WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetim Kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin 5 no'lu kararın iptali talebi yönünden; TTK'nın 436. maddesi hükmü emredici olup bu madde hükmüne aykırı hareket edilmesi halinde kullanılan oylar geçersiz olacağından alınan genel kurul kararı da yok hükmünde olacaktır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 436/2. maddesi gereğince, şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz. Anılan gündem maddesinde, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmadıkları belirtilmiş ise de, ibra bakımından sadece yönetim kurulu üyesinin değil, yönetime dahil diğer üyelerin de oy kullanma yasağı bulunup onların da ibra oylamasında oy kullanmamaları gerekmektedir....

    Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça 30.03.2019 tarihli yönetim kurulu kararının iptali istenmişse de kooperatiflerde yönetim kurulunun ortaklıktan çıkarma kararları dışındaki kararları aleyhine -yönetim kurulu kararlarının icra edilmesi sonucu bir ortağın kişisel olarak doğrudan zarar görmesi halleri dışında- kural olarak iptal davası açılamayacağını, ortada BK'nun 19. ve 20. maddelerine aykırı yani konuları bakımından imkânsız veya emredici hukuk kurallarına aykırı olan yahut ahlak ve adama aykırı bir yönetim kurulu kararının da bulunmadığını, genel kurul kararlarına karşı kimlerin iptal davası açabileceğinin Kooperatifler Kanununun 53. maddesinde düzenlendiğini, davacının iptalini istediği genel kurula çağrılmasına rağmen katılmadığını, bu genel kurula karşı süresinde açılmış bir iptal davasının da bulunmadığını, ayrıca 2009 yılında yapılan genel kurulda yönetim kurulu ibra edilmiş olup, davacı bu toplantıya katılmasına rağmen yönetim kurulunun ibrası kararına karşı muhalefet...

      Davalı şirket temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; Kendisinin şirketin ortağı aynı zamanda yönetim kurulu başkanı olduğunu, davacının yeğeni olduğunu dava konusu edilen dönemde şirketin %10 luk hissesine sahip olduğunu, aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olarak huzur hakkı adında ücret aldığını, kendisinin de söz konusu şirkette huzur hakkı aldığını, yönetimin dışında ortakların sadece dağıtılır ise temettü aldıklarını, yönetim kurulu üyelerinin de bu temettüden faydalandıklarını, yeğeninin 1970 li yıllardan bu yana şirketin ortağı olduğunu, her dönem yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, 2013 yılına kadar yönetim kurulu üyesi olarak bu şekilde devam ettiğini, bu çalışmalarını dava konusu ettiğini, davacı vekilinin beyanında geçen davacının şirket adına yazışmalar yapıp sözleşmeler imzalaması bu kapsamanda yaptığı faaliyetler olduğunu, bu hususta bir ihtilaf olmadığını, kendisinin zaten şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olarak doğal olarak yapması gereken şeyler olduğunu, bu konuda...

      in 3 yıllığına yönetim kurulu başkanlığına seçildiği, ...'in 19/12/2020 tarihinde ölümü nedeniyle şirket pay defterinin bulunamadığı anlaşılmıştır. Dosyanın incelenmesinde; dosya kapsamı itibariyle davacı şirket pay defterinin yönetim kurulu başkanının ölümünden sonra bulunamadığı, kaybolduğu sabit olması sebebiyle davasının kabulüne karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        nin 2019-2020-2021 yılları olağan genel kurullarının 02.03.2022 tarihinde yapıldığını, bu Genel Kurul’un icra edilmesi esnasında müvekkil şirketin Yönetim Kurulu Karar Defteri bulunmakta iken, bu tarihten sonra yönetim kurulu başkanının olağanüstü genel kurul talebi doğrultusunda 10.10.2022 tarihindeki yönetim kurulu toplantısında yönetim kurulu kararı alınması amacı ile yapılan araştırmada, şirkete ait Yönetim Kurulu karar defterinin zayi olduğunun anlaşıldığını, akıbetinin bilinmediğini, şirkete ilişkin hiçbir karar alınamadığını, yukarıda da arz olunduğu üzere, müvekkil şirkete ait yönetim kurulu karar defterinin müvekkil şirketin tüm özen ve dikkatine rağmen kaybolması sebebiyle şirket yönetim kurulu karar defterinin zayi olduğunun tespiti ve zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir. İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "Zayi Belgesi Verilmesi" davasıdır....

          Enerji Yatırım A.Ş hisselerinin %50 nispetinde müvekkili adına tesciline, müvekkilinin şirketin yönetim kurulu olarak atanmasına ve ayrıca taraflar arasında akdedilen ve bir kısmı talep edilen cezai tazminatın müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, kararın 19/01/2022 tarihinde kesinleştiğini, davalı şirket yetkilisi ile yapılan görüşme sonrası müvekkilinin kendisi ile paylaşılan belgeleri yönetim kurulu başkanı sıfatıyla incelediğinde kayıtlarda birçok şüpheli işlemler tespit ederek açıklama talebinde bulunduğunu, müvekkilinin ileride ortak olacağı şirket hakkında bilgi sahibi olmak için talep ettiği ve bağımsız denetçiye sunacağı bilgi ve belgelerin kendisine teslim edilmesi taleplerinin davalı ... ... ... nezdinde karşılık bulmadığı gibi müvekkiline gönderdiği 13/12/2021 tarihli mail ile eşi adına kayıtlı villa üzerindeki ipotek bulunan kredinin kapatılmasına, aksi takdirde tek hissedar sıfatıyla olağanüstü genel kurula gideceğini ve kendisini yönetim kurulu üyeliğinden azledeceğini...

            gerektiğini, 2019 Yılı işletme projesinin kesinleştiğini ve tüm kat malikleri açısından bağlayıcı olduğunu, 01.01.2019 — 31.12.2019 tarihleri arasında geçerli İşletme projesinin Geçici Yönetim Kurulu tarafından hazırlanmış olup, 01.03.2019 tarihinde davacı yanın kiracısı bulunduğu C Blok 11 ve 12 numaralı bağımsız bölümlerin malikleri dava dışı Gülnur Atay ve Ahmet Kuzucu'ya tebliğ edildiğini, işletme projesinin kabulüne ilişkin Geçici Yönetim Kurulu kararının iptal edildiği veya iptaline ilişkin dava açıldığının davacı tarafından ileri sürülmediğini, KMK m. 37 uyarınca kesinleşmiş işletme projelerinin İİK m. 68/1 1'de belirtilen belgelerden sayıldığını, sitede aidat bedellerinin yönetim planına uygun olarak tahakkuk ettirildiğini, yönetim planının 17/A-c bendine göre kat maliklerinin aidat ödemekten kaçınmayacaklarını, yönetim planının 18....

            gerektiğini, 2019 Yılı işletme projesinin kesinleştiğini ve tüm kat malikleri açısından bağlayıcı olduğunu, 01.01.2019 — 31.12.2019 tarihleri arasında geçerli İşletme projesinin Geçici Yönetim Kurulu tarafından hazırlanmış olup, 01.03.2019 tarihinde davacı yanın kiracısı bulunduğu C Blok 11 ve 12 numaralı bağımsız bölümlerin malikleri dava dışı Gülnur Atay ve Ahmet Kuzucu'ya tebliğ edildiğini, işletme projesinin kabulüne ilişkin Geçici Yönetim Kurulu kararının iptal edildiği veya iptaline ilişkin dava açıldığının davacı tarafından ileri sürülmediğini, KMK m. 37 uyarınca kesinleşmiş işletme projelerinin İİK m. 68/1 1'de belirtilen belgelerden sayıldığını, sitede aidat bedellerinin yönetim planına uygun olarak tahakkuk ettirildiğini, yönetim planının 17/A-c bendine göre kat maliklerinin aidat ödemekten kaçınmayacaklarını, yönetim planının 18....

            ın aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri olduğunu, davalı şirketin 30/11/2021 tarihli Yönetim Kurulu Toplantısında alınan ...... karar numaralı yönetim kurulu kararlarının TTK 367....

              sürelerinin tespiti, yönetim kurulu üyelerinin ücretleri ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi hakların belirlenmesi, 2021 yılı hesap dönemi için bağımsız denetçi seçilmesi, şirket pay sahibi ... tarafından şirkete Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2019/450 esas sayılı dava kapsamında görevlendirilen özel denetçi ...'...

                UYAP Entegrasyonu