Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemeyi yanıltıcı birçok yanlış itham ve yönlendirme bulunduğunu, davacının burada maddi manevi kaybının olmadığını, aksine dava dışı müvekkili şirket Yönetim Kurulu Başkanı ve müvekkili şirket ortaklarından ... A.Ş. maddi manevi kayıpları olduğunu, müvekkili şirketin kaderi ve menfaatleri bakımından sermaye artırımı kararı alınması bir zaruriyet olduğunu, müvekkili şirket, ... tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantı tutanağının ...nolu kararı uyarınca sermaye arttırımına gittiğini, müvekkili şirket, menfaatlerini gözeterek faaliyetlerine devam edebilmek adına kaçınılmaz ve zorunlu olarak sermaye arttırımına gittiğini, davalı müvekkili şirketçe yasal mevzuata uygun olarak alınan, sermaye arttırımına ilişkin ... tarihli Genel Kurul kararı, ... tarihinde tescil edilmiş olup ... tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilanı yapıldığını, müvekkili şirket ... ili ......

    Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu arkası) 2 adet tenis sahasının işletme hakkının Gaziemir Belediye Meclisi'nin 08/01/2021 tarihli ve 12/2021 sayılı kararı ile 10 yıl süre ile ayni sermaye olarak müvekkiline devredildiğini, bu kararın müvekkili şirket yönetim kurulunun 12/01/2021 tarihli ve 2021/02 sayılı kararıyla uygun bulunduğunu ve hissedarın ayni sermaye koyma isteğinin kabul edildiğini, tenis kortlarının 10 yıl süre ile işletilmek üzere 08/02/2021 tarihli tutanakla müvekkiline teslim edildiğini; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 127. maddesinde; "Kanunda aksine hüküm olmadıkça ticaret şirketlerine sermaye olarak; a) Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar, b) Fikrî mülkiyet hakları, c) Taşınırlar ve her çeşit taşınmaz, d) Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları, e) Kişisel emek, f) Ticari itibar, g) Ticari işletmeler, h) Haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler, i) Maden ruhsatnameleri...

      Maddesi gereğince açılan şirket yöneticilerinin şahsi sorumluluk davasıdır. Limited şirket sermaye ortaklığı olup sermaye koyma borcunu ödeyen ortakların şirket ve şirketin alacaklarına karşı herhangi bir sorumlulukları bulunmamaktadır. Şirket borcundan dolayı yöneticilerin sorumluluğu ise 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 549 - 553 maddelerinde düzenlenmiştir. TTK 553. maddeye göre kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülükleri kusurları ile ihlal ettikleri takdirde kusurlarının bulunmadığını ispatlamadıkça hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. TTK 555. Maddede, şirketin uğradığı zararın tazminini şirket veya bir pay sahibinin zararın şirkete ödenmek suretiyle talep edebilecekleri düzenlenmiştir. TTK 556. maddede ise, şirketin iflas etmesi halinde alacaklıların şirketi zararının şirkete ödenmesini isteme hakkına sahip oldukları düzenlenmiştir....

        diğer ortakların sermaye taahhütlerini ödedikleri, ortaklar tarafından şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığı, ortakların şirketteki alacaklarından mahsup edildiği, davalıların şirketteki alacaklarının nereden kaynaklandığı açıklanmadığı, yevmiye kaydının yapıldığı 05/01/2009 tarihi itibari ile davacı şirkette %34 hisse sahibi ortak olmasına rağmen davacının sermaye borcunun şirketteki alacaklarından neden ödenmediği ve davacının şirketten alacağının bulunup bulunmadığı hususlarının tespit edilemediği, bu durumda şirket ortakları arasında eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı, kaldı ki sermaye artırımının ortakların şirketteki alacağından karşılanacağı hususunda alınmış bir yönetim kurulu kararının da bulunmadığı, dolayısıyla davalı şahısların sermaye borçlarının şirketteki alacaklarından mahsubuna ilişkin kayıtlar ile davacının ortaklıktan çıkartılması hususunda alınan kararın şirket ana sözleşmesine, yasalara ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesi ile asıl dava yönünden...

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/623 Esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, emredici bir düzenleme olan TTK. 481. maddesinde, payların bedellerinin pay sahiplerinden ilan yoluyla isteneceğinin düzenlendiğini, sermaye koyma borcunun şirket tarafından karşılanmasının mümkün olmadığını, oysa bilirkişi raporunda açıkça tespit edildiği üzere sermaye arttırımı gereği ortaklar tarafından ödenmesi gereken 508.573,72 TL blokenin ortaklar tarafından değil, şirketin banka hesaplarından yatırıldığının sabit olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında devam eden bir çok davada, hakim ortak olan Yönetim Kurulu Başkanının, kendi hakimiyetindeki başka şirketlere para aktardığının, kanuna ve yasaya aykırı Yönetim Kurulu Kararları aldığının, şirket mali defterlerine eksik ve hatalı kayıtlar yapıldığının, şirket mali defter ve kayıtlarının Genel Kurullarda gizlendiğinın, geriye dönük muhasebe işlemleri ile müvekkil aleyhine kar payının azaltıldığının ve müvekkilin şirketten...

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/623 Esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, emredici bir düzenleme olan TTK. 481. maddesinde, payların bedellerinin pay sahiplerinden ilan yoluyla isteneceğinin düzenlendiğini, sermaye koyma borcunun şirket tarafından karşılanmasının mümkün olmadığını, oysa bilirkişi raporunda açıkça tespit edildiği üzere sermaye arttırımı gereği ortaklar tarafından ödenmesi gereken 508.573,72 TL blokenin ortaklar tarafından değil, şirketin banka hesaplarından yatırıldığının sabit olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında devam eden bir çok davada, hakim ortak olan Yönetim Kurulu Başkanının, kendi hakimiyetindeki başka şirketlere para aktardığının, kanuna ve yasaya aykırı Yönetim Kurulu Kararları aldığının, şirket mali defterlerine eksik ve hatalı kayıtlar yapıldığının, şirket mali defter ve kayıtlarının Genel Kurullarda gizlendiğinın, geriye dönük muhasebe işlemleri ile müvekkil aleyhine kar payının azaltıldığının ve müvekkilin şirketten...

              Mahkemece, şirketin son üç yılda kâr getirici faaliyetinin olmadığı, sermaye artırımı kararına rağmen ortakların sermaye koyma borcunu ödemedikleri, şirket ortaklarına ait taşınmazların şirkete ayni sermaye olarak konulmasına ilişkin taahhüde de uyulmadığı, yeni ortak alımı konusunda bir gelişme sağlanmadığı, bu haliyle bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere borca batık şirketin iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun kabul edilemeyeceği, somut tedbirler içermediği belirtilerek iflasın ertelenmesi talebinin reddine, şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm talep eden şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı yanın açtığı davasında haklı olmadığını, Limited şirket ortaklarının sorumluluğuna ilişkin TTK nun 573/II maddesinde " ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerine yerine getirmekle yükümlüdür" denildiğini, limited şirket ortaklarınınsınırlı sorumluluk kapsamında şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülmesi halinde ek ödeme veyan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlü olduklarını, bu anlamda şirketin 3. Kişilere olan borçlarından dolayı şirket alacaklarına karşı ortağın sorumluluğunun bulunmadığını, 6183 sayılı kanunun 35/1 maddesinin açık olduğunu, bu hususta Yargıtay 11....

                Bilirkişi raporunda bir kısım eksiklikler bulunduğundan, davacı tarafın davalı şirket kayıtlarında 34003 fabrika payı hesabında yapılan 215.000,00 TL ödemenin fabrika binasının yapımı için bir sermaye koyma niteliğinde ödeme olup olmadığı, aynı şekilde diğer ortak ... tarafından 217.500,00 TL tutarında fabrika payı niteliğinde ödemesi bulunduğundan diğer ortağa yaptığı bu ödemenin şirket tarafından iade edilip edilmediği, her iki ödemenin fabrika binasının yapımı için şirket ortaklarınca şirkete konmuş sermaye niteliğinde olup olmadığı, davalı şirket kayıtlarında ileri sürülen fabrika binasının yapımı için harcama ve masraf yapıldığını gösterir kayıt bulunup bulunmadığı, ayrıca raporun onuncu sayfasında bir kısım hesap hatalarının bulunduğu, 2018 yılına devirde ortaklara borçlar hesabında 176.443,02 TL tutar gösterildiği, 2018 yılında 50.578,28 TL davacı ödemesinin bildirildiği, davacıya geri iade ödemesi olarak 69.386,55 TL yapıldığının belirtildiği buna karşılık 2019 yılına devrin...

                  belge sunmaması nedeniyle hisse devri vaadine ilişkin davacı tarafça ödenen hisse bedellerinin davacı tarafça iadesinin istenilmesi haklı olduğundan davacı tarafça bu hususta başlatılan icra takibine yönelik davalı şirketçe yapılan itirazın iptaline ve alacak likit olup takibe itiraz haksız olduğundan asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine yönelik karar verilmiştir Karşı Dava Yönünden; Davalı şirket tarafından davacının şirkete koymayı taahhüt ettiği miktarı ödememesinden dolayı şirketin uğradığı zararın tazminine yönelik karşı dava açılmış ise de yukarıda asıl davaya ilişkin yapılan açıklamalar kapsamında söz konusu sermaye koyma taahhüdü hususunun yazılı delille ortaya konulması gerekmekte olup, anonim şirket unvanına haiz basiretli bir tacir olan davalı şirketin davacının koymayı taahhüt ettiği hisse/sermaye miktarını ödemediğini yazılı delille bu nedenle zarara uğradığını da ticari kayıtları ile ispatlaması gerektiği davacı tarafça davalı şirkete yapılan...

                    UYAP Entegrasyonu