DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayni sermaye tespiti isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK 127 maddesi ticari şirketlere sermaye olarak konabilecek malvarlığı unsurların neler olduğunu düzenlemiştir. Buna göre kanunda aksine hüküm bulunmadıkça maddede sayılan unsurlar dışında başkaca bir unsurun sermaye olarak kabulü mümkün değildir. Hemen belirtmekte yarar var ki aynı maddenin 2. fıkrası gereğince hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmeyen alacaklar ile üzerinde sınırlı aynı hak, haciz ve tedbir bulunan veya nakten değerlendirilemeyen veya devredilemeyen malvarlığı unsurlarının ticari şirketlere ayni sermeye alarak konması mümkün olmadığı gibi, komandit şirketlerde komanditer olan ortağın kişisel emeğini ve itibarını sermaye olarak koyması da mümkün değildir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/710 Esas KARAR NO : 2022/739 DAVA : Ticari Şirket (Sermaye Artırımından Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/08/2022 KARAR TARİHİ : 02/08/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/08/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Sermaye Artırımından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'ın merhum ...'...
Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır (19. md.). Her tacir, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren onbeş gün içinde, ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirir (40. md.). Anonim, limited ve kooperatif şirketler, işletme konusu gösterilmek ve 46 ncı madde hükmü saklı kalmak şartıyla, ticaret unvanlarını serbestçe seçebilirler. Ticaret unvanlarında, “anonim şirket”, “limited şirket” ve “kooperatif” kelimelerinin bulunması şarttır (43. md.). Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir (124. md.). Bu kanuna göre Kooperatif ortaklık kooperatif şirkete eş anlamlı terimdir (1531. md.). 128. maddeye göre taşınmaz mülkiyeti dahi sermaye olarak konulabilir. Ticaret şirketlerinin birleşmelerine, bölünmelerine ve tür değiştirmelerine ilişkin olarak TTK'nın 134 ilâ 194 üncü maddeleri uygulanır....
Katılım Bankası AŞ'den aldıkları kredinin teminatı olarak verildiğini, kredinin ödenmesinden sonra davalı şirketin teminat icin verdiği bonoları bankadan iade alıp elinde tuttuğunu, bu arada davalı şirketin 2007 ve 2008 olağan genel kurulunda sermayenin arttırılmasına karar verildiği, müvekkilinin genel kurul toplantılarına katılmadığı ve sermaye artırımına iştirak etmediğinden rüçhan hakkını kullanmadığı ve iştirak taahhütnamesini imzalamadığı halde şirket avukatı 11.04.2008 tarihli mektup ile 16.03.2008 tarihli genel kurulda alınan sermayenin artırılmasına yönelik karar gereğince şirkete ödenmesi gereken sermaye borcuna karşılık verilen senet bedelinin ödenmesi, aksi halde müvekkili hakkında icra takibi yapılacağını ihtar ettiğini, takip konusu bononun sermaye artırımı ile hiçbir ilgisinin olmadığını ileri sürmüştür....
Katılım Bankası AŞ'den aldıkları kredinin teminatı olarak verildiğini, kredinin ödenmesinden sonra davalı şirketin teminat icin verdiği bonoları bankadan iade alıp elinde tuttuğunu, bu arada davalı şirketin 2007 ve 2008 olağan genel kurulunda sermayenin arttırılmasına karar verildiği, müvekkilinin genel kurul toplantılarına katılmadığı ve sermaye artırımına iştirak etmediğinden rüçhan hakkını kullanmadığı ve iştirak taahhütnamesini imzalamadığı halde şirket avukatının, 11.04.2008 tarihli mektup ile 16.03.2008 tarihli genel kurulda alınan sermayenin artırılmasına yönelik karar gereğince şirkete ödenmesi gereken sermaye borcuna karşılık verilen senet bedelinin ödenmesi, aksi halde müvekkili hakkında icra takibi yapılacağını ihtar ettiğini, takip konusu bononun sermaye artırımı ile hiçbir ilgisinin olmadığını ileri sürmüştür....
Katılım Bankası AŞ'den aldıkları kredinin teminatı olarak verildiğini, kredinin ödenmesinden sonra davalı şirketin teminat icin verdiği bonoları bankadan iade alıp elinde tuttuğunu, bu arada davalı şirketin 2007 ve 2008 olağan genel kurulunda sermayenin arttırılmasına karar verildiği, müvekkilinin genel kurul toplantılarına katılmadığı ve sermaye artırımına iştirak etmediğinden rüçhan hakkını kullanmadığı ve iştirak taahhütnamesini imzalamadığı halde şirket avukatı 11.04.2008 tarihli mektup ile 16.03.2008 tarihli genel kurulda alınan sermayenin artırılmasına yönelik karar gereğince şirkete ödenmesi gereken sermaye borcuna karşılık verilen senet bedelinin ödenmesi, aksi halde müvekkili hakkında icra takibi yapılacağını ihtar ettiğini, takip konusu bononun sermaye artırımı ile hiçbir ilgisinin olmadığını ileri sürmüştür....
