ...’nin müvekkile ait payın da kar payını ya da kar payı dağıtmaksızın şirket karını şahsi servetlerine katması da kabul edilemez. Bu sebeple müvekkile ait bu kısmın dahi müvekkile ödenmesi gerekir. Şirkette bu konuda bilirkişiler tarafından yapılacak olan bir incelemede bu miktar bulunabilecektir....
ın, davalı şirkette yer alan 250 payını, şirketin aktifine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla birlikte 12.500-TL bedelle noterde yapılan Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi'nde müvekkili tarafından devredilmiş olduğunu, bu devrin, ... 57....
No:------- ------- adresinde bulunan iş yerinin bir odasında 01.07.2023 tarihinde vanaların gevşemesi sebebiyle su baskını yaşanmış ve müvekkilinin elinde olmayan sebeple, müvekkilinin kusuru olmamasına rağmen müvekkili şirketin bir odasında su baskını yaşanmış ve müvekkili şirketin Pay Defterinin zayi olmuş olduğunu, müvekkili şirkette tutulmakta olan evraklara gerekli dikkat ve özenin gösterilmesine rağmen elde olmayan bir sebeple müvekkilinin pay defterinin zayi olduğunu beyan ederek müvekkili şirkete ait ortaklar Pay Defteri'nin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir....
Davalı şirkette, % 100 pay sahibi olan davacı murisi ...vefat tarihi olan ...tarihinde, davacının da içerisinde bulunduğu murislerin miras yoluyla, davalı şirkette pay sahibi oldukları anlaşılmaktadır. TTK' nın 596/2 maddesindeki düzenlemeye göre, payı edinmiş olan mirasçıların limited ortaklığa ortak olarak katılması kesin olmayıp, ortaklık mirasçıların orak olarak katılmasına iktisabın öğrenilmesinden itibaren üç ay içinde ret hakkını kullanarak engel olabilir. Her ne kadar mirasçılara 596/1 uyarınca şirket payları intikal etmiş ise de, söz konusu işlemlerin gerçekleştirilebilmesi için mirasçılar tarafından başvuru yapılması veya 596/2.maddesi uyarında şirket tarafından bu hususun öğrenilmesi gerekmektedir....
şirketinin en önemli iştiraki olan ... şirketinin yönetimini denetlemediğini, o şirkette pay sahibi haklarını kullanarak, yapılan sözleşmelerin, işlemlerin, borçlar ve sonuçları hakkında bilgi almadığını, dolayısıyla bunları kendi şirketindeki ortaklara aktarmadığını, bu ve bunun gibi sorumluluğu gerektirecek birçok nedenin, davalıların ... I şirketini zarara uğrattıklarını ve bu zararı gidermek zorunda olduğunu gösterdiğini, bu nedenle davalıların bu “saklama” eylemlerinin, her iki şirkette de YK. sıfatlarının getirdiği sorumluluklarını ihlal ettiklerini gösterdiğini, özellikle davalı yönetim kurulu üyesi üyelerinden ...'in, hem işbu davada zarara uğrayan ... şirketinin yönetim kurulu başkanı hem de ...’in ... şirketinin yönetim kurulundaki gerçek kişi temsilcisi olduğunu, bu davalının ... yönetiminde yaptığı her türlü işlemin, ...şirketini de etkilediğini, ...'in YK....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/122 Esas KARAR NO : 2021/454 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 01/02/2018 KARAR TARİHİ : 24/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin ...inde kayıtlı davalı şirket bünyesinde yaklaşık 15 yıl çalıştığını, aynı zamanda hal-i hazırda davalı şirketin de %19 payına sahip olduğunu, davalı şirkette satış müdürlüğü ve satış sonrası servis müdürlüğü görevini yerine getirmekte iken davalı şirket tarafından 11/08/2017 tarihinde iş akdinin hukuka, usule ve hakkaniyete aykırı bir şekilde feshedildiğini, müvekkilinin iş akdinin feshedildiğinden ......