WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in taşınmaz bedelini ödediği iddiasında bulunmadığı gibi şirket muhasebecisinin yeminli beyanından bu satış nedeniyle şirkete bir ödeme yapılmadığı, satışla ilgili fatura düzenlenmediği ve herhangi bir işlem yapılmadığı, bu konuların taşınmazın muvazaalı olarak ve bedelsiz satıldığına delil teşkil etmeyeceği gibi şirket yetkilisi ...'in ortaklara ve alacaklılara karşı sorumluluğunu gerektiren haller olduğu, bunun yanında davalı ... tarafından taşınmaz satışı ile ilgili ...'in eşi tanık ...'e 170.000,00 TL verdiği göz önünde tutulduğunda; davalı ... ile şirket yetkilisi ... arasında bir hesaplaşma ve mahsuplaşmanın yapılmış olabileceği, satış bedeli konusunda bedelin tahsili için ...'e karşı dava açılmasının mümkün olduğu, davalılar arasında yapılan ikinci satış işlemi nedeniyle davacı tarafın, davalı şirket yönünden muvazaa iddiasını kanıtlayamamasına bağlı olarak şirket yetkilisi ... ile davalı ... arasında yapılan satışın muvazaalı olarak yapıldığı iddiası nedeniyle ...'...

    in taşınmaz bedelini ödediği iddiasında bulunmadığı gibi şirket muhasebecisinin yeminli beyanından bu satış nedeniyle şirkete bir ödeme yapılmadığı, satışla ilgili fatura düzenlenmediği ve herhangi bir işlem yapılmadığı, bu konuların taşınmazın muvazaalı olarak ve bedelsiz satıldığına delil teşkil etmeyeceği gibi şirket yetkilisi ...'in ortaklara ve alacaklılara karşı sorumluluğunu gerektiren haller olduğu, bunun yanında davalı ... tarafından taşınmaz satışı ile ilgili ...'in eşi tanık ...'e 170.000,00 TL verdiği göz önünde tutulduğunda; davalı ... ile şirket yetkilisi ... arasında bir hesaplaşma ve mahsuplaşmanın yapılmış olabileceği, satış bedeli konusunda bedelin tahsili için ...'e karşı dava açılmasının mümkün olduğu, davalılar arasında yapılan ikinci satış işlemi nedeniyle davacı tarafın, davalı şirket yönünden muvazaa iddiasını kanıtlayamamasına bağlı olarak şirket yetkilisi ... ile davalı ... arasında yapılan satışın muvazaalı olarak yapıldığı iddiası nedeniyle ...'...

      İlk Derece Mahkemesince; Manisa Ticaret Sicil Müdürlüğü müzekkere cevabına göre Halil İbrahim Kuşçu ve ortakları kollektif şirketinin faal olduğu, TTK'nın 237. maddesine göre kollektif şirketin borç ve taahhütlerinden dolayı 1. derece şirketin sorumlu olduğu, ancak, şirkete karşı yapılan icra takibi semeresiz kalmış veya şirket herhangi bir sebeple sona ermiş ise yalnız ortak veya ortak ile birlikte şirket aleyhine dava açılabileceği veya takip yapılabileceği, ortaklıktan çıkartılan davacının payının ödenmesi için tüzel kişiliği bulunan şirkete karşı dava açmadan doğrudan şirket ortaklarına karşı dava açıldığı, TTK'nın 237/1-2 maddesinde belirtilen şartların oluşmadığı, şirket borçlarından dolayı şirket ortaklarının 2. derecede sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

        a paravan bir şirket olarak kurdurduğu diğer davalı şirket lehine temlikname düzenleyerek 3.000,00 TL'lik alacak temlikinde bulunduğunu, temlike konu alacağın muvazaalı olduğunu, davalı şirketin kurucusu ve ortağı olan ...’ın davalı ...'...

          İlçesindeki taşınmazların davalının şirket müdürü olarak görev aldığı tarihlerde şirketin parası kullanılarak satın alındığı ve davalı ... adına tescil edildiği, bu işlemin iptali ile taşınmazların şirket adına tesciline yönelik tapu iptali tescili davası açıldığı, ... 3 Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, İstanbul BAM 12.Hukuk Dairesinin 2017/833 E, 2018/162 Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda; "... Uyuşmazlık, 12.11.2014 tarihine kadar davacı şirketin temsilciliğini yapan davalı ...'ın şirket imkanlarını kullanarak şahsi taşınmaz edindiği iddiası ile açılan tapu iptali istemine ilişkindir....

            İlçesindeki taşınmazların davalının şirket müdürü olarak görev aldığı tarihlerde şirketin parası kullanılarak satın alındığı ve davalı ... adına tescil edildiği, bu işlemin iptali ile taşınmazların şirket adına tesciline yönelik tapu iptali tescili davası açıldığı, ... 3 Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, İstanbul BAM 12.Hukuk Dairesinin 2017/833 E, 2018/162 Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda; "... Uyuşmazlık, 12.11.2014 tarihine kadar davacı şirketin temsilciliğini yapan davalı ...'ın şirket imkanlarını kullanarak şahsi taşınmaz edindiği iddiası ile açılan tapu iptali istemine ilişkindir....

              , hileli kayıtlarla şirket karının eksik gösterildiğini, şirketin mal varlığının yöneticilere peşkeş çekildiğini, şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısının bir başka şirketle ticaret yaptığını, şirket ortaklarının aldığı hisse paylarının ödemesinin şirketçe yapıldığını, çıkma payının yanlış hesaplandığını, değerlendirmenin düzgün yapılmadığını, ruhsat değerinin çıkma payına dahil edilmediğini, şirket yöneticilerin uhdesine aktarılan çıkma payının da dikkate alınması gerektiğini, harçların yanlış hesaplandığını bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edildiği anlaşılmıştır....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/758 Esas KARAR NO : 2022/214 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 13/08/2021 KARAR TARİHİ : 16/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacı vekili, mahkememize verdiği dava dilekçesi ile ve özetle; Müvekkilinin, ... Limited Şirketin %50 kurucu ortağı olup 2000 adet paya sahip olduğunu, 23.08.2016 tarihinde gerçekleşen pay devri ile ortaklardan ..., 2000 adet payını davacı ... ... e devrettiğini, bu halde ... 'ın ortaklığının sona erdiğini, 13.10.2016 tarihinde gerçekleşen pay devrinde, ... mevcut 4000 adet payının 2000 payı ... 'a, 1960 payını ise ......

                in ortaklıktan çıkma payının 73.031,20-TL olarak tespit edilmiş ise de mahkememizce alınan araç değer tespit raporunda davalı şirket adına kayıtlı iki araç değerinin toplamda 1.700.000,00-TL olduğunun tespit edildiği, bilirkişi heyeti 3. Ek raporunda araç değer tespitinin nazara alınmaksızın çıkma payına ilişkin rapor sunulduğu, davacı tarafın kar payı ödenmemesi, vergi kaçırılması, şirket gelirlerinin paylaşıma sokulmadan şirket yetkilisi tarafından alınması, bazı kişilere yapılan usulsüz ödemeler iddialarına ilişkin; ticari defterler üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ise de davalı tarafın 2015 yılı ticari kayıt ve belgeleri mahkemenin incelemesine sunmadığı, bu durumda ...'...

                  Olayda, davacının adi komandit şirkette komandit ortağı olduğu husunun ihtilafsız olduğu, adi komandit şirketin limited şirketten elde ettiği kâr payının adi komandit şirketin ortaklarına yansımasının davacının adi komandit şirket ortağı olma statüsüne dayandığı ve adi komandit şirketin tam mükellef kurum statüsünü haiz olmadığı, Gelir Vergisi Kanunun 37. maddesine göre komandit ortağın ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi göz önüne alındığında yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu