e ait ticari defterleri, gelir gider durumunu, yapılan ödemeleri, alınan ödemeleri, ödemelerine ne için yapıldığı ile ilgili; şirket muhasebecisi ve şirket mali işler müdürü ...'den bilgi talep ettiğinde kendisiyle hiçbir şekilde bilgi paylaşımı yapılmadığını, Anonim şirketlerde ortağın en temel haklarından birisi şirket hakkında bilgi edinme ve ticari defterlerin incelenmesi hakkı olduğunu, mevcut olayda şirketin ortağı ve Yönetim kurulu Bşk Yrd.olan davacının ortaklıktan doğan en temel haklarının kullanılmasına engel olunduğunu, şirketin mali işler müdürü ... ve şirket muhasebecisi tarafından tutulan defterlerde de tahrifat mevcut olduğunu, ticari defterlerin usulüne uygun tutulmaması bir yana ... TL'lik gelirler dahi şirket defterine işlenmeden gizlendiğini, şirketin ...-TL' yi aşkın bir vergi borcu bulunduğunu, ... ve SGK borcu ile beraber ise şirketin borcu ...-TL'yi aştığını, şirket ortağı ve mali işler müdürü ... sadakat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını, dilekçe ......
ün konkordato talep eden şirket ile diğer kardeş şirketlerin hesaplarını ve muhasebe kayıtlarını tutmasından kaynaklandığını beyan ettiği, ancak konkordato talep eden şirket vekilinin mahkememize ibraz etmiş olduğu 09.12.2020 tarihli dilekçe ile yapmış olduğu borç bildiriminde ...'ün alacaklı olarak gösterilmediği, yine ...'ün alacağına dayanak olan 100.000,00-TL'lik bononun konkordato talep eden şirket vekili tarafından konkordato talep tarihinden önce şirket tarafından keşide edilen tüm kambiyo senetlerini gösterir 30.12.2020 tarihli listede belirtilmediği, konkordato talep eden şirket ticari kayıtlarında alacağa dayanak kambiyo senetlerinin düzenlenmesine esas herhangi bir ticari işlem bulunmadığı saptanmakla, ...'ün alacağının gerçek bir alacak olmadığı ve bu suretle nisaba katılmaması gerektiği, (ı) Alacaklı ... yönünden; Konkordato talep eden şirket ticari defterlerinde ...'...
Ticaret şirketleri organları aracılığıyla idare ve temsil edildiğinden, ticari mümessil tayin etme yetkisi de organlarına aittir. Ticaret şirketlerinde idare ve temsil yetkisine sahip organlar, her ticaret şirketinin türüne göre değişiklik gösterir. Ancak şu hususu belirtmek gerekir ki, ticaret şirketlerinin tümünde ticari mümessil şirket ana sözleşmesiyle de tayin edilebilir. Mülga 6762 sayılı TTK 539/II (6102 sayılı TTK 616/1-b) ve 545. (6102 sayılı TTK 631/1) maddelerine göre, limitet şirketlerde, şirket sözleşmesinde aksine hüküm olmadıkça, ticari mümessil tayinine genel kurul yetkilidir. Buradan anlaşılacağı üzere, ticari mümessil doğrudan şirket sözleşmesiyle tayin edilebileceği gibi, şirket sözleşmesinde kararlaştırılması şartıyla bu yetkinin şirketi idare ve temsile yetkili müdürlere bırakılması da mümkündür. İşletme sahibinin, ticari mümessil dışında, duruma göre başka yardımcılardan da yararlanması mümkündür....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/06/2013 tarih ve 2013/167-2013/343 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirkete ait 2009-2010-2011 yıllarını içeren tüm ticari defter ve belgelerin şirket yetkilisi tarafından şirket merkezine götürülmek üzere muhasebeciden teslim alındığını, anılan ticari defter ve belgelerin müvekkil şirkete ait araçta bulunduğu sırada 07/03/2013 tarihinde trafik kazası meydana geldiğini, şirket yetkilisinin kaza sırasında aldığı darbeler sonucunda hastaneye kaldırılıp tedavi gördüğünü, ertesi gün yaptığı araştırmalar sonucunda ticari defter ve belgelere ulaşamadığını, şirket belgelerinin kaza mahalinde ya da aracın çekildiği otoparkta araç içerisinden...
