WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinafa konu kararın yerinde görülen kısmı gereğince şirket sermayesinden azaltılarak ortaklara dağıtılan 14.000.000,00 TL'lik tutarın, şirket kararı doğrultusunda, ortaklar tarafından daha önce şirkete konulan nakit sermaye, 17/01/2008 tarihinde sermayeye ilave edilen sermaye düzeltmesi olumlu farkları, 11/07/1995 ve 26/12/2001 tarihlerinde sermayeye ilave edilen yeniden değerleme artış fonu kalemlerinden sağlandığının kabulü gerektiği, buna göre işletmeden çekilen ortaklara ait nakit sermaye tutarının ticari kazancın bir unsuru olmaması nedeniyle bu tutar için beyanname verilmesine ve vergilendirme yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin bu kısma yönelik istinaf talebinin reddi gerektiği, istinafa konu kararın yerinde görülmeyen sermaye azaltımının sermaye düzeltmesi olumlu farkından ve yeniden değerleme artış fonlarından kaynaklanan kısmına gelince; şirket bilançolarının pasif (sermaye) kalemlerinde...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/81 Esas KARAR NO : 2023/306 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 07/02/2022 KARAR TARİHİ : 06/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 14.01.2016 tarihinden bu yana faaliyette bulunduğunu, müvekkilin şirketin %45 hissesine sahip olduğunu, şirketin yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığını şirketin kuruluşundan beri Davalı tarafın yaptığını, Şirket merkezinde 05.11.2021 tarihinde 2019 ve 2020 yıllarına ait Genel Kurulların yapıldığını, Genel Kurulda Şirketin sermayesinin 1.500.000,00-TL'den 5.000.000,00-TL'ye çıkartıldığını, alınan sermaye artırım kararının TTK nın 376..maddesi hükümlerine açıkça aykırı olduğunu, davalı şirketin sermaye artırımından önceki sermaye tutarı 1.500.000,00 TL olup davalı şirket sermayesinin 2/3 ünü yitirdiğini, davalı...

      ile sermayenin 100.000.000- TL’den 160.000.000-TL’ye arttırılmasında sermaye arttırımında elde edilen fonun kullanım yerlerine ilişkin Denetim Komitesi Raporu’nu açıklamış sonrasında ise 07.09.2018 tarihinde söz konusu raporu revize ettiğini, 25/10/2018 tarihinde arttırılan sermaye tescil edilmek suretiyle süreç tamamlandığını, şirketin 1 hafta arayla 2 bedelli sermaye arttırım kararı aldığını, Şirket Yönetim Kurulu tarafından alınan 18.10.2018 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile şirketin sermaye arttırımına ilişkin gerekçelerine ve fon kullanım raporlarına tamamen aykırı bir biçimde Şirket Yönetim Kurulu üyeleri ve diğer Davalılar olan... ve ...adına kayıtlı 54 adet bağımsız bölümü 54.432.000-TL bedelle satın alınmasına karar verildiği duyurulduğunu, sermaye artırımından elde edilen fonun izahnameye ve mevzuata aykırı bir biçimde ilişkili taraflara aktarıldığını ortaya koyduğunu, ikinci sermaye artırımından yani sermayenin 160.000.000-TL’den 250.000.000-TL’ye aktarılması neticesinde elde...

        Bayram Harçlığı Ödemesi" açıklamasıyla da 250,00 ₺ havale yapıldığını, ancak bu iki ödemenin doğrudan şirket çalışanın banka hesabına yapıldığı, şirkete ait bir banka hesabına gönderilmemiş olduğu için, davalı şirket nezdinde, ortaklara borçlar hesabında muhasebeleştirildiğini, ancak bu ödemelerin davalı şirket nam ve hesabına yapılmış ödemeler olduğu için bu tutarların davalı şirket tarafından müvekkiline ödenmesi gereken bir tutar olduğunu, müvekkilinin alacağının muaccel hale geldiğini, davalı şirketin ticari faaliyetinin olmadığını, davalı şirketin herhangi bir ticari kazanç elde etmediğini, bununla birlikte müvekkilinden de bakiye sermaye borcu tutarının ödenmesi yönünde talepte bulunulduğunu, müvekkiline bu ödemeyi yapması için, davalı şirket tarafından 04/11/2022 tarihine kadar süre verildiğini, müvekkilinin davalı şirketçe kendisine verilen sürenin sonuna kadar davalı şirkete bakiye sermaye borcunu ödemesi durumunda, bu bedel şirket müdürü tarafından farklı şekilde tasarruf edilir...

          DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının .......

            in %20 hisse , 8.000 hisse adedi 200.000.- TL olarak şirket ortaklıklarının sağlandığını, şirket ortaklarından ... ile ...'in sermaye paylarının ödenmesi için, sırasıyla 13.06.2016 tarihinde 40.061 Euro ve 16.06.2016 tarihinde 40.080 Euro’yu davalı ...’e göndermiş olduklarını, şirket defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığında tespit edileceği üzere davalı ...'in şirkete kendi sermaye payına karşılık sadece 75.000.-(yetmişbeşbin)-TL ödeme yapmış olduğunu, ... tarafından şirkete kendi sermaye payına karşılık başkaca hiçbir ödeme yapılmadığının şirket kayıtları ile sabit olduğunu, esasen davalı ...'in işbu 75.000....

              Kanun'un 75. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili kısımları şu şekildedir: "Sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır. Kaynağı ne olursa olsun aşağıda yazılı iratlar menkul sermaye iradı sayılır: ... 2. (Değişik: 4/12/1985-3239/57 md.) İştirak hisselerinden doğan kazançlar (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıkları ortaklarının ve komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir....

                SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yasal süresi içinde açılmadığından davanın reddini talep ettiklerini, davacının talebinini hangi deliller ile ispatlayacağını açıklamadığını, uygun hiçbir delil bildirmediğini ve talep sonucunu açık bir şekilde yazmadığını, bu sebeple usulüne uygun olarak hazırlanmış dava dilekçesi bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini, davalı şirketin, S.P.K mevzuatı uyarınca halka açık bir şirket olduğunu, şirket paylarının 10.05.2012 itibaren İ....B’de işlem gördüğünü, halen borsada ana pazarda işlem gördüğünü, Sermaye Piyasası mevzuatına bağlı olan şirketlerin, sermaye artırımından önce yapılacak işlemleri açıklayan bir izahname hazırlayıp sermaye artırım usulünü halka duyurduklarını, Müvekkili şirket tarafından 19.10.2018 tarihinde yayınlanan izahnamenin " Yeni Pay Alma Hakkına İlişkin Bilgiler" başlıklı 24.1.10. maddesi g bendinde aynen; " yeni pay alma hakkı kullanım süresi içerisinde tam ve nakit olarak yatırılacaktır” şeklinde olduğunu...

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, TTK 342-343 maddesi gereğince öz sermaye tespiti istemine ilişkindir. 6102 SY TTK.nun 342.maddesi Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz. 6102 SY TTK.nun 343.maddesi "Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir....

                    Sözleşme kapsamında davalı şirketin davacıya olan borcuna karşılık olarak sermaye artışı ile çıkaracağını hisse senetlerini teslim edeceğini taahhüt ettiği, davacı ile davalı arasında 06/09/2017 tarihinde imzalanmış olan Pay Devir Sözleşmesi gereğince davacı taraf sözleşmeden doğan edimini yerine getirdiği halde, davalı tarafın tamamen kendisinden kaynaklanan sebeplerden dolayı sermaye artışı için gerekli izinleri alamadığı ve sözleşmeden doğan edimini (bir diğer deyişle sermaye artışını yaparak alacaklıya olan hisse senedini teslim borcunu) yerine getiremediği, diğer yandan davalı şirketin dava konusu 120.000,00 TL'yi ticari faaliyetlerinin finansmanı için kullanmaya devam ettiği, davalı şirket yönetiminin 29/11/2017 ve 07/12/2017 tarihlerinde arttıracağı sermaye tutarını iki defa değiştirerek sermaye artışını ertelediği, akabinde yapılan başvurunun bu defa 22/02/2018 tarihinde SPK tarafından reddedildiği, bu kapsamda davalı yanın sözleşmeyi gereği gibi ifa etmediği ve sözleşmeden beklenen...

                      UYAP Entegrasyonu