Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. -------davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren --- ilişkin davalardır....
Tapu Müdürlüğü'ne başvuruda bulunduğunu ancak OSB olması nedeniyle şahıs üzerine tapu devri yapılamadığından yetkilisi ve sahibi olduğu yeni şirketi üzerine devir işlemini yaptığını, şirket üzerindeki fabrika binasının satışından elde edilecek gelirin şirket geliri olup müvekkilinin de ortak olarak hakkı olduğunu, şirket müdürü sıfatıyla devir işlemi yapan davalı ...'in müdürlük yükümlülüğünü ihlal ettiğini, davalının yeni şirketinin devraldığı taşınmaz nedeniyle sebepsiz yere zenginleşmeye gittiğini bu yönüyle de taşınmazın 1/2'si kadar müvekkilinin zararının tazmin edilmesi gerektiğini beyanla öncelikle davaya konu olan ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı fabrika binasının 3.kişilere devrinin önlenmesi için tedbir konulmasına, fabrika binasının tapu kaydının iptali ile .... Tic. Ltd....
... müvekkilinin iradesini yanıltarak vesayet davası açtırıp, davanın açıldığı gün ilk eşinden olan ---- şirketlerinin hisselerini devrettiğini, davalı ....-- ayrıca birçok şirket hissesinden ve kazanımlarından tek taraflı olarak feragat ettiğini, davalının bu işlemleri hep akrabaları ve şirket ortakları üzerinden yürüttüğünü, müvekkilinin yapılan bu muvazaalı sözleşmelerin kesin hükümsüzlük nedeniyle ortadan kaldırılması için birçok dava açtığını, eşini---- muvazaalı ve hileli işlerle kandırdığını belirterek, davalılar arasında yapılan 21/11/2016 tarihli sözleşmenin muvazaa-mutlak butlan nedeniyle yok hükmünde sayılmasına, devri yapılan taşınır ve taşınmaz malların şirket hisselerinin paraların ve tüm değerlerin sebepsiz zenginleşime hükümleri gereği hak sahiplerine iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler. Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların asliye ticaret mahkemelerinde görüleceği açıktır....
(4) Şirket, üç ay içinde esas sermaye payının geçişini açıkça ve yazılı olarak reddetmemişse onayını vermiş sayılır." hükmü yer almaktadır. TTK'nun 597. maddesi gerçek değerin belirlenmesini düzenlemiştir. Buna göre :"Kanunda veya şirket sözleşmesinde esas sermaye payının bedeli olarak gerçek değerin öngörüldüğü durumlarda, taraflar anlaşamamışlarsa bu değer, taraflardan birinin istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince belirlenir. (2) Mahkeme, yargılama ve değer belirleme giderlerini kendi takdirine göre paylaştırır. Mahkemenin kararı kesindir." denilmektedir. Gerçek değer, tasfiye payı olmayıp, sermaye payının yaşayan işletme içindeki değerini ifade etmektedir. Bu değerin belirlenmesinde bilanço, kar- zarar hesapları ile işletmenin tüm maddi, fikri ve sınai varlıklarının rayiç değerleri, izleyen yıllardaki kar ihtimalleri değerlendirmeye alınmalıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/62 Esas KARAR NO : 2022/710 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 15/01/2018 KARAR TARİHİ : 08/07/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/07/2022 Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: davacı vekili özetle; davalı ... vekil eden ile diğer ....... tarafından 11.02.2010 tarihinde kurulduğunu, kuruluş tarihinde eşit hissedar olarak kurulan şirketin bir süre sonra yönetime katılma ve şirketin sevk ve idaresinde ihtilaflar yaşanması nedeniyle, müvekkiline ödeme yapılacağı vaat edilerek payın bir kısmı diğer hissedar tarafından devralındığını, fakat devir tarihinden itibaren vekil edenin yönetime katılamaması bir yana, şirketin mali durumu hakkında bir ortağın bilgi edinme hakkı çerçevesinde hiçbir bilgiye ulaşamadığını ve şirket defter ve belgelerine erişimi kısıtlandığını, devamında şirket ortaklar...
Red, bu konudaki kararın verilmesine kadar geçen süre içinde alınan genel kurul kararlarının geçerliliğini etkilemez.(4)Şirket, üç ay içinde esas sermaye payının geçişini açıkça ve yazılı olarak reddetmemişse onayını vermiş sayılır" hükmüne yer verilmiştir. TTK 595/2 maddesinde; "Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur" hükmüne yer verilmiştir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında; şirket ortağının ölümü halinde TTK 596/1 maddesi gereğince esas sermaye payı genel kurul kararı aranmaksızın ortağın mirasçılarına intikal eder. Şirket iktisabın öğrenilmesinden itibaren 3 ay içerisinde esas sermaye payının geçtiği kişiyi onaylamayı reddedebilir. Mirasın geçtiği tarihten itibaren şirketin esas sermaye payının geçtiği kişiyi reddetmemesi halinde bu tarihe kadar mirasçı ortaklığa ilişkin tüm haklara sahiptir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/751 Esas KARAR NO : 2022/821 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 26/10/2022 KARAR TARİHİ : 27/10/2022 Mahkememize tevzi edilen dava dosyasının incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili ..., 26.12.2000 tarihinde kurucu ortak ... ... ile birlikte; 100 adet paylı, 500.000.000 TL sermaye ile kurdukları ... Tic. Ltd. Şti.'nde, şirket ortağı olarak bulunduğunu, Şirket sermaye arttırımı yapıp 20 paylı olarak 500.000.000TL sermaye ile ticari faaliyetine devam edildiğini, 16 adet pay ... ...'a ait iken 4 adet pay müvekkiline ait olduğunu, 26.10.2001 tarihinde ... ...'ın 16 adet payının 15'ini müvekkiline , 1 adet payını da ... ...'...
DAVANIN KONUSU: Hisse Devrinin İptali, Tespit ve Hisse Bedelinin Tahsili Taraflar arasındaki hisse devrinin iptali ve alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davalı şirket ve davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete %50 hissesi ile 03.09.2004 tarihinde ortak olduğunu, daha sonra 05.02.2010 tarihinde hissesini davalı ...'...
D)İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ortağı olduğu şirket adına açılan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin davada, şirketin tacir olduğunu ve şirkete ait taşınmazlara ilişkin tapu iptal ve tescil talebinin bulunduğunu, bu nedenle yerel mahkemenin görevsizlik kararının hukuka aykırı olduğunu, şirket adına açılan davanın TTK madde 4 ve madde 19 çerçevesinde ticari iş olduğunu, adına dava açılan ... Şti. ile davalı şirketin tacir olduğunu, şirket müdürünün yetkilerinin sona ermesine 2 gün kala genel kurul kararı olmaksızın şirketin malvarlığını devretmesine ilişkin davanın ticari mahiyette olduğunu, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, muvazaa iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir....