Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Oysa, dava dilekçesindeki talep yukarıda açıklandığı gibi terditli olup, ilk talep muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna göre öncelikle bu talebin incelenmesi gerekir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 04/02/2020 NUMARASI: 2017/289 Esas - 2020/113 Karar DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/02/2023 Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin ... ile birlikte davalı şirketin ortağı olduğunu, ortaklar arasında uzun yıllardır devam eden uyuşmazlıklar bulunduğunu, şirket ve hesaplara ilişkin bilgilerin müvekkiline verilmediğini, bu nedenle ortağına güveninin kalmadığını, ticari defter ve kayıtları inceleyemediğini, diğer ortağın şirket ve şirket elemanlarını kendi menfaatlerine kullandığını, şirket hesaplarından müvekkilinin bilgisi dışında şirket elemanlarına yüklü ödemeler yapıldığını belirterek davalı şirketin tüm mal varlığının tespitiyle müvekkilinin sermaye payının ve şirkette mevcut alacaklarının belirlenerek ödenmesine, şirketten haklı nedenle çıkmasına karar verilmesini...

      DAVA : Ticari Şirket Fesih Ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 10/05/2016 KARAR TARİHİ : 06/07/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Fesih Ve Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı ...'...

        ın başkaca bir yasal mirasçısı bulunmadığından şirketin tasfiyesinin gerektiğini, müvekkili şirketin ticari faaliyeti ve devamlılığını sürdürebilmesi için kamu kurum ve kuruluşlarından almış olduğu ruhsatların çok zor temin edilebilmekte olup şirketin tasfiyesi yönünde verilecek bir kararın kalan ortağın ticari faaliyeti, geleceği ve ekonomik durumunu olumsuz yönde etkileyeceğini, şirket ana sözleşmesinin 15. maddesinde; "şirket ortaklarından birinin vefatı halinde şirket varislerle devam eder." ibaresinin bulunduğunu yine TTK'nın 519 ve 520. maddelerinde şirketin kendi hisselerini iktisap edebileceği yönünde kanunun açık hükmü bulunması karşısında, murisin hisselerinin diğer ortağa verilmemesi durumunda şirketin kendi hisselerini iktisap edeceğini , TTK 519 ve 520 hükümleri nazara alınarak Mahkeme tarafından belirlenecek hisse tutarının şirket tarafından karşılanarak murise düşen hisselerin, şirket tarafından iktisap edilmesi yönünde karar verilmesi gerektiğini, her ne kadar davanın tasfiye...

          DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/11/2019 KARAR TARİHİ : 31/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının ...Müdürlüğü 2019/3465 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile alacağın faizi ve tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına karar verilmesini, müvekkil şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait muhtelif plakalı araçlarla gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla ...Müdürlüğü 2019/3465 Esas Sayılı dosyasından başlatılan... dosyasından gönderilen ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, borçlunun borcunun olmadığı gerekçesiyle borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, itiraz...

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/678 E. sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda değerin belirlendiği 09/03/2009 tarihi ile 07/01/2015 tarihleri arasında işlemiş faiz konusundaki bilirkişi raporu esas alınarak faiziyle (140.443,60TL) birlikte toplam 279.506,10 TL ayrılma payına hükmedilmişse de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 262. maddesi uyarınca hesaplanan ayrılma payının şirket sözleşmesinde gösterilen tarihte ve şirket sözleşmesinde hüküm yoksa ayrılmadan sonra çıkarılacak ilk bilanço tarihinde ödenmesi gerektiğinden mahkemece belirtilen hüküm gereğince davacı şirket tarafından davalıya ayrılma payının ödenmesi gereken tarih belirlenerek bu tarihten itibaren bilirkişi raporunda faiz hesabına esas alınan ve davalı tarafından temyiz edilmeyen 07.01.2015 tarihine kadar ticari faiz hesaplatılarak buna göre toplam ayrılma payının tespiti ve tevdi mahalli tayinine karar verilmesi gerekirken buna uygun olmayan hesabı içeren bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı...

              Şti’nin ortağı ve yetkilisi olduğu, yüklenici şirket ile arsa sahibi şirketin danışıklı hareket ettiklerini, dairenin teslim edildiğini, aboneliklerin müvekkili üzerine olduğunu ileri sürerek, dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde ödenen 60.000 Euro’nun karşılığı olan 149.400,00TL ve eksik imalattan kaynaklanan 16.434,00TL’nin ticari faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir. Davalı arsa sahibi vekili, dava konusu taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesinde müvekkiline düştüğünü, davacının muvazaa iddialarının doğru olmadığını, arsa sahibi şirket ile yüklenici şirketin farklı tüzel kişiliğe sahip iki ayrı şirket olduğunu, davacı ile arsa sahibi şirket arasında satım sözleşmesi bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....

                Dış Ticaret ve İmalat Kollektif Şirketi ....... ve Ortaklarının, şirketin 13.10.2017 tarih ....... numaralı ortaklar kurulu kararı ile haklı neden ile şirket ortaklığından çıkarıldığını, usul ve yasaya uygun şekilde hesaplanmış ayrılma payının davacıya banka kanadı ile 17.10.2017 tarihinde TTK’nin 260. Maddesi uyarınca nakden ödendiğini, davacı yanın bu ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin kararın iptali ve ayrılma payının belirlenmesi ve ödenmesi talebi ile Bakırköy ....... Asliye Ticaret mahkemesinin ....... esas sayılı davasını ikame ettiğini, Bakırköy ..... Asliye Ticaret Mahkemesince .........

                  Bu nedenle davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 19. ve İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirmeler bu çerçevede yapılmıştır. İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davaları, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu nedenle, tasarrufun iptali davaları, taraflar tacir olsa da TTK'nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava olarak değerlendirilemez. Esasen davacı alacağını tahsil etmek gayesi ile borçlunun tasarrufunun iptalini talep ettiğinden, bu tür davalar ----------açıklandığı üzere asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir....

                    No:No:74/1 Mudanya/Bursa DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 16/01/2023 KARAR TARİHİ : 20/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının kayıtlı şirketin kurucu ortaklarından olup %25paya sahip olduğunu, Eğitim Kurumunun kuruluşundan itibaren her türlü fedakarlığı gösterdiğini, kuruluş aşamasında evini satarak 160.000....

                      UYAP Entegrasyonu