Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile dava dışı Ltd.Şti arasında akdedilen 07/12/2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini davalının müteselsil kefil olarak imzaladığı, bu kredi kapsamında 14 adet ticari kredinin kullanıldığı, dava dışı şirketin edimini yerine getirmediğinden sözleşmenin fesh edilerek takip başlatıldığı,davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kefalet borçlarını kapsamadığı,tahsilde tekerrür olmaması nedeniyle hakkında icra takibinde bulunulabileceği,davalının davacı bankaya müteselsil kefil olarak 541.168,77 TL asıl alacak, 87.976,44 TL işlemiş faiz, 4.398,82 TL BSMV, 8,00 TL ihtarname masrafı toplamı 633,552,03 TL ödemesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan %20 inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Sistemine yapmış olduğu haksız ve yasal dayanaktan yoksun "yüksek miktarlı pos çekimi ve şaibeli şirket" ihbarı sonucunda müvekkilinin tüm bankalar nezdindeki çalışmalarının son bulduğunu, bu nedenle davacının ekonomik olarak büyük zarar göreceğini, ticari itibarının zedelendiğini ileri sürerek, davacı şirketin bankacılık ... Sistemi gereği kara listeye alınma nedeni olan bu tahdidin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkili bankanın gördüğü lüzum üzerine sözleşmeden doğan tek taraflı fesih hakkını kullanarak sözleşmeyi feshettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, ve dosya kapsamına göre; davalı banka tarafından davacının üyeliğinin iptal edilme nedeni olarak "diğer" kodu ile ...'ye bildirimde bulunulduğu ve açıklama olarak "olumsuz istihbarat" yazıldığı, bu bilgilerin ... tanımlaması için yeterli olmadığı, ......
yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnamede belirlenen sürede borcunu ödememesi sebebi ile bayilik sözleşmesinin haklı nedenle fesh edilmiş bulunduğunu, cari hesap alacaklarının davalıdan tahsilinin gerektiğini, davalı şirketin Bayilik Sözleşmesine aykırı davranması sebebi ile sözleşmenin kendi kusuru ile feshine sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin devam edeceği inancı ile bugüne kadar davalıya kira desteği,devir bedeli desteği, İskonto ve sair desteklerde bulunduğunu, davacı müvekkili tarafından bayilik sözleşmesinin devam edeceği inancı ve güveni ile yapılan bu desteklerin sözleşmenin feshine sebebiyet veren davalı Şirketten tahsili gerektiğini, davalının haksız eylemleri ile sözleşmenin süresinden önce feshine sebep olduğunu, davacı Müvekkili Şirketin sözleşmenin süresinden önce fesh edilmesi sebebi ile kar kaybına uğradığını, müvekkili şirketin uğradığı kar kaybının da yine sözleşmenin haksız olarak süresinden önce feshine sebep olan davalı...
Davalının 2010-2011-2012-2013-2014 yıllarına ilişkin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespit edilmesi amacıyla ... Nöb. Asl. Huk. Mah.(Tİcaret sıfatıyla) 'ne talimat yazılmasın karar verilmiş olup, ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/ ......
düzenlenen faturaların bu hesap altında kayıtlı olduğu, hesabın 29.01.2019 takip tarihli bakiyesine göre davacının davalıdan 1.828.513,18 TL alacaklı olduğu, bununla birlikte davacı yan tarafından inceleme kapsamında talep edilen diğer defter ve belgeler sunulmadığından, alacak tutarının ticari defter kayıtları ile doğrulanmasının mümkün olmadığı, davacı yanın kendi ticari defter ve belgelerine nazaran takibe konu ettiği tutar kadar alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı, davalı yanın ise kendi ticari defter kayıtlarına göre 29.01.2019 takip tarihi itibariyle davacıya 562.454,81 TL borçlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır....
K..' ya ait iş yerinde, 31/01/2007-10/07/2007 tarihleri arasında ise davalı ...... isimli şirketin iş yerinde işçi olarak çalıştığı, ........... isimli şirketin 09/01/2007 tarihinde kurulduğu, davalı H.. K..' nın .............isimli şirkette sigortalı olarak görünmesine rağmen şirkette çalışmaya ve iş yapmaya devam ettiği, iş hayatında işverenlerin değişik gerekçelerle kendilerini sigortalı olarak gösterebilecekleri gerçeği karşısında davalı H.. K..' nın şirketin asıl sorumlularından olduğu, davalı H.. K.. ile .......... isimli şirket arasında organik bağ bulunduğu, davacının tüm işçilik alacaklarından Karya isimli şirket ile H.....
Şti. isimli şirkete devredildiği, müvekkilinin devir nedeniyle tüm özlük haklarının davalı şirkete geçtiğini, müvekkilinin özlük haklarının hesaplanırken 06/06/1996 tarihinden itibaren hesaplanmasının gerektiğini, ilerleyen süreçte davalı şirketin 18/04/2005 tarihinde işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle davalı şirketin müvekkilinin işine son verdiğini, hiç bir işçilik alacağını ödemediğini, daha sonra müvekkilinin işinin ehli olması ve davalı şirket yetkilisinin ısrarı üzerine 08/06/2007 tarihinde yeniden davalı iş yerinde çalışmaya başladığını, müvekkilinin pazar günleri hariç haftanın altı günü 07:30 - 19:30 saatleri arasında, resmi bayramların ve tatillerin hepsinde, dini bayramların 3. ve 4. günlerinde çalıştığını, müvekkilinin çalıştığı süre içerisinde yıllık izinlerini hiç kullanmadığını, karşılığında davalı şirketin müvekkiline her hangi bir ödemede bulunmadığını, haftalık olarak 325,00 TL net maaş ile çalıştığını, müvekkiline fazla çalışma ücretinin, yıllık izin ücretinin...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/776 Esas KARAR NO : 2021/648 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/10/2019 KARAR TARİHİ : 05/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: A....
Nispi ticari davalar, TTK'nın 4/1.maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da "Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan" hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK'nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. Somut olayda; davacı kooperatif vekili, davalı şirket temsilcisi ile arsa maliki ...'...
Şirketi bünyesinden çıktığını, genel müdürlük bünyesindeki personele ihtiyaç kalmadığından toplu işçi çıkarılması yapıldığını ve bu nedenle davacının iş akdinin haklı nedenle fesh edildiğini, bu sebeplerden dolayı davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur. Davalı ... .. vekili; davada müvekkil şirketin ''davalı sıfatının'' bulunmadığını, ... ... İle diğer davalı ... ...nin ayrı tüzel kişilikler olduğun, davacının hiçbir zaman ... ...nin çalışanı olmadığını, davacının iş akdinin ...... tarafından fesh edildiğini, müvekkil .....nin diğer davalı şirketin 14 mağazasını işyeri devri suretiyle, devraldığını ve ... ......