Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 17/10/2019 NUMARASI : 2013/531 ESAS 2019/938 KARAR DAVA KONUSU : Limited Şirketin Fesih ve Tasfiyesi - Kar Payı Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki limited şirketin fesih ve tasfiyesi - kar payı alacağının tahsili istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalılar T3 ve Sinem Öztürk hakkındaki davanın husumetten, davalı şirket hakkında açılan davanın esastan reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, davalı şirketin ortakları olan taraflar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunduğunu, şirketin işçilik borçları dahil ciddi anlamda borçlandığını ileri sürerek, davalı şirkete kayyım atanmasını, davalı şirketin fesih ve tasfiyesini ve tasfiye memuru atanmasını talep ve dava etmiştir. Davalılardan ... vekili, davanın reddini istemiştir. Diğer bir kısım davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre, şirketin faal olmadığı gibi faal olmasının da mümkün bulunmadığı, tarafların bir araya dahi gelemediği, fesih ve tasfiye koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

    in şirket aleyhine zenginleştiklerinin tümüyle iftira olduğunu belirterek, haksız, hukuksuz, mesnetsiz, soyut , ticaret yaşamının gerçeklerine aykırı talep ve davanın şirketten çıkma konusu dışındaki tüm taleplerinin reddine, şartları oluşmayan ihtiyati tedbirin reddine karar verilmesini savunmuştur. KANITLAR: Davalı şirketin ticari sicil dosyası, bilirkişi raporları, KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, TTK 531 maddesi uyarınca haklı sebeplerle şirketin fesih ve tasfiyesi olmadığı takdirde şrket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı şirketin fesih ve tasfiyesinin gerekip gerekmediği veya davacının, davalı şirket ortaklığından ayrılması için haklı sebeplerin olup olmadığı hususundadır....

      Fıkralarına göre %75 oranında oyla kullanılmasa bile geriye %80 kaldığını ve fesih ve tasfiye kararının verilebileceğini, şirketin yönetim kurulunun süresi 20/09/2020 tarihinde dolmuş ise de, genel kurulu çağırmak ve gündem belirleyerek görüşmek bakımından görevini halen kullanabileceğini, şirketin Kurumlar Vergisi beyannamelerini vermesine rağmen aktif olarak ticari faaliyette bulunmadığını, şirkete yapılan tebligatlarda verilen adreste alıcı bulunmaması sebebiyle sorunlar yaşandığını, .......

        DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ Dava; 6102 sayılı TTK'nun 636/3 madde ve fıkrası uyarınca limited şirketin haklı sebeple feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; TTK 636.madde uyarınca davacının ileri sürdüğü şirketin fesih ve tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığı, makul kabul edilebilir çözüm yolu bulunup bulunmadığı, davalı şirkete tedbiren kayyım atanması şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava TTK 636/3 gereğince limited şirketin fesih ve tasfiyesi, olmadığı taktirde ortaklıktan çıkma istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın limited şirketin fesih ve tasfiyesini gerektirir haklı sebep olgusunun bulunup bulunmadığı, haklı sebep bulunmakta ise istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine, davacı ortağın şirketten çıkarılmasına, duruma uygun başka bir çözüme hükmedilip hükmedilmeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. SMMM ... ile hukuk bilirkişisi Prof....

            in şirketin kuruluşundan beri müvekkilini şirket işlerine karıştırmadığını, bunun yanında müvekkilinden aldığı vekaletnameyi kötüye kullanarak işlemler yaptığını ve şirketi sürekli zararda gösterdiğini, ayrıca borç para adı altında müvekkilinden yaklaşık 200.000 TL aldığını, müvekkilinin şirket ortaklığından kaynaklanan herhangi bir kazancının olmadığını, ... yıla yakın süredir şirket ortaklığından ayrılmak isteyen müvekkilinin davalı ... tarafından sürekli oyalandığını, şirketin büyük miktarda vergi borcunun bulunduğunu ileri sürerek, haklı nedenlerle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, şirket sermayesinin kısmen kaybının veya şirketin borca batık olmasının şirketin feshi için haklı neden oluşturabileceği, ancak bilirkişi incelemesi ile davalı şirketin öz sermayesinin pozitif bakiye verdiğinin ve henüz .../...'...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 2014/1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14. maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın 8. maddesinde, daireler arası iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; anonim şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Karar sayılı dosyasında mağdurun ..., sanıkların ... ve ... oldukları, bilişim sistemleri banka ve kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçu nedeniyle kamu davası açıldığı, sanıkların atılı suçtan ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği, kararın kesinleşmiş olduğu belirlenmiştir. Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde davalı şirketin fesih ve tasfiyesi koşullarının mevcut olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyaya verilen 23/01/2020 Tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin mevcut dosya içeriği belgeler kapsamında 30.04.2012 tarihinden bu yana gayri faal olduğu, şirket ortağı ve müdürü davacı ...'...

                  Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/649 esas - 2017/1056 karar sayılı kararının kesinleşmesi ile tedbir kararlarının ortadan kalktığını ve kayyumun yetkilerinin sona erdiğini, davalı şirketin içi boşaltıldığında Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/649 esas - 2017/1056 karar sayılı kararının kendileri lehine hiçbir menfaatinin kalmayacağını, ortaklar arasındaki hukuk, ceza ve icra dosyaları ile açıkça ortada olan husumetlerin devam ettiğini ve bunların ciddi boyutlara ulaştığını, bu husumetlerin mevcut haliyle şirketin devamı ve amacının gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığından şirketin feshinin gerektiğini ileri sürerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesini talep etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın husumet nedeni ile usulden ve esastan reddi gerektiğini, bu olmadığı takdirde TTK 636/3 maddesine göre davacının şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde davalı olarak şirket tüzel kişiliği ile birlikte ...'...

                    UYAP Entegrasyonu