Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu şekilde aralarında --- senesinde bir ticari ilişki başlamıştır. ----- senesi sonunda davacı şirket, ----- borçlu kalmış ve bu bakiye ----- senesine devir etmiştir. ---- çalışmaya devam etmişlerdir. Cari hesapta nakit hareketler de söz konusu olmuştur. ---- sonunda davacı şirket, ------ durumdadır. Davacı şirket, ------numaralı muavin hesapta takip etmiştir. Davacı şirket, ---- arasında, hiçbir mal ve hizmet satın almadığı halde, diğer davalı ---- havaleler göndermiş ve havaleleri ------ numaralı cari hesabına borç kaydetmiştir. Davalı ------ ibraz edilen ticari defterlerinde, davacı şirketin gönderdiği havaleler gözükmemektedir. Zaten havaleler ayrı bir tüzel kişiliği olan diğer davalı------gönderilmiştir. Davacı taraf, iki davalı şirket arasında organik bir bağ olduğunu iddia etmektedir. Davalı -------defterlerinde, diğer davalı ---- aralarında bir ticari ilişki olduğu görülmektedir. Davacının keşide ettiği ihtarname davalı şirkete ----tarihinde tebliğ edilmiştir....

    Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Ticari davalar TTK. 4. maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise; nispi ticari dava sözkoınusu olup, ticaret mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır. TTK.'nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir....

        İcra Müd. 2020/6320 Esas sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptali davası niteliğinde olduğu, davacı ve davalının tacir olduğu, tarafların ticari defter tutma yükümlülüğünün bulunduğu, davacı tarafın dava dilekçesinde ticari defter deliline dayandığı, davalıya ticari defterlerini sunması için süre verildiği tebligata rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, HMK 222/3 maddesinde"İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir." hükmü gereği usulüne uygun şekilde yapılan tebligata karşı davalının defterlerini ibraz etmediği, bu sebeple davacının ticari defterlerindeki kayıtların esas alınmasının gerektiği, davacı ve davalı şirket...

          Kn'un 25/II-(e) maddesi gereğince tazminatsız şekilde söz de haklı nedenlerle fes edildiği iddia edilse de; Bu husus ''konakladığı otele masaj ücreti ödemek istemeyip bir de otele sizi şikayet edeceğim görsel ve yazılı medyada itibarınızı zedeleyeceğim şeklinde tehditte bulunarak otelden para talep eden sözde turistin'' müvekkile yönelik attığı iftiradan dolayı gerçekleşmiş olup Serik Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2020/ 6107 Soruşturma Dosyasında soruşturma yapıldığını, yapılan/yapılacak olan soruşturma neticesinde müvekkilinin suçsuzluğu ve işverence müvekkilin haksız olarak iş akdinin fes edildiği hususunun ispat edilmiş olacağını, müvekkilinin davalının sahibi olduğu Otel işletmelerinde 01/01/2008'den beri çalıştığı yaklaşık 13 yıllık süre boyunca son derece verimli ve başarılı bir eleman olduğunu, 13 sene aynı iş yerinde çalıştığını ve bu manada müvekkilinin mesleğinin gerektirdiği tüm özen ve itinayı işine yansıtmakta olduğunu, bu bağlamda otel bünyesinde kalan müşterilerden memnuniyet...

          İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğünün 10/03/2022 tarihli yazı yanıtına göre, istemde bulunan şirket hakkında 2016 yılının tümü, 2017 yılının 3 ve 11 ayları, 2018 yılının 1 ayı ve 2021 yılına ilişkin vergi inceleme raporu düzenlendiği, istemde bulunan şirket hakkında 2016 yılı defterleri verilen süreye rağmen sunulmadığı için vergi suç raporu düzenlendiği anlaşılmıştır. Kural olarak basiretli tacirin ticari defter ve belgelerini işletme merkezinde muhafaza etmesi ve korunması için gereken önlemleri alması gerekmekte ise de, istemde bulunan şirketin ticari defterlerinin alışılmış olarak bulunması gereken yer dışında şirket ortağı ve müdürünün arabasının bagajında bulundurulması nedeniyle gereken muhafaza önlemlerinin alınmadığı anlaşılmaktadır....

            Taraf şirketler arasındaki ticari ilişki çerçevesinde, davacı şirkete ait incelenen 2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018 yılları ticari defter kayıtlarına göre; davacı şirket tarafından tanzim edilen satış faturalarına istinaden davalı şirket tarafından muhtelif tarihlerde ödemeler yapılmış olduğu tespit edilmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/375 Esas KARAR NO: 2021/880 Karar DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 01/06/2021 KARAR TARİHİ: 09/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava dışı---- müvekkil ile irtibata geçerek müvekkil ile davalı şirketi tanıştırarak ticaret yapmalarını sağladığını, -----isimli bir şirkette görev yapmakta olduğunu davalı şirket ile aralarında herhangi bir işçi-işveren ilişkisi bulunmadığını, Ancak kendisi, müvekkil ile davalı şirket arasındaki ilişkide davalı şirketin temsilcisi gibi hareket ettiğini, müvekkili ile davalı şirket arasındaki irtibatı sağladığını, müvekkil ile davalı şirket arasındaki ilişkinin ---- sözleşmesine ilişkin olduğunu, Bu hususta müvekkil ile davalı şirket arasında herhangi bir yazılı sözleşme ilişkisi kurulmadığını, şifahen anlaştıklarını, Müvekkilinin...

                Bozma ve direnme kararlarının içerik ve kapsamlarına göre Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı/alacaklı şirket çalışanı Şule S.’nin hukuksal konumunun ne olduğu ve buna göre şirketi borçlandırma yetkisinin bulunup bulunmadığı; sonuçta mahkemece yapılan incelemenin hükme yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın üzerinde toplandığı yön itibariyle, öncelikle ticari vekil ve ticari mümessil kavramları üzerinde durulmasında yarar görülmüştür: Ticari hayattaki yoğunluk ve karmaşıklık, ticari işletme sahibinin, belirli bir büyüklüğe ulaşmış olan işletmesini tek başına yönetmesini neredeyse imkansızlaştırdığı için, yardımcı kullanması zorunlu hale gelmektedir. Ticari mümessil ve ticari vekil, bu yardımcılardan ikisidir....

                  Sporcu içeceği ürünlerinin satışını gerçekleştiren alkolsüz içecek sektörünün öncü firmalarından olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mevcut olan ticari ilişki gereği müvekkili şirket, davalı şirkete ürün temin etmekte, davalı şirket ise davacı müvekkil şirkete bu ürünlerin bedelini ödediğini, bu kapsamda davalı şirket ile müvekkili şirket arasında süregelen ticari ilişki çerçevesinde bir cari hesap ilişkisi söz konusu olduğunu, davalı şirkete ürünler faturalanarak gönderildiğini, davalı şirketçe de bu fatura bedelleri üzerinden tutulan cari hesap ekstresi ödendiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında süregelen bu ticari ilişki çerçevesinde yapılan alışverişlerle alakalı olarak davalı şirket, cari hesap bakiyesi olan 152.607,37-TL'yi kendisine yapılan tüm ihtarlara rağmen ödemediğini, nitekim davalı şirket, teslim aldığı bu sevk irsaliyeli faturalara ilişkin de herhangi bir itirazda da...

                    UYAP Entegrasyonu