Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin ortaklarının bir kısmının paylarını diğer ortaklara devretmek suretiyle 2011 yılı içerisinde şirketten ayrıldıklarını, yapılan ayrılma protokolü çerçevesinde ayrılan ortaklar tarafından müvekkili şirketin kurulmuş olduğunu, ayrılma sırasında sahip olunan taşınmaz ve taşınır malların anlaşmak suretiyle paylaşıldığını, ayrılma öncesinde davalı şirket tarafından ektirilmiş olan yaklaşık 5.000 dönümlük arazideki ekin ayrılma sırasında henüz biçilebilecek yetişkinlikte olmadığından ekinlerin tamamının davalı şirket tarafından biçtirilerek satılması, yapılacak masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın davanın tarafları arasında eşit şekilde paylaşılmasının kabul edildiğini, tüm ekinleri biçtirerek satmış olan davalı şirketin müvekkili şirkete ödemesi gereken 1...

    Ayrılma akçesinin ödenmesine ilişkin talep hakkı da ayrılma bedelinin nihai olarak belirlenmesinden sonra olağan bir üçüncü kişi talebine dönüşür. Kararın kesinleşmesi ile davacı alacaklı duruma gelmektedir. Ayrılan pay sahibi kararın kesinleşmesinden sonra davalı ortaklık aleyhine takip başlatabilir. 6102 sayılı TTK'nın 531. Maddesi ayrılma akçesinin nakden mi yoksa aynen mi ödeneceği hususunda susmaktadır.İsviçre Hukukunda davanın seyri sırasında tarafların anlaşması durumunda bu anlaşmaya uygun bir biçimde , böyle bir anlaşma yoksa hakimin takdir yetkisi çerçevesinde ayrılma akçesinin ödenme biçimi ve zamanını belirleyeceği belirtilmiştir....

      önemli zararlar verdiğini belirterek TTK'nun 640. maddesi çerçevesinde şirket ortağının haklı nedenlerle ortaklıktan çıkarılması ve çıkartılmasına karar verilen ortağın şirket hissesine karşılık karar kesinleştiğinde şirket tarafından ödenecek ayrılma akçesinin tutarının belirlenmesi tespiti ve şirket müdürünün kusurlu fiilleriyle şirketi uğrattığı zararın kendisinden tazminini konu alacak sorumluluk davası açılmadan önce bu konularda dava açılması için şirket genel kurulu toplanarak karar almak zorunda olduğundan ve bu konu dava şartı olduğundan davacı şirketin usulüne uygun olarak toplanan 02/11/2019 tarihli genel kurul kararı ile bu hususlarda usulüne uygun olarak karar aldığı ifade edilerek, davalının %25 oranında hissedarı olduğu davacı şirket ortaklığından TTK m. 640 çerçevesinde haklı nedenlerle çıkarılmasına ve çıkarma kararı kesinleştiğinde hissesine karşılık olarak kendisine davacı şirket tarafından ödenecek ayrılma akçesinin tutarının tespitine, davalının şirket müdürü olduğu...

        un sahte evrak düzenlediği ve müvekkil adına imza attığını, bu nedenlerden dolayı; tedbiren Davalı ... ...'in davalı şirketin yönetim ve müdürlüğünden uzaklaştırılmasına ve bir mali müşavirin kayyım olarak atanmasına, karar kesinleşinceye kadar tedbirin devamına, davalı şirketin genel kurulun toplanamaması nedeniyle ve ayrıca yaşananlar karşısında haklı nedenle feshine ve tasfiyesine, bağımsız bir mali müşavirin tasfiye görevlisi olarak atanmasına, tasfiye yerine malvarlığının bölünmesi ve bedel ödenmesi suretiyle ortaklığın çözülmesi yönünde seçenekli alternatiflerin mahkememizce değerlendirilmesine, müvekkilinin şirketten çıkmasına ve çıkma akçesinin karar tarihi itibarıyla belirlenerek ve gerekirse ayni ödeme suretiyle ödenerek ortaklıktan ayrılmasına, dava sırasında yapılacak tüm giderlerin davalı şirketten karşılanmasına, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa, özellikle bu aşamaya gelinmesine sebep olan davalı ...'...

          Hukuk Dairesinin 22/02/2021 tarihli ve 2020/6199 esas, 2021/1886 karar sayılı kararı ile borçluların itirazının kaldırılmasına dayanak teşkil eden belgenin incelemesinde; alacaklı ile borçlular arasında imzalanan 01.05.2018 tarihli ortaklıktan ayrılma protokolü olduğu, anılan protokolün 3 numaralı "ayrılma akçesi ve hisselerin devri" başlıklı bendinde "taraflar şirket ortaklarından T9 şirketten ayrılma akçesi olarak T9 460.000 TL ödenmesi konusunda mutabık kalmışlardır....

          HUKUK TÜRK MİLLETİ ADINA Dava, haklı nedenlerle limited şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesinin tespit ve tahsiline ilişkindir. Davanın açıldığı ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesince derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesince verilen yukarda tarih ve numarası yazılı karar ile davacılar vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, bu kararın davacılar vekilince temyiz olunması sonucunda, dava dosyası Dairemize gönderilmiş olup, bu aşamada davacılar vekilinin 2.10.2018 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiklerini bildirdiği gözlenmiş olmakla dosya re'sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup davadan feragat hüküm kesinleşinceye değin yapılabilir ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur....

            nin alımına ilişkin ayrılma hakkı alacağı talebinde bulunabilmek için kararın kesinleşmiş olması gerektiğini, davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin, mali imkanlar doğrultusunda ayrılma hakkı kullananlar ile uzlaşma ve bedel ödenmesi yolunu seçmiş olduğunu, ancak yaşanan süreç içinde idari tasarruflar ve Bakırköy ... ....

              Akit feshedildiğine göre pey akçesinin iadesi gerekir. Davacının imzası bulunmayan genel ticari şartname davacıyı bağlamaz. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

                İcra Dairesi'nin 2020/2397 E sayılı dosyasından ilamlı takip başlatıldığını, bu takibe konu ilamın şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesine ilişkin olduğunu ve TTK'nın 642. maddesi gereği kesinleşmeden takibe konulamayacağını, zira ilam kesinleşmeden ayrılma akçesinin muaccel hale gelmeyeceğini beyan etmiş, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklılar vekili cevap dilekçesinde özetle; limited şirket ortaklığından çıkmaya ilişkin ilamın takibe konulabilmesi için kesinleşmesine ihtiyaç bulunmadığını beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; takibe dayanak ilamın davalı alacaklıların davacı borçlu şirkette bulunan hisse bedellerine ilişkin olduğu, verilen kararın kesinleşmeden takibe konu edilemeyecek nitelikteki istisnai kararlardan olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

                ve bu yetkinin kayyıma verilmesine; davalı şirketin tüm ticari defter ve kayıtlarının dava sonuna kadar tedbiren Sayın Mahkeme kasasına alınmasına; davalı/şirket müdürü ...’ın azline; davalı şirketin tüm ticari defterleri ile davalıların banka kayıtları üzerine inceleme yapılmak suretiyle davalılar tarafından şirkete ait bedellerin uhdelerine geçirilmiş olduğu hususunun tespiti ile şirket ortakları arasında güven ve işbirliğinin kalmamış olduğu sabit olmakla davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilerek tasfiye memuru atanmasına; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu