Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLGİLİ MEVZUAT: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) işaretli fıkrasında, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu ve bunun yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi doğal ve açık olmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu kurala bağlanmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Gelirin unsurları" başlıklı 2. maddesinde, gelire giren kazanç ve iratlar; ticari kazançlar, zirai kazançlar, ücretler, serbest meslek kazançları, gayrimenkul sermaye iratları, menkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar olarak sayılmıştır. 193 sayılı Kanun'un 75. maddesinin birinci fıkrasında, menkul sermaye iradı, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya...

    Şirkete ait ticari defter ve bu defterlere dayanak belgelerin dosyaya ibrazı gerektiğinden dolayı net bir hesaplama yapılamamış ise de, mevcut delil durumu itibariyle ispatlanan hususlar göz önüne alınarak mahsup işleminin yapılması gerektiğinden Mahkememizce bu hususta değerlendirme yapılarak, şirketin kuruluş tarihi olan 20/07/2015 tarihi itibariyle $(USD) cinsi döviz alış kurunun 2.6738-TL olduğu bu durumda davacının şirkete koymayı taahhüt ettiği sermaye miktarı olan 105.000,00-TL'nin $(USD) karşılığının 105.000/2.6738=39.269,95-$(USD) olduğu bunun davacı tarafça ödenen 230.000,00-$(USD)'den mahsubu sonrası 190.730,05-$(USD) kaldığı, davalılar tarafından şirketin kuruluş aşamasındaki vergi, SGK gibi masraflara ilişkin belge ve şirket kayıtları sunulmadığından bu yöndeki yapılan harcamaya ilişkin miktarın mahsup edilemediği, kira masrafına ilişkin olarak ise dosyaya sunulan kira sözleşmesinde kiraya verenin aynı zamanda şirket ortağı olması, kira sözleşmesinin tarihinin şirketin kuruluşundan...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/8 Esas KARAR NO : 2022/694 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 04/01/2022 KARAR TARİHİ : 30/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin 120 adet payını 120.000,00 TL sermaye karşılığında şirket ortağı ...’dan devir aldığını, işbu pay devir işleminin 04.08.2021 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, şirket payı devri işlemine kadar ... davalı şirketin tek ortağı olup, işbu devir işlemiyle beraber şirketin tek ortaklık durumunun da sona erdiğini, ...’ın davalı şirket müdürü ve şirketi münferiden temsile yetkili olduğunu, limited şirketlerin kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konu için kurulabildiği düşünüldüğünde, müvekkilinin davalı şirkete ortak olmasının ekonomik kazanç elde etmeye yönelik olduğu gayet açık...

        Bu maddede; “Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, mal varlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı kanunun 343. maddesinde ise; “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir....

          K.YAZILDIĞI TARİH : 24/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : 1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkilinin, 11.000/50.000 paya sahip ortağı olduğu davalı şirketin 12.09.2019 tarihli olağan genel kurulunda, müvekkilinin ve diğer azlık pay sahibinin olumsuz oyuna rağmen çoğunluk oyuyla sermaye arttırımı karan alındığını, davalı şirketin 12.09.2019 tarihinde şirket merkezinde yapılan olağan genel kurul toplantısında 5.000.000,00.TL. olan sermayenin 23.000.000,00.TL'ye artırılmasına ilişkin 6 numaralı gündem maddesinin görüşüldüğünü, müvekkilinin ve ...’in sermaye artırımına ilişkin karara olumsuz oy vererek muhalefetlerini tutanağa geçirttiklerini, çoğunluk pay sahibi ...’nun olumlu oyuyla sermaye artırım kararının kabul edildiğini, söz konusu sermaye artırım kararı ile müvekkili ve diğer azlık pay sahibi ...’in azlık pay sahipliği haklarının ellerinden alınmasının amaçlandığını...

            -TL’den müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, şirketin sermaye artırımı 14.06.2002 tarihinde yapıldığından ve ödenmemiş apelin bu tarih itibari ile şirket kasasına girmiş olması gerektiğinden TTK 140. ve 141. maddeleri uyarınca her apel ödemesinin sermaye arıtırım tarihinden itibaren işleyecek kademeli ticari faizi ile birlikle tazmininin gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalması kaydı ile toplam 60.000,00 TL apel ödemesinden 5.560,00 TL tutarlı kısmının tablo 1’de ismi yazılı şirket hakim ortaklarından fiktif apel tahsilatından sorumlu oldukları tespit edilerek, sorumluluğun doğduğu tarihten itibaren işleyecek ticari faizle şirket ortakları, yönetim ve denetim kurulu üyeleri ve şirket çalışanları ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, tablo 2’de belirtildiği şekilde yönetim kurulu üyesi olmayan şirket ortaklarından 14.06.2002 tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte tahsiline, tablo 3’de belirtildiği üzere şirket ortaklarının muvazaalı işlemlerine...

              Maddesine göre" Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz. 128 inci madde hükmü saklıdır." denilmektedir. TTK 343. Maddesine göre" Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Ayni sermaye tespiti isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK 127 maddesi ticari şirketlere sermaye olarak konabilecek malvarlğı unsurların neler olduğunu düzenlemiştir. Buna göre kanunda aksine hüküm bulunmadıkça maddede sayılan unsurlar dışında başkaca bir unsurun sermaye olarak kabulü mümkün değildir. Hemen belirtmekte yarar var ki aynı maddenin 2. fıkrası gereğince hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmeyen alacaklar ile üzerinde sınırlı aynı hak, haciz ve tedbir bulunan veya nakten değerlendirilemeyen veya devredilemeyen malvarlığı unsurlarının ticari şirketlere ayni sermeye alarak konması mümkün olmadığı gibi, komandit şirketlerde komanditer olan ortağın kişisel emeğini ve itibarını sermaye olarak koyması da mümkün değildir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/426 Esas KARAR NO : 2023/33 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 02/08/2021 KARAR TARİHİ : 20/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; ... ... organizasyon inşaat malzemeleri taşımacılık ticaret limited şirketi ticaret unvanı ile ... ve ... tarafından iki ortaklı olarak kurulduğunu, 08/10/2015 tarihinde ticaret siciline tescil edildiğini, 14/10/2015 tarihli, 8925 sayılı ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, şirket ortaklarından ... 17 adet hisse ve 1.700,00.-TL nakdi sermayesini şirket ortağı olacak olan davalı ...'ya, diğer şirket ortağı ...'ın ise 16 hisse 1.600,00.-TL nakdi sermayesini devir ve temlik ettiğini, 33 hisse adedi 3.300,00.-TL hisse tutarı ile ... ortak, ... 33 hisse adedi 3.300,00....

                    in temsil kayyumu olarak tayin edildiğini, 25.06.2021 tarihinde saat 10:00’da şirket merkezinde kayyum nezaretiyle Olağan Genel Kurul toplantısı gerçekleştirilebildiğini, devamında Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/52 E. Sayılı dosyası ile devam eden ortaklığın feshi davası dosyasında mahkeme tarafından Yönetim Kayyumu olarak ...'in atandığını, müvekkilinin davalı şirketin sermaye artırımı yoluna giderek finansal faaliyetlere ilişkin sermaye ihtiyaçlarının karşılanmasının için gerekli olan sermaye arttırımın yapılamadığını, müvekkilinin, şirket menfaatleri doğrultusunda nakdi sermaye koymak suretiyle şirket sermayesini artırmak istediğini ancak şirketin toplanamadığını belirterek davalı şirketin Olağanüstü Genel Kurulu’nun toplanmasına, olağanüstü Genel Kurulun toplanması amacıyla bu görevle sınırlı olmak üzere davalı şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu