İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Ret kararının yasal mevzuata ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkeme tarafından davalı şirket yönünden açılan davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise pasif husumet yokluğuna karar verildiğini, ancak davanın sadece şirket pay alacağı davası olmayıp müvekkilinin ortak olduğu, ticari işletmenin karının paylaşılmamasından kaynaklı alacak davası olduğunu, müvekkilinin davalı limited şirkete ortak olamayacağı kabul edilse dahi tarafların iradesinin bir ticari ortaklık kurma konusunda birleştiği gözetildiğinde en azından adi ortaklığın varlığından kaynaklı olarak müvekkilinin kar payı davası açması önünde yasal engelin olmadığını, birçok Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere gizli ortaklık sözleşmesine dayanarak gizli ortağın iç ortaklıkta talepte bulunma hakkına haiz olduğu, kar payının tahsili davasının açılabilmesi için ortaklığın sona ermesine gerek olmadığını, mahkeme tarafından iddiaları ve taleplerine...
Yapılan yargılama sonucu; dosya içerisine alınan ---- tarihli ---- raporu uyarınca ------arasındaki şirketin karar defterinde yer alan imzaların davacı ortaklara ait olmadığı, kime ait olduğunun tespit edilemediği, davacı ortaklara aitmiş gibi sahte imza kullanılarak ortaklık adına kararlar alındığı, bu durumun davalı şirket müdürlerinin sorumluluğunu gerektirdiği bunun yanında incelenmek üzere ibrazı talep edilen davalı şirketin ----- yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtların zayi olduğu gerekçesiyle ibraz edilemediği, eğer gerçekten davalı şirket defterleri zayi olmuş ise buna ilişkin herhangi bir girişimde bulunulmadığı ve mevcutta davalı şirketin usulüne uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtlarının olmadığı anlaşılmakla bu durumun 6102 sayılı TTK'nun 613 ve 625.maddeleri uyarınca davalı şirket müdürlerinin özen ve bağlılık yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal ettikleri ve üzerilerine düşen müdürlük görevlerini yerine getirmedikleri anlaşılmakla davalı şirket müdürünün azli...
Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. 6335 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemeleri'nce görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir....
Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. 6335 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemeleri'nce görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir....
A.. yönünden ise davalı şirketin ticari defterlerinde bir ortaklığın yer almadığı, belgede adı geçen M.. Ş..'nın şirket yetkilisi olmadığı gerekçesiyle davacının K.Gıda şirketinin ortağı olduğunun tespitine, davalı K. Gıda şirketi aleyhine açılan alacak davasının reddine, yine diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir....
A.Ş.nin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini veya şirketin karar tarihine en yakın tarihteki şirket mal varlığının tespiti ile davacının hisse değerinin tespiti yapılarak ortaklık payı ödenerek şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddini savunmakta, davacının iddialarının asılsız olduğunu, 1986 - 1999 yılları arasındaki ... sektöründeki gelişmeler ile 2000'li yıllardan sonraki gelişmeler arasında farklılıklar bulunduğunu, 2000'li yıllarda Bursa'da bulunan sektörünün öncü firmalarından ... ve ......
DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 31/05/2023 KARAR TARİHİ : 12/09/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/09/2023 DAVA: Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 26/03/2012 tarihinde imzalanan, ortak girişim beyannamesi başlıklı belgede, işin adının "..." olarak nitelendirilip, her iki şirketin ortaklık oranının %50 olarak belirlendiğini, adi ortaklığın konusunu teşkil eden işin 26/03/2014 tarihinde imzalanan sona erdirme protokolü ile sona erdirilerek, TBK madde 639/1fıkra hükmünde düzenlenen sona erme şartlarını gerçekleştiğini, Adi ortaklığın tasfiyesi amacıyla müvekkili şirket tarafından davalı şirkete elektronik posta, ihtarname, mail yoluyla yapılan başvuruların sonuçsuz kalması üzerine, müvekkili tarafından adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi amacıyla ......
şubelerin muhasebesel ve banka hesaplarının kayıtlarının dosyaya sunulması gerektiğini, taşıt bilgilerinin (benzinli/LPG) öz kaynakların 2019 yılı dönem raporu ile 2020/06 dönemini kapsayan güncel halinin raporlanması gerektiğini, bilirkişi ön raporundaki marka değeri vc stok hesabındaki ticari malın maliyet değeri ile piyasa değeri konusunda ve karar tarihine yakın Stoklar Hesabı ile şirket fabrikalarında yer alan hali hazırdaki yaş ürünlerin inceleme ve tespiti ile ticari malların değerlerinin bulunmasını, bu konuda Kahramanmaraş Türkoğlu'nda bulunan fabrikada yerinde inceleme yapılmasını, Bağdat markasının yıllardır tüm baharat ürünlerinde ve Bağdat şirketlerinde kullanıldığını, markanın şirkete kattığı değerin kolektif bütünlük içerisinde tespit edilmesi gerektiğini, şirketin ticari unvanını marka olarak kullandığını, markayı da ticari unvan olarak kullandığını, markanın şirket tarafından kullanıldığını, Bağdat şirketinin reklam ve tanıtım harcamaları yaptığını ve bunu en başından...
yer alan hali hazırdaki yaş ürünlerin inceleme ve tespiti ile ticari malların değerlerinin bulunmasını, bu konuda ...'...
, davalının yaptığı usulsüzlüklerin tespiti sonrasında şirket hissesini devretmeyi kabul ettiğini, ayrıca şirkete ait birtakım alet ve makinelerin ... ilçesinde kendisine ait iş yerine götürülüp halen kullanıldığını, şirkete gelen ödemelerin, şirket hesabına girmeden doğrudan adına aktarıldığı, kredi kartı ve borçlarının ödenmesinde kullanıldığı bilgisinin edinildiğini belirterek; Şirketin hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak usulsüzlük ve borç alacak durumunun tespitinin yapılmasını, davalının borcunun veya varsa alacağının tespiti ile şirket hissesinin müvekkili adına tesciline karar verilmesini, şirketin işleyişinde çift imza zorunluluğu bulunması nedeniyle bu sağlanamadığından şirkete muhasip kayyım atanması talebinde bulunmuştur....