Toplanan delillerden davalı şirketin yetkilisinin bir kısım şirket adına kayıtlı taşınmazları eşi adına kayıtlı şirkete sattığı, eşi adına kayıtlı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki kurduğu, davacının müdür ortakla hesap görmek için yazışmalar yaptığı, ancak kendisine de cevap verilmediği, orada müdür ortakla görüşme taleplerinin de net bir şekilde sonuca bağlanamadığı görülmüştür. Davacı söz konusu olayların meydana gelmesinde kusurlu değildir. Ortaklar arasında güven ilişkisi sarsılmıştır. Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü davacının haklı sebeple ortaklıktan çıkma talebinde bulunabileceği kanaaatine varılmıştır.Yerleşik yargıtay kararları gereği ayrılma akçesi şirket mal varlığının karar tarihine en yakın dönemdeki rayiç değeri üzerinden hesaplanmalıdır. Davacı davalı şirkette 167.000 TL tutarında hissedar olup sermaye koyma borcu bulunmamaktadır. Davacı dava açarken davalı şirket için birçok şahsi hesabından bir çok harcama yaptığını iddia etmiştir....
İstinaf Sebepleri Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; deliller toplanmadan terditli talepler konusunda araştırılma yapılmadan karar verildiğini, müvekilin üstlendiği sermaye payının ayni sermaye niteliğinde olduğunu, davalının müvekkilinin sermaye koyma borcunu Liman İşletmelerine karşı kendisinin üstlendiğine dair savunmasını ispatlayamadığını, müvekkili şirketin Çanakkale Liman İşletmeleri A.Ş.'deki işlevinin nakdi sermaye koymaya değil, şirket işletmesinin yürütümünde aktif rol üstlenmeye yönelik olduğunu, apel borcu olarak belirlenen 1.800.000,00 TL’nin mükerrer tahsil edildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V....
Ltd.’nin münferit yetkilisi olduğunu, şirket müdürü ve ortağı davalının şirketi ve davacıyı zarara uğrattığını, davalının özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, müvekkili tarafından yollanan 420.000 TL’nı zimmetine geçirdiğini, şirket harcamaları için davalıyı ödemeler yapıldığını, ancak şirkete ilişkin ödemelerin yapılmadığını, kamu borçlarının ödenmediğini, davalının sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini, rekabet yasağına aykırı davrandığını ileri sürerek, davalı şirket müdürünün azlini, 1.000 TL maddi tazminatın davacıya, 1.000 TL maddi tazminatın şirkete ödenmesini, tedbiren davalının yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı ile müvekkilinin "Teknogen Laboratuvar Cihazları ve Medikal Malzemeleri Sanayi Ticaret ve Limited Şirketi"nin kurucu ortakları olduklarını, davalının 12.03.2010 tarihinde kurulan şirkete ana sermayenin % 60’ına denk gelen 60.000,00 TL sermaye koyma borcunu üstlenmesine ve sermaye koyma borcunu en geç 31.12.2013 tarihinde yerine getirilmek zorunda olmasına rağmen bu borcunu yerine getirmediğini, müvekkilinin ... 5. Noterliği'nin 12411 yevmiye no ve 03.05.2013 tarihli ve ... 5....
nun yaptığını, müvekkilinin şirketin 2006-2010 yılları arasındaki yönetimi ve özellikle kâr payı dağılımından memnun olmadığı için şirket yetkililerine rahatsızlığını bildirdiğini, ancak yetkililerin olumsuz yanıtı ile karşılaştığını, TTK m. 533 uyarınca şirket ortaklarının en temel hakkının şirketten kâr payı almak olduğunu, oysa şirket müdürü ve diğer ortaklar tarafından şirketin aktif olarak çalıştığı 4 yıllık süreçte müvekkiline çok cüzi miktarlarda kâr payı ödendiğini, diğer ortak ve müdürün ise şirket kâr payını şahsi ihtiyaçları için şirket harcaması gibi göstererek haksız kâr elde ettiklerini, diğer ortaklar ve müdürün ise müvekkilinin şirket dışında olmasından faydalanarak şirketi keyfi olarak yönetip kendilerine haksız kazanç sağlarken müvekkilinin vazgeçilmez nitelikteki şirketi denetleme hakkını ve şirketi yönetim hakkını açıkça ihlal ettiklerini, müvekkilinin şirket dışında şirketin kârı için emek sarf ederken şirket müdürü ve diğer ortaklarınmüvekkiline fikir sormak bir...
Mahkememizin bu kararının da temyizen incelenmesi neticesinde; ------ sayılı ilamı ile özetle; '' Bozma kararı sonrası alınan ve hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda, davacılaradan ----aktifinde kayıtlı bulunan ---- hisselerini satış kârı ile ---- sattığı ancak bu işlemle ilgili kayyım onayı alınmadığı gibi satışa ilişkin herhangi bir belgenin de sunulmadığı belirtilmiş, yine ---- sermaye artışı yaparak,------ sermaye artışının bir kısmını borcuna istinaden, kalan kısmını aynı şirket adına sermaye taahhüdü olarak defterlerine kaydettiği, bu işlemler ile ilgili de kayyım onayı alınmadığı gibi işleme ilişkin herhangi bir belgenin de sunulmadığı belirtilmiş, yapılan bu işlemlerin şirketlerin borca batıklık durumunu değiştirebileceği beyan edilmiştir....
Davalı şirket denetçisi ... davacı şirketin fiili kasa mevcudu ile kaydi kasa mevcudu arasındaki farktan şirket denetçisinin sorumlu olmadığını, denetçinin görevinin kasa açığı varsa bunu şirket Genel Kuruluna bildirmekle yükümlü olduğunu, 13.02.2004 tarihinde şirket denetçiliğinden ... tarafından azledilmiş olması sebebiyle denetçilik görevinin ortadan kalktığını, fiili kasa sayımının ne zaman ve nasıl yapıldığının ...'nin el koyma tarihinden itibaren şirket kasasının nasıl idare edildiğinin ve şirket kasasının kimden teslim alındığının müphem bulunduğunu, davada zaman aşımı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
DELİLLER: Mahkememizce iflası istenen şirkete ait ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, iflas ilanları yaptırılmış, davacının vergi borcuna ilişkin kayıtlar getirtilmiş, davacı şirket yetkilisi adına davetiye çıkartılmış, bilirkişiden rapor alınmıştır. SMMM bilirkişi davacının ticari defterleri ve kayıtları üzerinde yaptığı inceleme sonunda düzenlediği raporunda sonuç olarak; Rayiç Değer Bilançosunun dava tarihindeki (26.04.2022) ticari kayıtları dikkate alınarak hazırlandığı, şirketin tescil edilmiş nominal sermayesinin 1.300.000,-TL olduğu ve gerek ticari defter kayıtlarına göre ve gerekse de hazırlanan rayiç değer bilançosuna göre yapılan hesaplamalarda, T.T.K 376....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2020 NUMARASI : 2019/293 ESAS - 2020/149 KARAR DAVA KONUSU : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma veya Çıkarılmaya İlişkin) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1....
ın ortağı ve müşterek müdürü olduğu şirkete karşı ana sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini ve sermaye koyma borcu taahhütlerini zamanından önce yerine getirdiğini, ancak davalı şirket ortağı ve müşterek müdürü ... şirkete koymayı taahhüt ettiği sermaye borcunu şirkete ödemediği ve yerine getirmediğini, İzmir 11....