davalı şirketin 2018-2019 yılı ticari defterlerinin, lehine delil niteliğinin olduğu, davalı şirketin ticari defter incelemesi neticesinde davacı yandan 763.47 TL alacaklı olduğu, davacı şirket ve davalı şirket ticari defterleri kayıtları karşılıklı olarak incelendiğinde; senet ödemelerinin ve 9.767,71 TL tutarındaki senet protestosunun davalı şirket ticari defter kayıtlarında olmamasından kaynaklı olarak uyumsuzluk olduğu, davalı şirket ticari defter kayıtlarında, davacı tarafından kesilen faturaları ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlediği ancak yapılan senet ödemeleri ve senet ödemelerinden kaynaklı protesto tutarları ile ilgili kayıtların ticari defterlerinde görülmediği, ilgili senet protestosuna ilişkin belge ve bilgi dava dosyası kapsamında görülmemiş olduğundan bu hususta mahkeme'ye davacı şirket tarafından sunulması durumunda değerlendirileceği......
Somut olayda; davacı şirket vekilinin, davalı şirket ile aralarında, şirkete ait taşınmazın satışı amacıyla sözleşme düzenlendiği, sonrasında sözleşmenin feshedildiği, davalı tarafın bir alacağı bulanmamasına rağmen, icra takibi yapıldığı, ancak müvekkilinin, davalıya borçlu olmadığı iddiasıyla, borçlu olmadıklarının tespitine ve kötüniyetli icra takibi nedeniyle kötüniyet tazminatına karar verilmesi istemiyle dava actığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre, tarafların ticari şirket ve tacir olduğu, aralarında ticari mahiyette ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren taşınmaz satışına aracılık sözleşmesi bulunduğu, işin her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından, ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince...1....
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/08/2020 KARAR TARİHİ : 01/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dilekçesiyle özetle; tarafların aralarında gerçekleşen ticari alışveriş neticesinde, davalı borçlu şirket üzerine düşen edimi ifa etmekten kaçındığı, bu sebeple müvekkili şirket tarafından davalı borçlu şirkete karşı 06/11/2019 tarihinde Ankara ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/645 Esas KARAR NO : 2023/420 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/09/2022 KARAR TARİHİ : 13/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında meyve-sebze alım – satımı hususunda karşılıklı bir cari ilişki kurulmuş olup müvekkilinin, şirket meyve-sebze alımına karşılık olmak üzere ... Şubesi ... seri numaralı ... vade tarihli ... TL bedelli çeki davalı şirket lehine keşide ettiğini, müvekkili şirket aleyhine çekin vadesi gelmeden, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün ......
Davalı şirket vekili, davacı adına yurtdışından gelen emtiaların gümrük işlemleri tamamlanarak davacı şirket çalışanına teslim edildiğini ve davacı tarafından teslim alınan bu malların satıldığını iddia ederek diğer delillerinin yanında davacı şirketin ticari defterlerine de delil olarak dayanmıştır. Davacı vekili ise, müvekkiline ait ticari defterlerin davalı şirket ile birlikte hareket ettiğini ileri sürdüğü dava dışı ... ve ... isimli kişilerde olduğunu, bu kişilerin defterleri iade etmemeleri nedeniyle haklarında ceza davası açıldığını, bu nedenle defterlerin ibraz edilemediğini beyan etmiş, davalı vekili ise, diğer delillerinden vazgeçtiğini ve sadece davacıya ait ticari defterlere dayandığını açıklamamıştır....
Bu durumda mahkemece, davalı şirkete ticari defterlerini ibraz etmek üzere, sonuçları da hatırlatılmak suretiyle süre verilmesi, gerektiğinde mal ve hizmet alınan 3. Kişilerin bildirilmesi ile, ticari defterler ibraz edildikten sonra ticari defter ve diğer kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, davacının yaptığı harcamaların şirket adına yaptığını yazılı delillerle ispatlaması gerekmesi nedeniyle, bu harcamaların banka ekstreleri ile şirket defterleri arasında şirketin hesap hareketleri ile irtibat kurularak tespiti ile davacının şahsi banka kartı ve kredi kartından yapılan işlemlerin davalı şirket adına yapılıp yapılmadığının belgeler karşılaştırılarak belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....