Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TALEP Talep eden vekili tespit dilekçesinde özetle; 11.02.2021 tarihinde müvekkiline ait işyerinde müvekkilinin iradesi dışında meydana gelen su baskını sebebiyle bodrum katta yer alan arşivdeki resmi evrak ve ticari defterlerin kullanılamaz hale geldiğini, kullanılamaz hale gelen resmi evrak ve ticari defterlerin tespiti için Ankara İtfaiye Başkanlığından su tahliyesi işleminin sonundaki hasar durumunu gösteren tespit raporu talep edilmiş ve ilgili Başkanlıkça "diğer hizmetler raporu" düzenlendiğini, kullanılamaz hale gelen resmi evrak ve ticari defterlerin tespiti raporda yapılmış olup, raporda; "Bu katta ... gruba ait resmi evrakların olduğu tespit edilmiş. ... Arşiv kullanılamaz hale gelmiştir."...

    Davacı vekili, dava dilekçesinin "Açıklamalar" başlığını taşıyan kısmında, yaşanan sel felaketi sebebiyle müvekkiline ait bir kısım ticari defterlerin zayi olduğunu, hangi ticari defterlerin zayi olduğuna ilişkin tutanakların dava dilekçesi ekinde yer aldığını belirttikten sonra "Sonuç ve İstem" başlığını taşıyan kısmında, zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. 3. Mahkemece yazılı şekilde davacının verilen kesin süreye rağmen hangi ticari defterlere ilişkin olarak zayi belgesi verilmesini açıklayıp netleştirmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmişse de dava dilekçesi ekinde yer alan, Manavgat Kaymaklığı Zarar Tespit Komisyonu raporu ve davacı şirket tarafından Manavgat Vergi Dairesi'ne hitaben yazılan 04.11.2014 tarihli dilekçe incelendiğinde, zayi olduğu iddia edilen ticari defterlerin, 2013 yılı Defteri Kebir ve 2014 yılı Defteri Kebir, Envanter ve Yevmiye defterleri olduğu açıkça anlaşılmaktadır. 4....

      (HUMK'nın 332.) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK m. 220. madde (HUMK'nın 330 ve sonraki maddeleri) anlamında “vesika” niteliğindedir....

        Davacıların dava konusu yaptığı 2016- 2017 yılları ve 2018 yılı Mart ayına kadar ki ticari defterlerin bulunduğu anlaşılmakla; ticari defterler yönünden dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA; Davacıların diğer talepleri yönünden davanın REDDİNE ... " karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı T1 vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar naylon faturacılıkla suçlanmakta olup bulunan ticari defterlerin tek başına hiç bir hüküm ve sonuç doğurmayacağını; her ne kadar ticari defterler bulunmuş ise de diğer evraklar bulunamadığını; bunlar davalıda olmakla vergi dairesine davacılar tarafından beyan edilememesi halinde vergi dairesi ceza yaptırımında bulunacak olup davacıların hak kayıpları söz konusu olacağını beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur....

        Bu kapsamda davacı tarafın mali müşaviri azlettiği azilnamede talep konusu ticari defterlerin de iadesini istediğine göre, azilnamenin muhatabına tebliğinden itibaren makul bir süre sonra ticari defterlerin iade edilmemesi üzerine, davacı tarafça ticari defterlerin iade edilmeyeceğinin ve ticari defterlerin zayi olduğunun öğrenildiğinin kabulü gerekir. Bu halde azilnamenin tebliğinden itibaren makul bir süre sonra davacının ziyaı öğrenmiş olmasına göre davanın açıldığı tarih itibariyle 15 günlük hak düşürücü süre geçmiştir. Hak düşürücü süreler kural olarak kesilmez ve durmaz. Bu nedenle ziyaın öğrenilmesinden sonra bir takım sebeplerle Mahkemeye geç müracaat edilmesi sonuca etkili değildir. Bu haliyle mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK'nın 355....

          Kapanış tasdikinin ise ibraz edilmediği, davacı kayıtlarında davalı adına ------- faturanın kayıtlı olduğu, dava konusu faturaların teslim alının tespit edilemediğinin bildirildiği, Dava konusu faturaların mahkememizce de incelendiğinde faturanın üst kısımlarında davalı ----bulunmakta ise de faturanın alt kısımlarında teslim alanın kişi bulunmadığı, faturaların davalı tarafa usulüne uygun olarak teslim edildiğinin davacı taraf ticari defter ve belgeleri ile de ispatlayamadığı, davalı yan ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği anlaşılmış ise de ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerektiği anlaşılmakla davacı yanın ticari defter ve belgelerin delil olarak değerlendirilemediği, davacı yana yemin delilinin hatırlatıldığı, davacı yanca yemin teklifi sunulmadığı görülmekle ispatlanamayan...

            DELİLLER:-----dosyası aslı,---- gösterir cevabi yazısı, --------- içerir yazı cevabı, ------ alımına ilişkin yazı cevapları, bilirkişi raporu, dava, delil ve cevap dilekçeleri ile tüm dosya kapsamı.Bilirkişi raporunda özetle; "Mahkeme salonunda yapılan incelemede davacının noter onaylı ticari defterlerini ibraz etmediği ancak --------- yıllarına ait defterlerin noter onaysız ekran görüntülerinin sunulduğu, ilgili defterlerde yer alan huzurdaki davaya konu fatura incelemeleri her ne kadar işbu raporda incelenmiş olsa da davacı ticari defterlerinin delil olarak ileri sürülemeyeceğinin anlaşıldığı, davalının ---- yılı ticari defterlerinin ----------hükümlerine uygun olarak noter açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde alındığı,----------yılına ait ticari defterlerin noter açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde alındığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu ancak------ yevmiye defteri kapanış tasdikinin gerçekleştirilmediğinin görüldüğü, bu noktada davalı ticari defterlerinin...

              Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Ticari defterlere anılan Kanun'larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu'nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1). Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1'de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re'sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re'sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir....

                Yargılamalara katılan davalı şirket vekili ise, ticari defterlerinin incelenmesine muvafakati olmadığını belirterek ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmemiştir. Bu durumda Mahkemece; HMK'nun 222/5. maddesi dikkate alınmak suretiyle davalı şirketlere; ‘ticari defterlerinin sunulması, aksi halde davacının iddialarının varit sayılacağı’ hususunda ihtarat yapılması, ticari defterlerin sunulması halinde defterler üzerinde tekrar bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi, ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde ise; 30.06.2011 tarih ve 71301 nolu faturanın davalılara ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu kabul edilerek davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                  Ticari defterlerin delil olması için gerekli şartlar HMK'nın 222/2 maddesinde "Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. " ifadesi ile sayılmıştır. Buna göre ticari defterlerin delil olması için; a) Ticari bir dava olması, b) Uyuşmazlık konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir işlemden kaynaklanması, c) Ticari defterler kanuna uygun eksiksiz tutulmuş olması, d) Ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması, e) Uyuşmazlık konusu işle ilgili olarak defterlere geçirilen tüm kayıtların birbirini doğrulamış olması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu