Bununla birlikte ;davacı vekili dava dilekçesi ve eklerinde davacı şirkete ait defterlerin kendilerine ait restoranda muhafasız bir şekilde masa üstüne bırakılması sonucu defterlerin çalındığını iddia etmiş olup, basiretli bir tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve müstenidatı belgelere gereken özen ve ihtimamın gösterilmesi gerektiği, davacının ise ticari defterleri herkese açık, umumi bir alanda masa üzerinde bırakması neticesinde defterlerin çalındığını beyan etmesi karşısında, davacı tarafın basiretli tacir gibi davranmadığı, özen yükümlülüğünün ihlal edildiği anlaşıldığından, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davanın REDDİNE, 2-Alınması gerekli 427,60 TL harç peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.'...
Bu kapsamda davacı tarafın mali müşaviri azlettiği azilnamede talep konusu ticari defterlerin de iadesini istediğine göre, azilnamenin muhatabına tebliğinden itibaren makul bir süre sonra ticari defterlerin iade edilmemesi üzerine, davacı tarafça ticari defterlerin iade edilmeyeceğinin ve ticari defterlerin zayi olduğunun öğrenildiğinin kabulü gerekir. Bu halde azilnamenin tebliğinden itibaren makul bir süre sonra davacının ziyaı öğrenmiş olmasına göre davanın açıldığı tarih itibariyle 15 günlük hak düşürücü süre geçmiştir. Hak düşürücü süreler kural olarak kesilmez ve durmaz. Bu nedenle ziyaın öğrenilmesinden sonra bir takım sebeplerle Mahkemeye geç müracaat edilmesi sonuca etkili değildir. Bu haliyle mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK'nın 355....
DELİLLER:-----dosyası aslı,---- gösterir cevabi yazısı, --------- içerir yazı cevabı, ------ alımına ilişkin yazı cevapları, bilirkişi raporu, dava, delil ve cevap dilekçeleri ile tüm dosya kapsamı.Bilirkişi raporunda özetle; "Mahkeme salonunda yapılan incelemede davacının noter onaylı ticari defterlerini ibraz etmediği ancak --------- yıllarına ait defterlerin noter onaysız ekran görüntülerinin sunulduğu, ilgili defterlerde yer alan huzurdaki davaya konu fatura incelemeleri her ne kadar işbu raporda incelenmiş olsa da davacı ticari defterlerinin delil olarak ileri sürülemeyeceğinin anlaşıldığı, davalının ---- yılı ticari defterlerinin ----------hükümlerine uygun olarak noter açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde alındığı,----------yılına ait ticari defterlerin noter açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde alındığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu ancak------ yevmiye defteri kapanış tasdikinin gerçekleştirilmediğinin görüldüğü, bu noktada davalı ticari defterlerinin...
Kapanış tasdikinin ise ibraz edilmediği, davacı kayıtlarında davalı adına ------- faturanın kayıtlı olduğu, dava konusu faturaların teslim alının tespit edilemediğinin bildirildiği, Dava konusu faturaların mahkememizce de incelendiğinde faturanın üst kısımlarında davalı ----bulunmakta ise de faturanın alt kısımlarında teslim alanın kişi bulunmadığı, faturaların davalı tarafa usulüne uygun olarak teslim edildiğinin davacı taraf ticari defter ve belgeleri ile de ispatlayamadığı, davalı yan ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği anlaşılmış ise de ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerektiği anlaşılmakla davacı yanın ticari defter ve belgelerin delil olarak değerlendirilemediği, davacı yana yemin delilinin hatırlatıldığı, davacı yanca yemin teklifi sunulmadığı görülmekle ispatlanamayan...
Yargılamalara katılan davalı şirket vekili ise, ticari defterlerinin incelenmesine muvafakati olmadığını belirterek ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmemiştir. Bu durumda Mahkemece; HMK'nun 222/5. maddesi dikkate alınmak suretiyle davalı şirketlere; ‘ticari defterlerinin sunulması, aksi halde davacının iddialarının varit sayılacağı’ hususunda ihtarat yapılması, ticari defterlerin sunulması halinde defterler üzerinde tekrar bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi, ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde ise; 30.06.2011 tarih ve 71301 nolu faturanın davalılara ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu kabul edilerek davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Ticari defterlerin delil olması için gerekli şartlar HMK'nın 222/2 maddesinde "Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. " ifadesi ile sayılmıştır. Buna göre ticari defterlerin delil olması için; a) Ticari bir dava olması, b) Uyuşmazlık konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir işlemden kaynaklanması, c) Ticari defterler kanuna uygun eksiksiz tutulmuş olması, d) Ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması, e) Uyuşmazlık konusu işle ilgili olarak defterlere geçirilen tüm kayıtların birbirini doğrulamış olması gerekir....
Yukarıda belirtilen ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin açıklamalar sonrasında eldeki dosya incelendiğinde davacı şirkettin defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, noter açılış-kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı, bu haliyle ticari defterlerin delil niteliğini haiz olduğu anlaşılmıştır. Eldeki uyuşmazlığa konu davada mahkememizce ticari defterlerin sunulması için inceleme günü belirtilmek suretiyle ara karar kurulmuş davalı ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmiştir. Davalı şirketin kendi ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde " davalıya ait ticari defterlerin sahibi lehine delil kabiliyetinin bulunmadığı" şeklinde tespitlere yer verildiği görülmüştür....
Dava; davacının, davalının...bayisi olduğu, dağıtım sözleşmesi kapsamında davalıya yapılan fazla ödemelerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporuna, davalı tarafça gerekçeleri de gösterilmek suretiyle itiraz edilmiştir. Davalı vekili özellikle, 2009 yılına ait ticari defterlerin incelenmesi gerektiğini itirazlarında dile getirmiştir. Bu durumda Mahkemece uyuşmazlığın sağlıklı bir biçimde çözümlenebilmesi için davalı vekilinin itirazları da gözetilerek davacı tarafın 2009 yılına ait ticari defterleri üzerinde konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine uygun rapor alınıp iddia, savunma, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri çerçevesinde tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ -KARAR- ESAS NO : 2020/647 Esas KARAR NO : 2021/431 DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi DAVA TARİHİ : 14/12/2020 KARAR TARİHİ : 06/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin --- mali müşavir ----- tarafından takip edildiğini, davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmek üzere maliye müfettişi tarafından talep edildiğini, şirketin------ vefat etmiş olduğundan----- yılına ait ticari defterlere ulaşılamadığını,------ ile girildiğini, mali müşavir ------ vefat ettiğinden ---- girilemediğini, defterlerin zayi olduğunu belirtmiş, 2019 yılına ait defterlerin zayi olduğuna dair belge verilmesini talep etmiştir....
olduğundan ticari defterlerin önem arz etmesi nedeniyle adres değişikliği dahi yapamayacağını, bunun da ticari faaliyetlerin fiziki gelişimini etkilemesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve talebe konu ticari defterler hakkında zayi belgesi verilmesini istemiştir....