Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı TTK'nin 573/2. maddesinde ortakların, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlü olduklarının düzenlendiği, bu maddede ortakların şirket borçlarından sorumlu olmadıklarının açıkça ifade edildiği, davaya konu alacağın ise şirket borcuna ilişkin olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Diğer yandan davacı şirket tarafından davalı banka nezdindeki hesaba 23.08.2016 tarihinde 3.918.000-TL yatırılmış olup, davacı şirket tarafından 06.09.2016 tarihli dilekçe ile taksitli ticari kredi bakiyesinin erken kapatılması talep edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin 3.3.1 maddesi ile ticari kredi uygulamasına ilişkin nakit blokaj mevduat hesap rehin sözleşmesi hükümleri gereğince davalı bankanın mevduat hesabı üzerinde rehin ve bloke koyma hakkı bulunmaktadır. Davacı tarafından 23.08.2016 tarihinde hesaba para yatırılmışsa da, davacı tarafından hemen erken kapama talep edilmemiş, 06.09.2016 tarihine kadar para hesapta bekletilerek davacının bu tarihteki erken kapama talebi üzerine aynı tarihte para kredi borcuna mahsuben tahsil edilmiştir. Davacının sözleşme ile hesaba yatan paraya rehin hakkı tanıdığı gözetildiğinde, sözleşmeyle rehnedilen mevduat nedeniyle kar kaybı veya semere talep edilmesi de mümkün değildir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket 10/10/2019 tarihli genel kurul toplantısına çağrının usulüne uygun yapıldığını, genel kurul toplantısında "Genel Kurulca sermaye artırımına karar verildiğinde (B) grubu hisse senetleri sahiplerinin rüçhan hakları kısmen veya tamamen sınırlanabilir" şeklinde karar alındığını, B grubu paydaşlar arasında eşitlik ilkesine aykırı bir durum olmadığını, genel kurul kararının eşit işlem ilkesine uygun olduğunu, davacının dava dışı şirkette müdür olduğunu, şirket ile haksız rekabete girdiğini ve müvekkili şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur. Dava; davalı şirket 10/10/2019 tarihli genel kurul toplantısında, sermaye başlıklı 6.maddesinde yapılan değişikliğe ilişkin alınan kararın "Genel Kurulca sermaye artırımına karar verildiğinde (B) grubu hisse senetleri sahiplerinin rüçhan hakları kısmen veya tamamen sınırlanabilir." kısmının iptali istemine ilişkindir....

        , mühendis ve mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan rapor neticesinde davacının davalıya 1.702.285,85 TL kredi borcunun, davacının davalıya aradaki hizmet ilişkisinden kaynaklı olarak 2.631.552,20 TL borcunun, finansman faturasındaki KDV den dolayı 20.700,00 TL borcunun kaldığının tespit edildiği, davacı şirket tarafından davalıya verilen bonolara dair davacının ödeme hususunu ispatlayamadığı gibi, davacı tarafça bonoların rızaen verildiği de beyanla sabit olduğu, davalı şirket yetkilisinin davacı şirkete olan borcunu ödememesi hususunun davalı şirketin yetkilisinin davada taraf olmaması ve uyuşmazlığın şirkete sermaye koyma borcuna yahut ortaklık ile ilgili bir husustan kaynaklanmadığı, dosya kapsamındaki belgeler ile birlikte davacının davalıya aradaki sözleşmeden, kıymetli evraktan ve rotatif krediden kaynaklı olarak borçlu olduğunun tespit edildiği, ilk raporda bir kısım işlem hatalarının bulunduğu, ayrıca davacı defterlerine kaydedilmediği gerekçesiyle aradaki bonolardan kaynaklı...

          , mühendis ve mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan rapor neticesinde davacının davalıya 1.702.285,85 TL kredi borcunun, davacının davalıya aradaki hizmet ilişkisinden kaynaklı olarak 2.631.552,20 TL borcunun, finansman faturasındaki KDV den dolayı 20.700,00 TL borcunun kaldığının tespit edildiği, davacı şirket tarafından davalıya verilen bonolara dair davacının ödeme hususunu ispatlayamadığı gibi, davacı tarafça bonoların rızaen verildiği de beyanla sabit olduğu, davalı şirket yetkilisinin davacı şirkete olan borcunu ödememesi hususunun davalı şirketin yetkilisinin davada taraf olmaması ve uyuşmazlığın şirkete sermaye koyma borcuna yahut ortaklık ile ilgili bir husustan kaynaklanmadığı, dosya kapsamındaki belgeler ile birlikte davacının davalıya aradaki sözleşmeden, kıymetli evraktan ve rotatif krediden kaynaklı olarak borçlu olduğunun tespit edildiği, ilk raporda bir kısım işlem hatalarının bulunduğu, ayrıca davacı defterlerine kaydedilmediği gerekçesiyle aradaki bonolardan kaynaklı...

            Davalı, sermaye koyma borcu bulunmadığını, ortaklıktan çıkarılma kararının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalıya esas sermaye borcunu ödemesi için ihtar çekilip 7 gün süre verildiği ancak çekilen ihtarın ve verilen sürenin yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

              "İçtihat Metni"Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE Karar Yılı : 1998 Karar No : 1650 Esas Yılı : 1997 Esas No : 293 Karar Tarihi : 07/05/998 ŞİRKET ORTAĞINDAN DÖVİZ KARŞILIĞI VE VADELİ OLARAK SATIN ALINAN MAL BEDELİNİN ÖRTÜLÜ SERMAYE KUR FARKININ DA ÖRTÜLÜ SERMAYE ÜZERİNDEN ÖDENEN FAİZ OLARAK KABULÜ GEREKTİĞİ HK....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/331 KARAR NO : 2021/403 DAVA : Ticari Şirket (Sermaye Artırımından Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/04/2021 KARAR TARİHİ : 13/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Sermaye Artırımından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ... 'ın, Merhum ...'...

                  Somut olayda mahkemece ispat yükü hatalı değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de; ispat yükü davacıda olup davacının dava dışı şirkete sermaye koyma borcunun bulunmadığını ispat etmesi gerekmektedir. Davaya konu olayda; davacı, borçlu şirkete ait ticari defterlere iddiasını ispat yönünden delil olarak dayanmıştır. Mahkemece dava dışı şirketin ticari defter ve belgelerinin ibrazı için gerekli işlemler yapılmış, davacı vekilince duruşmadaki beyanı ile şirket defterlerine ulaşılmadığı açıkça beyan edilmiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/505 Esas KARAR NO : 2021/578 DAVA : Öz Sermaye Tespiti DAVA TARİHİ : 13/08/2021 KARAR TARİHİ : 17/08/2021 DAVA : Talep eden ... Aş vekili dilekçesinde, ... Aş'de sermaye taahhüdü yolu ile , sermaye artımı yapılmasının planlandığını, sermaye artırımında şirkete konulması planlanan ayni sermaye kaleminin, pay sahiplerinden ... , ..., ..., ...'nın başka bir şirket üzerinde sahibi bulundukları norma yazılı payları temsil eden ilmuhaberden oluştuğunu belirterek, bu kişilerin ... Aş'deki paylarının değerinin bilirkişi vasıtası ile tespit edilmesini talep etmiş olup, Öz sermaye tespiti TTK'nın 342 ve 343.maddesinde düzenlenmiştir. Öz sermaye tespitine ilişkin talep , çekişmesiz yargı işlerinden olup (HMK 382/e-5) HMK 103/1-ğ gereğince adli tatilde bakılması mümkündür. Talep eden vekiline ait dilekçe incelendiğinde, ..., ..., ... ve ...'ya ait ... Aş'deki paylarının ......

                    UYAP Entegrasyonu