Maddesinin tadil edilmesine ve 200.000,0 TL olan esas sermayenin 3.900.000,0 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, şirketin en büyük hissedarı olan müvekkili kanunda iptal davasını açabilecek kişiler arasında sayıldığını, sermaye artırımı için kanunda belirtilen şartlar oluşmadığını, davalı şirketin sermayesi karşılıksız kaldığı, bu sebeple TTK'da belirtilen ilk şart sağlanmadığından sermaye artırımının iptali gerektiği, şirket genel kurulunun bunlar dışında şirketin feshine dair karar hariç başka bir karar almasının mümkün olmadığı, kanunun genel kurula böyle bir yetki vermediği, genel kurulun böyle bir yetkisi yokken sermaye artırım kararının muteber bir karar olmayacağı bu sebeple de alınan kararın iptal edilmesi gerektiğini, -------yönetim kurulu üyeleri oy çokluğu ile ibra edilmediğini, Toplantı tutanaklarında işbu hususun sabit olduğu, sermaye artırım kararı müvekkili zarara uğratmak amacıyla alındığını, davalı şirket tarafından daha evvel de denenen sermaye artırım kararının "müvekkile...
İnşaat tarafından keşide edilerek ... şirketine verildiğini, çekin bu şirket tarafından müvekkiline verildiğini, müvekkili tarafından ciro edilmeden çalındığını, çekin meşru hamilinin müvekkili olduğunu, ... şirketi ile sonraki ciranta ... arasında ticari ilişki bulunmadığını, hırsızlık nedeniyle başlatılan Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/13976 ve 2017/3791 sayılı soruşturma dosyalarının devam ettiğini, soruşturmada alınan el koyma ve tedbir kararının muhatap bankaca uygulanmayarak çekin ibraz edene iade edildiğini, ayrıca çeke ilişkin olarak Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/107 esas sayılı dosyasında iptal davası açıldığını, çek müvekkili şirkete ciro edilmiş olup kesinlikle ... şirketine ciro edilmediğini, bu firmanın çeki kötü niyetli olarak ele geçirdiğini, müvekkili şirket meşru hamil olup davalılar ile arasında ticari ilişki bulunmadığını belirterek,çekin istirdatına, icra dosyasına ödenmesi halinde çek bedelinin müvekkiline iadesine karar verilmesini istemiştir....
iştira senedi borcuna ilişkin kalem yönünden: yukarıda B/1 nolu hüküm fıkrasında belirtilen bedel düştükten sonra kalan ve asıl alacak niteliğinde olan 6.158,25 TL asıl alacak kalemi üzerinden, e)Teminat mektubu borcuna ilişkin kalem yönünden: 288,79 TL asıl alacak, 33,20 TL işlemiş faiz ve 1,65 TL --- kalemleri üzerinden, f)Ticari kredili mevduat borcuna ilişkin kalem yönünden: 16.947,06 TL asıl alacak, 1.405,18 TL işlemiş faiz ve 70,25TL---- kalemleri üzerinden, g)Taksitli ticari kredi borcuna ilişkin kalem yönünden: 489.850,00 TL asıl alacak, 29.293,02 TL işlemiş faiz ve 1.464,64 TL ---- kalemleri üzerinden, yürütülmesine; itirazların belirtilen çerçevede iptaline ve takibin belirtilen şekilde devamına, h)Şartları gerçekleşmediğinden iki taraf yönünden de icra tazminatına ilişkin taleplerin reddine, ı)Gerekçede açıklanan matrah üzerinden hesaplanan 83.491,85 TL nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan 17.031,70 TL peşin harçtan yukarıdaki ilgili hüküm fıkralarına göre mahsuben...
Limited şirket sermaye ortaklığı olup sermaye koyma borcunu ödeyen ortakların şirket ve şirketin alacaklarına karşı herhangi bir sorumlulukları bulunmamaktadır. Şirket borcundan dolayı yöneticilerin sorumluluğu ise 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 549-553 maddelerinde düzenlenmiştir. TTK 553. Maddeye göre kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülükleri kusurları ile ihlal ettikleri takdirde kusurlarının bulunmadığını ispatlamadıkça hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. TTK 555.Maddede, şirketin uğradığı zararın tazminini şirket veya bir pay sahibinin zararın şirkete ödenmek suretiyle talep edebilecekleri düzenlenmiştir. TTK 556.Maddede ise şirketin iflas etmesi halinde alacaklıların şirketi zararının şirkete ödenmesini isteme hakkına sahip oldukları düzenlenmiştir....