ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2020 NUMARASI : 2015/916 ESAS 2020/690 KARAR DAVA KONUSU : Ticari Şirket (Fesih İstemli) KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya 2....
Bu açıklamalar ışığında dava niteliği itibariyle İİK'nın 277 vd. maddelerinde düzenlenen muvazaa ve hile iddiasına dayalı tasarrufun iptali davası olup BK'nın 18. maddesi anlamında muvaza temeline dayalıdır olayda taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle borcun varlığı ve miktarı tartışma konusu olmayıp muvaza yolu ile gerçekte borçlu olmadığı halde borçlu imiş gibi bir görünüş yaratılarak mahsuben taşınmazın devri işlemine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin babalarından kendilerine ... önemli bir mevkiinde fırın işletmelerinin kaldığını ve babası hayatta olduğu dönemden beri şirketin fiilen yüksek kar elde ettiğini bildiğini, buna ilişkin şirketin adı ... Limited Şirketi olduğunu, işlerin yürütülebilmesi için kardeşlerinin isteği üzerine, babalarının vefatından sonra abisi ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/604 KARAR NO : 2021/642 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 14/09/2021 KARAR TARİHİ : 21/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili -----tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketteki paylarının usulsüz bir şekilde başkasına devri ile şirket ortaklığından çıkarılması işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle---- Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, ---- tarihli duruşmada "Davalı şirketteki hissesini dava dışı ---- devretmediğini iddia eden davacıya dava dışı---açıp iş bu dava ile birleştirilmesini talep etmesi için süre verilmesine" karar vermiş, bu nedenle bu davayı açtıklarını, müvekkilinin davalı şirket ortağı iken şirket aleyhine açılan davada----- devredildiğini, bu nedenle şirkette payının kalmadığını ve şirket ortaklığından...
DAVA : Ticari Şirket DAVA TARİHİ : 29/12/2022 KARAR TARİHİ : 03/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin...Ltd.Şti'nin 1000 payının tamamen sahibi olduğunu, müvekkilinin Pamukova Noterliğinin ...yevmiye numaralı 17/12/2018 tarihli limited şirket pay devri sözleşmesi gereği sahibi olduğu ...Tic.Ltd.Şti'nin 1000 payının tamamını ...isimli şahsa devrettiğini, bu devir işleminin hukuka aykırı olarak yapıldığını, devir işleminin TTK 595 maddesinde düzenlendiğini, kanun maddesine göre şirket karar defterine karar alınıp onaylanmasının şart olduğunu, şirket karar defterine alınmış bir karar bulunmadığını, yasaya göre şirket pay devrinin onaylanması gerektiğini, defter kayıtları incelendiğinde onaya ilişkin imzanın müvekkiline ait olmadığını, şirket defterlerinde bulunan iştirak...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/599 Esas KARAR NO : 2022/119 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 15/09/2021 KARAR TARİHİ : 17/02/2022 Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 25/10/2019 tarihinde ... tic. Ltd. Şti. unvanı ile ticaret sicil gazetesine tescille kurulduğunu, 21/08/2020 tarihinde unvanının değiştirilerek ... İnş. Nak. San. Ve Tic. Ltd....
Dava muvazaa nedeni ile hisse devrinin iptali ile adlarına tescili, dağıtılan kar paylarının tahsili et malvarlığından çıkarılan malların parasal değerlerinin şirkete ödenmesi talebidir. Buna göre, hisse devri iptali ile şirket yöneticisinin sorumluluğu davası bir arada açılmıştır. Her iki dava birbirinden bağımsız dava olup, mevcut davada dava yığılması vardır. Davacıların, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri için iddialarını yaklaşık ispata yeter derecede delil sunmaları gerekir. Mevcut davada gerek muvazaalı işlem ve gerekse sorumluluk davası yönünden yaklaşık ispat için herhangi bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince verilen red kararı yerinde olduğundan, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Davalı Şirket vekili, sözleşmenin muvazaa nedeniyle iptali istemli bu davanın kaynağını borçlar hukukundan aldığını, böyle bir ihtilafın fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinde görülmesinin mümkün olmadığını, yetkili mahkemenin de müvekkili Şirketin merkezinin bulunduğu İstanbul Mahkemeleri olduğunu, sözleşmeyi imzalayan tarafların tacir oldukları da dikkate alındığında taraf edimleri arasında bariz fark bulunması nedeniyle marka devir sözleşmesinin muvazaalı olduğunun ileri sürülemeyeceğini, taraflar arasında imzalanan tek sözleşmenin dava konusu marka devir sözleşmesi olmadığını, bunun dışında imzalanan reklam sözleşmelerinin de bulunduğunu, taraflar arasında devam eden ticari ilişki kapsamında markaların bedelinde indirim yapılmasının muvazaa sayılamayacağını, marka devir sözleşmesinden 4 yıl sonra dava açılmasının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/446 Esas KARAR NO : 2023/114 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 09/07/2021 KARAR TARİHİ : 02/03/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin 17/03/2014 tarihinden bugüne kadar davalı şirketin ticari sicil kayıtlarından ortak olarak görüldüğünü, ortaklığın başladığı tarihten itibaren şirketin iş ve işleyişi ile ilgili diğer davalı ortaktan bilgi alamadığı gibi kendisini de tanımadığını, müvekkilinin arkadaşları olan ve Sincan Cezaevinde hükümlü bulunan ... ve ... tarafından dolandırılarak imzası alınıp şirket ortağı yapıldığını, şirketin sicildeki adresinde faaliyeti olmadığının tespit edildiğini, şirket adına naylon faturalar düzenlendiğini, müvekkilinin sürekli engel raporuna sahip olduğunu ve çalışmadığını, şirket de pay sahibi olarak görülmesi...
adına tapulu olması gerekirken kendi adına tescil ettirdiği bir başka taşınmazı 26.05.2003 tarihinde elinden çıkardığını, şirket gelirlerini zimmetine geçirdiğini, müdürlük görevini kötüye kullandığını, kar payı ödemediğini ileri sürerek, şimdilik 1 Milyar TL kar payının davalılardan müteselsilen tahsiline, taşınmaz satışı ve bankadan çekilen paraların davalı şirket hesabına aktarılmasına, davalı şirketin feshine, kar payının ve şirket varlıklarından hissesine düşen miktarın fesih sonucu müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TL veya aylık 5.000,00TL olarak geçici ödemeye karar verilmesini, şirket hissedarı olup şirket gelirlerinden istifade edemeyen, başka bir geliri de bulunmayan müvekkilinin hak arama yolunu adil, etkin ve etkili kullanabilmesi amacıyla harç ve masraflardan muafiyetini sağlayacak şekilde Adli Yardım Kararı verilmesini, yine dava sonunda alınacak hükmün infazını temin etmek üzere, davalı şirket üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmazların Trafik Tescil ve Tapu kayıtları ile Şirket ve Şirket ortaklarının tespit edilecek hesaplardaki mevduatların %18'i üzerine ihtiyati tedbir kararı konulmasını, kuruluş/ortaklık tarihinden itibaren hiç ödenmeyen kar payının tespitine, müvekkilinin hissesine tekabül eden kar payının, her bir yıla ilişkin kar payının muaccel olduğu tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte -fazlaya ilişkin haklar mahfuz kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL'nin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....