WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 16/06/2021 NUMARASI: 2020/300 Esas 2021/603 Karar DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021 Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA : Davacılar vekili, davalı şirketin 07/12/2017 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan 8 numaralı karar ile davalı şirket esas sözleşmesinin Sermaye başlıklı 6.maddesinin değiştirilmesine ve şirketin sermayesinin 2.500.000-TL’den 7.000.000-TL’ye yükseltilmesine karar verildiğini, şirket hakim hissedarı ...’ın 1.765.056,23-TL sermaye borcunun 1.412.659,32- TL’lik kısmını ödemediğini, bu hususun özel denetçi raporu ile tespit edildiğini, sermaye koyma taahhüdünü yerine getirmeden artırım kararı alınmasının TTK m.456/1’in emredici hükmüne aykırı olduğunu,yapılan sermaye artırımının azınlık pay sahiplerini zarara uğratmak maksadıyla yapıldığını, 27/01/2017 tarihli genel kurul...

    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;davalı şirketin esas sözleşmelerinde ortaklar için ek ödeme yükümlülüğü getiren bir hükmün bulunmadığından davacının sermaye koyma borcu dışında şirket borçlarından sorumlu olmadığı, şirket defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmamış olması nedeniyle davalı şirket lehine delil olamayacağı, davacının davalı ...'un hesabına 33.500,00 TL ödeme yaptığı, bu paranın şirket için kullanıldığının ispatlanamadığı, bu anlamda davacının davalı ...'tan 33.500,00 TL alacaklı olduğu, bunun dışında diğer ödemelerin şirket için yapıldığı sonucuna varılamayacağı, Birleşen dava yönünden alınan bilirkişi raporuna göre davalı tarafından yapılan tadilat, dekorasyon ve tefrişat işlerine ait 115.907,00 TL bedelli masraflardan davacının sorumlu olmadığı, alacağı temlik aldığı ...'...

      DAVA Asıl davada davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %33 oranında ortağı olduğunu, şirketin sermayesinin 50.000,00 TL’den 3.851.878,30 TL'ye çıkartıldığını, ancak aynı yıl içerisinde 30.03.2011 tarihli olağanüstü genel kurulda sermaye azaltımı kararı alarak, şirket sermayesinin tekrar 50.000,00 TL’ye indirdiğini, müvekkilinin sermaye artırımı öncesi 1.658.30 adet paya sahipken, sermaye artırımı sonrası 127.751.396 paya sahip olduğunu, ancak sonraki tarihte yapılan sermaye azaltımı ile şirketteki sermayesinin eski şekline döndüğünü, sermaye azaltımının, sermaye arttırımı ile oluşan payların yok edilmesi suretiyle gerçekleşmesi nedeniyle yok edilen paylara ilişkin pay sahipliğinin yitirildiğini ve sermaye koyma borcunun sona erdiğini, artırılan tutar kadar sermaye azaltımı işlemiyle yok edilen paylara ait pay sahipliği hakkı yitirildiğinden, paya bağlı olan sermaye koyma borcunun da sona erdiğini, buna rağmen yaklaşık 7 yıl sonra şirketçe sermaye borcu ve...

        Bayram Harçlığı Ödemesi" açıklamasıyla da 250,00 ₺ havale yapıldığını, ancak bu iki ödemenin doğrudan şirket çalışanın banka hesabına yapıldığı, şirkete ait bir banka hesabına gönderilmemiş olduğu için, davalı şirket nezdinde, ortaklara borçlar hesabında muhasebeleştirildiğini, ancak bu ödemelerin davalı şirket nam ve hesabına yapılmış ödemeler olduğu için bu tutarların davalı şirket tarafından müvekkiline ödenmesi gereken bir tutar olduğunu, müvekkilinin alacağının muaccel hale geldiğini, davalı şirketin ticari faaliyetinin olmadığını, davalı şirketin herhangi bir ticari kazanç elde etmediğini, bununla birlikte müvekkilinden de bakiye sermaye borcu tutarının ödenmesi yönünde talepte bulunulduğunu, müvekkiline bu ödemeyi yapması için, davalı şirket tarafından 04/11/2022 tarihine kadar süre verildiğini, müvekkilinin davalı şirketçe kendisine verilen sürenin sonuna kadar davalı şirkete bakiye sermaye borcunu ödemesi durumunda, bu bedel şirket müdürü tarafından farklı şekilde tasarruf edilir...

          Anonim şirkete sermaye olarak konulabilecek ve konulamayacak unsurlar ile, sermaye olarak konulabilecek ayınlara ve işletmelere değer biçilmesine yönelik ilkeler TTK. 342-343 maddelerinde düzenlenmiştir. TTK 342. madde : "Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz." TTK 343. madde "Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/442 Esas KARAR NO : 2023/484 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 07/07/2023 KARAR TARİHİ : 05/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı ... , "... Ltd. Şti." nin kurucu ortaklarından biri olduğunu, ... tarihinde Kişisel Bakım ve Güzellik hizmeti veren işletmeyi Ticaret sicil Gazetesine tescil ederek faaliyete başladığını, söz konusu şirketin bir diğer kurucu ortağı olarak görünen ...'ün ise bir sermaye sağlamamasına karşın, davacının kendisine duymuş olduğu güvene istinaden yarı yarıya ortak olarak gösterildiğini ve şirket ana sözleşmesinde hem davacı ... hem de davalı ...'ün münferiden şirket müdürü olarak atandığını, ... ve ...'...

              Mahkemece, tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre, davalının şirket ana sözleşmesinin 6.maddesinde belirtilen sermaye koyma borcunu yerine getirmediği gerekçesiyle, davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazlarının kısmen iptali ile 33.000,00 TL asıl alacak, 180,82 TL işlemiş faiz olmak üzere, 33.180,82 TL’nin asıl alacağa takip tarihindeki avans faiz oranını geçmeyecek ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine; davalının takibe konu asıl alacağın %40’ı oranında ....200,00 TL icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmiştir....

                ın 900.000,00TL'lik peşin sermaye borcu ile ...'...

                  un tahvil alımı konusunda yaşayabileceği riskleri bildiğinin varsayılmasının kabul edilemez olduğunu, yurtdışında gerçekleştirilecek işlemlere ilişkin risk bildirim formunun bulunmadığını, imzalanan belgelerin kabul beyanı olmadığını, davacının nitelikli yatırımcı beyanının da olmadığını, davalının özen ve sadakat borcuna aykırı davrandığını belirterek rapora itiraz etmiştir. Davalı şirket vekili 24/02/2021 tarihli dilekçesiyle raporda geçen usuli hataya ilişkin mütalaayı kabul etmediklerini, ancak esasa ilişkin değerlendirmelere katıldıklarını ifade ederek davanın reddini talep etmiştir....

                    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, limited şirket ortağının sermaye koyma borcunu ödememesi nedeniyle temerrüde düşmesi halinde 6102 sayılı Yasa'da özel bir usul düzenlenmiş olup, 6102 sayılı TTK'nın 483. maddesi hükmüne göre hareket edilerek ortaklar kurulu kararı alınıp davalıya sermaye koyma borcunu yerine getirme hususunda ihtar yapılması, ihtara rağmen borcun yerine getirilmemesi halinde 483.madde de düzenlenen hükümlerin uygulanmasının zorunlu olduğu, bu nedenle davalının sermaye koyma borcunu yerine getirmemesi nedeniyle 6102 sayılı TTK'nın 640.maddesi hükmü uygulanarak şirket ortaklığından çıkarılmasının mümkün olmadığını, ayrıca davalı ortağın şirketten almış olduğu borcun ödenmemesi nedeniyle yasal yollara başvurulması mümkün olup davacı şirket tarafından bu hususta icra takibi başlatıldığı, bu nedene dayalı olarak da ortaklıktan çıkarma talep koşullarının oluşmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın...

                      UYAP Entegrasyonu